(ANKARA) - Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı’nın İsrail Başbakanı ve Savunma Bakanı hakkında tutuklama talep etmesinin ardından ABD Temsilciler Meclisi’nden yaptırım kararı geçti. Senatonun bu tasarıyı onaylamaması bekleniyor.
ABD Temsilciler Meclisi, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı'nın, İsrail Başbakanı Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Gallant hakkında yakalama kararı çıkarılması talebinin ardından UCM'ye yaptırım uygulanmasını öngören tasarıyı Salı günü kabul etti.
Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu ABD Kongresi'nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi, UCM Başsavcısı Karim Khan'ın geçen ay İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama kararı başvurusunun ardından UCM'ye yaptırım uygulanmasını öngören tasarıyı 247'ye 155'lik oylamayla kabul etti.
Cumhuriyetçi temsilcilerin tamamının lehte oy verdiği tasarıya, 42 Demokrat temsilcinin de evet oyu kullanması dikkat çekti. Tasarıda, UCM ile bağlantılı kişi ve hakimler ile ailelerine yönelik ekonomik yaptırımlar ve vize kısıtlamaları uygulanması öngörülüyor.
Senatoda çoğunluk tasarıya karşı olan Demokratlarda
Tasarıya hayır oyu veren Demokratlar, UCM'ye yaptırım adımının yanlış bir yaklaşım olduğunu vurguladı. Tasarının yasalaşması için Demokratların çoğunlukta olduğu Senato'da tasarının kabul edilip ABD Başkanı Joe Biden tarafından imzalanması gerekiyor.
Biden ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, UCM'nin İsrail ve İsrailli siyasetçiler üzerinde yargı yetkisinin olmadığını bildirirken UCM'ye yaptırım uygulamanın da yanlış olacağını savundu. Beyaz Saray'dan pazartesi yapılan açıklamada, " İsrail'i savunmanın, ABD'nin UCM'deki konumunu korumanın, uluslararası adaleti ve hesap verebilirliği teşvik etmenin daha etkili yolları var. Hükümet, bu seçenekler konusunda Kongre ile birlikte çalışmaya hazır" ifadeleri kullanıldı.
UCM'nin ilk defa ABD'nin müttefiki olan bir ülkenin başkanı aleyhine başvuruda bulunması dikkati çekerken İsrail’e desteğiyle bilinen Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, Salı günü yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"UCM'nin bu eylemden dolayı cezalandırılması gerekiyor. Bunun böyle kalmasına izin veremeyiz. Eğer UCM'nin bunu yapmasına ve eylemlerine katılmadıkları ülkelerin liderlerinin peşine düşmesine izin veriliyorsa, neden Amerika'nın da peşine düşmesin?"
UCM hakimleri, tutuklama emri çıkarırsa Birleşik Krallık ve diğer birçok ABD müttefiki dahil toplamda 124 üye devlet, bu emirlerin uygulanıp uygulanmayacağına karar verecek.
UCM Başsavcısı'nın İsrail hükümetine ve Hamas liderlerine 'yakalama kararı' başvurusu
UCM Başsavcısı Kerim Khan, geçen ay, savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar gerekçeleriyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant'ın yanı sıra Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar ve Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının lideri Muhammed ed-Dayf hakkında da "yakalama kararı" başvurusunda bulunmuştu.
İsrail hükümeti, Başsavcı Khan'ın geçen ayki açıklamasına tepki gösterirken Netanyahu, kendisine ve Gallant'a yönelik tutuklama emri başvurularını "tarihi boyutlarda ahlaki bir hakaret" diyerek kınamıştı.
Temsciler Meclisi Başkanı'nın, Netahyahu'ya ABD daveti
ABD Kongresindeki Cumhuriyetçi ve Demokrat liderler, geçen ay İsrail ile dayanışmalarını göstermek amacıyla İsrail Başbakanı Netanyahu'yu, Kongre'deki ortak oturumda konuşma yapması için davet ettiklerini duyurmuştu. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, İsrail'in Washington Büyükelçiliğince düzenlenen etkinliğindeki konuşmasında, Netanyahu'nun her iki partinin liderleri tarafından ABD Kongresi'nin ortak toplantısına konuşma yapmak üzere davet edildiğini dile getirip ortak oturumda olmasa bile en azından Temsilciler Meclisi'nde konuşma yapması için davet edeceklerini belirtmişti.
Ancak Netanyahu'nun bazı politikalarını eleştiren Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer'in bu konuya sıcak bakmadığı kaydedilmişti. Schumer, Netanyahu'nun 7 Ekim'den sonraki süreci kötü yönettiğini ve savaş kabinesiyle birlikte istifa etmesi gerektiğini belirtmişti.
ABD Temsilciler Meclisi'nin İsrail'e yardım kararları
Temsilciler Meclisi, geçen aylarda, İsrail'e 14 milyar dolardan fazla askeri yardım ve büyük kısmı Gazze'ye gidecek 9 milyar dolardan fazla insani yardım içeren bir yasa tasarısını kabul etmişti. Temsilciler Meclisi'nin çoğunluğunu oluşturan Cumhuriyetçiler, İsrail'e yönelik askeri ve mali yardım tasarısını onaylarken yalnızca Cumhuriyetçilerin Meclis'teki 14 temsilcisi, maliyetini öne sürerek tasarı aleyhine oy kullanmıştı. Ancak oy çokluğuyla Demokratların da oylarını alarak Meclis'te kabul edilen ve yasalaşması kesinleşen tasarıya hem Amerikan vatandaşlarından hem de pek çok ülkeden tepki gösterilmişti.
Eski İsrail İstihbarat Başkanı, UCM Savcısı’nı tehdit etmişti
The Guardian'dan Harry Davies'in haberinde, eski İstihbarat Teşkilatı Mossad'ın eski Başkanı Yosi Cohen'ın, eski UCM Başsavcısı Fatou Bensouda'yı yapılan birçok gizli toplantıda tehdit ettiği ve bu toplantılarda İsrail hükümetine yönelik açtığı savaş suçları soruşturmasını bırakması için baskı yapmaya çalıştığı yazılmıştı. 2021 yılında Bensouda'nın Filistin'e karşı işlenen savaş suçları ve insanlık suçlarına ilişkin resmi bir soruşturma başlatma kararı almasının ardından Cohen'ın soruşturmanın iptali konusunda Bensouda'ya "Kendinizin ve ailenizin güvenliğini tehlikeye atacak şeylere bulaşmak istemezsiniz" diyerek baskı yaptığı ve onu tehdit ettiği bildirilmişti. Cohen'ın, Bensouda ile gizli görüşmeler yaparak, soruşturmanın İsrail askeri personeline yönelik tehdit oluşturacağını savunduğu belirtilmişti.
2021'in Şubat ayında ise UCM'nin ön yargılama dairesi, mahkemenin işgal altındaki Filistin topraklarında yargı yetkisine sahip olduğunu teyit eden bir karar yayımlamış, ertesi ay cezai soruşturmanın açıldığını duyuran eski Başsavcı Bensouda, bu gelişmeden 3 ay sonra UCM'deki 9 yıllık görev süresini tamamlayarak soruşturmayı, Kerim Han'a bırakmıştı.
Cohen ise yurt dışında yürütülen görevler sırasında teşkilattan zimmetine binlerce euro değerinde para geçirmesinin tespit edilmesinin ardından İsrail Dış İstihbarat Teşkilat Başkanlığı görevinden alınmıştı.