AKDD'nin Gelenksel Res El Seni Dayanışma Gecesi Düzenlendi

Hatay/Samandağ'da Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği(AKDD)'nin gelenekselleştirdiği "Ras El Seni"(Yeni Yıl) Dayanışma Etkinliği gerçekleştirildi.
Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği(AKDD)'nin Arap Alevi halkı tarafından kutlanan "Ras El Seni"(Yeni Yıl) Dayanışma etkinliği Deniz Sitesi Meydan Restaurant' ta düzenlendi.
AKDD tarafından kültürümüze sahip çıkmak ve geleneklerimizi yaşatmak adına geleneksel hale getirdiği dayanışma etkinliğine siyasi parti ve 
demokratik kitle temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Sunumunu Nurettin Bolat'ın yaptığı gecede açılış konuşmasını AKDD adına Süzer Tarhane yaptı. Mehmet Doğru kendi yazdığı Arapça Ras El Seni(Kuzelli) şiiri ile hikaye ve bilmecelerle geceye renk kattı. Etkinlik Harman Müzik Topluluğunun seslendirdiği şarkılarla devam etti.
AKDD adına Süzer Tarhane, yaptığı açılış konuşmasında “Ehla va sehla fiikin cemi3en. Sennt Irnbeerkiy 3eleyna ve 3eleykin ve 3ala kin el 3aalem. Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği' nin geleneksel olarak düzenlediği Res is Seny Dayanışma etkinliğimize hoş geldiniz. Ress esseniy bölge halklarının geçmişten bugüne Rumi takvime göre geleneksel olarak kutlaya önemli gün ve bayramlardan biridir. Günümüzde Küreselleşmenin toplumlar ve bireyler üzerinde yarattığı tahribatı; yabancılaşma ve tektipleştirici etkiyi ancak kendi kimliğimize geleneklerimize ve dilimize sahip çıkarak ve onları yaşatarak aşabiliriz. Bildiğiniz gibi ress "essny yılbaşı yeniyi, başlangıcı ifade eder. Genel olarak tüm inanç ve kültürlerde bu tür günlerde geleceğe ilişkin dilekler tutulur temenniler dile getirilir. Bizde her yıl olduğu gibi buradan dilek ve temennilerimizi haykırmak istiyoruz. Yaşadığımız coğrafyada emperyalist devletler ve işbirlikçileri tarafından Gazze'de Lübnan'da ve Suriye'de halklara uygulanan şiddet ve katliamlara son vermelerini istiyoruz. Suriye'de iktidara getirilen selefi cihadistlerin başta aleviler ve Hristiyanlara olmak üzere tüm etnik kimlikler üzerinde uyguladığı baskı ve katliamların durdurulmasını istiyor, Buna sebep olan ve seyirci kalan başta ABD ve bölgedeki işbirlikçi devletleri kınıyoruz. Bu gerici güçlerin tarih önünde hesap vermelerini diliyoruz. Bölgedeki gelişmelere fetih sureleri okuyarak taraf olan ülkemiz yöneticileri işçi ve emeklileri açlığa sefalete mahkûm ederken seçilmiş belediye başkanları ve meclis üyelerini şafak baskınlarıyla gözaltına alarak yerlerine kayyım atamaktadır. Eğitim, sağlık, çevre, basın özgürlüğü ve insan hakları alanında her geçen gün hak kayıpları yaşanırken ülke yöneticileri rakamlarla oynayarak ülkemizi güllük gülistanlık göstermeye çalışmaktadır. İlimizde ise; 6 Şubatta ilk 3 gün yardım eli uzatmayan iktidar daha sonra güvencesiz ve ne olduğu belirsiz rezerv alan dayatmasıyla, tebligatsız tapu iptalleriyle, taş ocakları ve beton santralleriyle toprağımıza, suyumuza, havamıza göz dikmiş durumdadır. Buradan yetkililere sesleniyoruz toprağımızdan, suyumuzdan, havamızdan ellerinizi çekin! Konut sorununu hazine ve vakıf arazilerinde yapın ve sosyal devlet ilkesinin gereği olarak Bila bedel ücretsiz bir şekilde hak sahiplerine dağıtın. Bildiğiniz gibi ilçemizin 40 yıldır çözülmeyen ve bugün kangren haline dönmüş sorunları var. Şehir olmanın asgari koşulları olan yol, su, elektrik, kanalizasyon, çöplerin toplanması ve temiz bir çevre den yoksun bırakılmış ve bıraktırılmış bir ilçe durumundayız. Bugünkü yerel yönetimin bu sorunların aşılması için bir çabası olmakla birlikte bunun henüz yeterli olmadığı görülmektedir. Merkez ve yerel iktidardan kaynaklı bu sorunların çözümü için elimizde önemli bir fırsat a sahip olduğumuzu düşünüyoruz. 
İlçemizde 31 Mart seçimleri sonucunda ikili bir iktidar tablosu ortaya çıkmıştır. Halkımız bir tarafa yönetme diğer tarafa da denetim yetkisi vermiştir. Her iki tarafta kendini Samandağ gönüllüsü- Samandağ sevdalısı olarak tanımlıyor ve her iki tarafta da değişim iddiaları var. İşte her iki taraf ilçemizde bulunan tüm siyasi çevrelerle, dernek, sendika, meslek odaları ve muhtarlarla birlikte el ele vererek ilçemizde gerçek anlamda bir değişim yaratabilir. Yerel yöneticilerimiz temiz yaşanabilir bir Samandağ ve demokratik, katılımcı, şeffaf bir yönetim hedefi için daha cesur adımlar atması, toplumun tüm kesimlerini yönetime katkı verebilmeleri için gerekli kanalları bir an önce oluşturması gerektiğini düşünüyoruz. 
Tüm dillerin ve dinlerin barış içinde özgürce yaşadığı bir Türkiye ve dünyaya olan umut ve temennisiyle yeni yılınız kutlu olsun.. kill 3eem ve ümtüm bi heyr..” ifadelerine yer verdi.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı