CHP ARTVİN İL BAŞKANI ORHAN ATAN: "DEPREM MAĞDURLARININ YARALARININ SARILMASI KONUSUNDA MAALESEF ÜLKE YÖNETİMİ SINIFTA KALMIŞTIR"

CHP Artvin il örgütü 6 Şubat depreminin yıl dönümü nedeniyle CHP Artvin il binasında basın açıklaması düzenledi. CHP Artvin İl Başkanı Orhan Atan, "Deprem mağduru halkın yaralarının sarılması konusunda da maalesef ülke yönetimi olarak sınıfta kalınmıştır. Bu ülkenin yurttaşları tasada ve kıvançta bir arada olmanın kadim geleneği ile en üst seviyede dayanışma göstermiş ise de önce çadır bulunmamış, sonra iklim durumuna göre çadırdan konteynere, sonrada kalıcı konutlara halen geçilmemiş, yaşanan 1 yıllık süreç hamasetle geçirilmiştir" dedi.

UĞUR İSTANBULLU

CHP Artvin İl Başkanı Orhan Atan, "Deprem mağduru halkın yaralarının sarılması konusunda maalesef ülke yönetimi olarak sınıfta kalınmıştır. Bu ülkenin yurttaşları tasada ve kıvançta bir arada olmanın kadim geleneği ile en üst seviyede dayanışma göstermiş ise de önce çadır bulunmamış, sonra iklim durumuna göre çadırdan konteynere, sonrada kalıcı konutlara halen geçilmemiş, yaşanan 1 yıllık süreç hamasetle geçirilmiştir" dedi.

CHP Artvin İl Başkanı Orhan Atan, 6 Şubat depremlerinin yıl dönümü nedeniyle il binasında basın açıklaması yaptı. Atan, şunları söyledi:

"BU ACIYI HAFİFLETECEK TEK ŞEY ADALETTİR"

"6 Şubat 2023 tarihi Cumhuriyet tarihimizin en büyük doğal felaketini yaşadığımız gün oldu. O gün sabaha karşı 11 ilimiz bir doğal afetle yıkıldı. Yüz binlerce insanımız yıkılan binaların altında kaldı, 50 bini aşkın yurttaşımızı kalbimize gömdük. Binlerce yaralı kurtulan yurttaşımızın iyilikleriyle sevindik. Bir ulus olmanın bilinciyle deprem bölgesi ile dayanışmada bulunduk. Yakınlarını kaybedenlerin acıları geçen bir yıl içinde dinmedi, belki hiç dinmeyecek. Ancak bu acıları belki hafifletecek tek şey adalet arayışının karşılık bulması ile yaraların sarılması olacaktı. Elbette deprem engellenemez bir doğa olayı olsa da insanlarımızı öldüren binalardı. Siyasi rant uğruna onlarca kez çıkarılan imar afları ile yasallaştırılan plansız, projesiz, denetimsiz binalar adeta birer tabuta dönüşmüştü. Afetin dayanılmaz ağırlığının sebebi de bu oldu. Ancak maalesef hiçbir siyasi özeleştiri ve sorumluluk duygusuna rastlanmadı. Yargılamalar ve adalet arayışı birkaç müteahhidin yargılanması ile sınırlı kaldı.

"BİR YILLIK SÜREÇ HAMASETLE GEÇİRİLMİŞTİR"

Deprem mağduru halkın yaralarının sarılması konusunda da maalesef ülke yönetimi olarak sınıfta kalınmıştır. Bu ülkenin yurttaşları tasada ve kıvançta bir arada olmanın kadim geleneği ile en üst seviyede dayanışma göstermiş ise de önce çadır bulunmamış, sonra iklim durumuna göre çadırdan konteynere, sonrada kalıcı konutlara halen geçilmemiş, yaşanan 1 yıllık süreç hamasetle geçirilmiştir. Bugün depremin 1. yıldönümünde siyasi iradenin en üstlerinden ölenlerin 130 binler düzeyinde olduğunu acıyla öğreniyoruz. Ölü sayıları üzerinden siyasi hesaplar yapanların kayıpların nerede olduğunu bilmesini de beklemiyoruz zaten. Yine depremzede halkın yaralarının sarılması beklenirken ülkenin tek yöneticisi siyasi iktidarın yandaşı olmayan yerel yönetimlerin gerekli yardımı alamayacağını söylemek gafletinde bulunabiliyor. İnsanlığımızdan utanıyoruz. Bu duygularla ülkemizin yaşadığı en büyük doğal afetin 1. yıldönümünde ölen yurttaşlarımızı bir kez daha anıyoruz. Yakınlarına ve ülkemize başsağlığı diliyoruz. Bütün deprem bölgesi yurttaşlarımızla dayanışma duygularımızı paylaşıyoruz."