BİLECİK’TE DİSK KADIN KOMİSYONU ÜYELERİ 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ DOLAYISIYLA AÇIKLAMA YAPTI

Bilecik’te DİSK Kadın Komisyonu üyeleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin basın açıklaması düzenledi. DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Bilecik İl Temsilcisi Dilek Yüksel, "Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir. Medeni Yasa değişikliği ve nafaka hakkının gasbına yönelik tartışmalara son verilmelidir. Kadınların iş gücüne katılımının önündeki en büyük engellerden olan ve kadınlara özgü görülen ev içi sorumluluklar için kamusal politikaların hayata geçirilmesi şarttır" dedi.

GÖKAY ŞİMŞEK

Bilecik’te DİSK Kadın Komisyonu üyeleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin basın açıklaması düzenledi. DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Bilecik İl Temsilcisi Dilek Yüksel, "Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir. Medeni Yasa değişikliği ve nafaka hakkının gasbına yönelik tartışmalara son verilmelidir. Kadınların iş gücüne katılımının önündeki en büyük engellerden olan ve kadınlara özgü görülen ev içi sorumluluklar için kamusal politikaların hayata geçirilmesi şarttır" dedi.

DİSK Kadın Komisyonu üyeleri, Bilecik Eğitim Araştırma Hastanesi önünde toplanarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin basın açıklaması yaptı. Kadınlar adına açıklamayı okuyan Tekstil İşçileri Sendikası Bilecik İl Temsilcisi Dilek Yüksel, şunları söyledi:

"KADINLARIN ELDE ETTİĞİ KAZANIMLARA EL UZATILIYOR"

"Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü ülkemiz için demokrasiye, bizler için yurttaşlığa doğru atılmış ilerici ve devrimci bir adım olan Cumhuriyet’in 100. yılına girdiğimiz bugünlerde karşılıyoruz. Daha cumhuriyet kurulmadan yükselen kadın mücadelesi cumhuriyet ile yeni ve demokratik bir mücadele alanı kazandı.  Bugün, Cumhuriyet’in 100. yılında 6284 sayılı yasayı, reform tartışmaları, Medeni Kanun değişikliği tartışmaları, nafaka hakkı tartışmaları ile kadınların elde ettiği kazanımlara el uzatılıyor. Cinsiyet temelli iş bölümü adı altında ev işleri, yaşlı ve çocuk bakımı biz kadınların omzuna yükleniyor. Biz kadınlar bakım yükleri yanında sermaye tarafından da güvencesiz ve esnek çalışma biçimlerine maruz bırakılıyoruz. AKP hükümetlerinin kadınları kamusal alandan özel alana çeken politikaları, kadınları toplumdan uzaklaştırıyor. Sermaye, devlet ve erkek egemen sistem üçgeninde kadın aile değerleriyle kutsallaştırırken, toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşiyor. Bu sebeple kadınların sendikalara, sendikaların biz kadınlara ihtiyacı her geçen gün artıyor. Biz kadınlar, bu düzeni değiştirmek ve güvenceli gelecek inşa etmek için örgütleniyoruz. Biz kadınlar bütün iş kollarında yaşadığımız sorunları, sağlık ve sosyal hizmetler işkolumuzda toplumsal cinsiyet rollerine bağlı olarak daha da derin yaşıyoruz. Toplumda hasta bakımı, çocuk bakımı, yaşlı bakımı, temizlik gibi işler 'kadın işi' olarak görülürken çalıştığımız işyerinde de bu işleri yaparken daha çok çalışmamız beklenmekte ve iş yükümüz artmaktadır.

"KADINA YÖNELİK HER TÜRLÜ AYRIMCILIK TERK EDİLMELİDİR"

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını, emeğin ve kadınların yüzyılı olarak inşa etmek için örgütleniyor, taleplerimizi bir kez daha dile getiriyoruz. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanun etkin bir biçimde uygulanmalıdır. 25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi onaylanmalıdır. Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir. Medeni yasa değişikliği ve nafaka hakkının gaspına yönelik tartışmalara son verilmelidir. Kadınların iş gücüne katılımının önündeki en büyük engellerden olan ve kadınlara özgü görülen ev içi sorumluluklar için kamusal politikaların hayata geçirilmesi şarttır. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.  Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli ve insan onuruna yaraşır işler yaratılmalıdır. İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır. Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. Bu taleplerimizle birlikte bir de çağrımız var. Sağlık ve sosyal hizmetler işkolunda çalışan bütün kız kardeşlerimizi kadınların söz ve karar sahibi olduğu sendikamız DİSK/Dev Sağlık İş’e üye olmaya, sendikamızın çatısı altında birleşmeye çağırıyoruz. İş yerinde hak ettiğimiz ücret, kısa çalışma saati, ara dinlenme süresi gibi haklarımız için mücadele ederken kadınlar olarak eşitlik için gücümüzü birleştiriyoruz."