Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu, Aliağa Gemi Söküm Tesisi'ne gelmesi planlanan ve 100 ton asbest barındırdığı iddia edilen 'Raymond Croze' gemisi için yapılan basın açıklamasında Aliağalılara çağrı yaptı. Açıklamada, “Sevgili Aliağalılar, şöyle bir geçmişe baktığınızda 'henüz çok erkendi' diye kaç cenaze törenine katıldığınızı, kaç baş sağlığı ziyaretine gittiğinizi, kaç hastane ziyaretine katıldığınızı bir gözden geçirin. Bütün bu üzüntü veren eylemlerin birçoğunun nedeni; zehirlenen havamız, zehirlenen toprağımız, zehirlenen suyumuz...” denildi.
İzmir'in Aliağa ilçesi bir kez daha asbestli geminin söküm için Aliağa Gemi Söküm Tesisi'ne gelmesiyle gündemde. Fransız 'Orange' adlı şirkete ait, ömrünün tamamlamış Fransız bandıralı 'Raymond Croze' adlı gemide yaklaşık 100 ton arasında asbest olduğu belirtiliyor. Aliağa Gemi Söküm Tesisi'ne gelecek olan asbest yüklü gemi hakkında, Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu tarafından bugün Aliağa Demokrasi Meydanı'nda basın açıklaması düzenlendi.
Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu tarafından yapılan basın açıklaması şöyle:
“SIRF PARA GETİRİYOR DİYE ÜLKEMİZ İNSANINI TEHLİKEYE ATMAYA KİMSENİN HAKKI YOKTUR”
“Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’ne yeni bir 'ölüm gemisi' daha geliyor. Fransız Orange adlı şirkete ait, ömrünü tamamlamış Fransız bandıralı Raynond Croze adlı gemi 18 Aralık’ta Toulon Limanı’ndan ayrıldı ve geminin bugün Aliağa’ya ulaşmasını bekliyoruz. Anadolu Gemi Söküm Tesisi’ne getirileceği iddia edilen gemi, 120 metre uzunluğunda ve 8 güverteden oluşan bir telekomünikasyon gemisi. Raynond Croze gemisi, İstanbul Boğazı’nın altından geçen internet kablolarının bakım ve onarım çalışmalarını da yapmış. Geminin tehlikeli madde envanteri raporunda (IHM) 50 ile 100 ton arasında asbest içerdiği bilgisi yer alıyor. Uzmanlar, gemi söküm işlemlerinde yalnızca asbest değil birçok tehlikeli kimyasal madde bulunduğunu ifade ediyorlar. Aliağa’da birçok zararlı madde içeren pek çok geminin söküldüğünü ve bu durumun halk, çevre ve işçi sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu hep söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz. Gemi sökümü tehlikesiz ve gelir getiren bir işlem olsaydı Avrupa ülkeleri bu işlemi kendi ülkelerinde yaparlardı. Sırf bir endüstri yaratıyor ve para getiriyor diye ülkemiz insanını, doğayı, işçimizi tehlikeye atmaya kimsenin hakkı yoktur. Türkiye, Avrupa’nın ve dünyanın çöplüğü değildir.
“ASBEST MİKTARLARI YANLIŞ BEYAN EDİLİYOR”
Bir sivil toplum kuruluşu olan 'Gemi Söküm Platformu' tarafından yakın zamanda hazırlanan raporda söz konusu tesislerle ilgili asbest miktarlarının yanlış beyan edildiği ve asbest sökümünde eğitimsiz işçilerin katılımı belirgin bir şekilde devam etmektedir, denilmiştir. Geçtiğimiz yıl Brezilya donanmasına ait ölüm gemisi Sao Paulo’ya karşı verilen mücadele sonucunda geminin geri döndürülmesini nasıl sağladıysak bugün de aynı mücadele ruhuyla Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’ndeki çevreyi, halkımızı, işçimizi zehirleyen söküm teknikleri yerine kapalı havuzlarda, eğitim almış işçilerle gemi sökümünün gerçekleşmesi konusunda kamuoyunu harekete geçirme, işveren üzerinde baskı oluşturma çalışmalarına devam edeceğiz.
“ZEHİRLENEN HAVAMIZ, ZEHİRLENEN TOPRAĞIMIZ, ZEHİRLENEN SUYUMUZ...”
Sevgili Aliağalılar, şöyle bir geçmişe baktığınızda 'henüz çok erkendi' diye kaç cenaze törenine katıldığınızı, kaç baş sağlığı ziyaretine gittiğinizi, kaç hastane ziyaretine katıldığınızı bir gözden geçirin. Bütün bu üzüntü veren eylemlerin birçoğunun nedeni; zehirlenen havamız, zehirlenen toprağımız, zehirlenen suyumuz.. Sizleri; kendinizi, çocuklarınızı, torunlarınızı ve Aliağa’mızı korumanız için bizimle birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz”