CHP İZMİR İL GENÇLİK KOLLARI, 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NDE ATANAMADIĞI İÇİN İNTİHAR EDEN ÖĞRETMENLERİ ANDI

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Gençlik Kolları, atama bekleyen öğretmenler için Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan, “Yıllarca emek verdikten sonra öğretmen olan, ancak iktidarın plansız eğitim politikaları yüzünden atanamadıkları için, girdikleri derin bunalım sonucu intihar eden veya şantiyelerde, fabrikalarda iş cinayetlerinde hayatını kaybeden değerli kardeşlerimizi bu gün de unutmadık ve unutturmayacağız” diyerek atanamadığı için hayatını sonlandıran öğretmenleri andı.

SULTAN EYLEM KELEŞ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Gençlik Kolları, atama bekleyen öğretmenler için Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan, “Yıllarca emek verdikten sonra öğretmen olan, ancak iktidarın plansız eğitim politikaları yüzünden atanamadıkları için, girdikleri derin bunalım sonucu intihar eden veya şantiyelerde, fabrikalarda iş cinayetlerinde hayatını kaybeden değerli kardeşlerimizi bugün de unutmadık ve unutturmayacağız” diyerek atanamadığı için hayatını sonlandıran öğretmenleri andı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Gençlik Kolları, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde atanamayan öğretmenler için Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasını okuyan CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün öneminden bahsederek sözlerine başladı. Atanamayan öğretmenleri anan Kotan, şunları ifade etti:

“BUGÜN İÇİNDE DERİN HÜZÜN TAŞIYAN ÖĞRETMEN ANNELERİ VAR”

“Bugün 24 Kasım. 1928 yılında, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e, Bakanlar Kurulu tarafından ‘Millet Mektepleri Başöğretmenliği’ unvanının verildiği günün yıl dönümü. Atamızın, Cumhuriyetimizi muasır medeniyetler seviyesine yükseltmek için Türk öğretmenlerine tuttuğu ışığın bir sembolü olan bu gün, ülkemizde öğretmenler günü olarak kutlanmakta. Ancak Atamızın emanet ettiği bayrağı taşıyan şerefli Türk öğretmenlerinin, coşkuyla ve gururla kutladığı bu günde bile, içinde derin bir hüzün taşıyan öğretmen anneleri var. Başöğretmenimizin kurduğu çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni yolundan saptırmaya çalışan, köhne bir karanlığın ürünü AKP iktidarı tarafından, genç yaşta, önce hayalleri sonra hayatları çalınan öğretmen kardeşlerimizin anneleri onlar. Yıllarca emek verdikten sonra öğretmen olan, ancak iktidarın plansız eğitim politikaları yüzünden atanamadıkları için, girdikleri derin bunalım sonucu intihar eden veya şantiyelerde, fabrikalarda iş cinayetlerinde hayatını kaybeden değerli kardeşlerimizi bu gün de unutmadık ve unutturmayacağız.

“O KADAR GENÇ ÖĞRETMEN KARDEŞİMİZ HAYATTAN KOPARILDI Kİ...”

Fedai Altun… Atanamadığı için inşaatlarda çalışan Beden Eğitimi Öğretmeni Fedai Altun, henüz 23 yaşında boyacı olarak çalıştığı trafoda elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. Bir sosyal medya fenomeninin “En son neyinizi kaybettiniz?” diye yaptığı paylaşıma “Hayallerimi” cevabını vererek inşaattaki fotoğrafını paylaşan kardeşimizin umutsuz bakışları hala yüreğimizde bir acı. İlyas Bul… Atanamayan İngilizce öğretmeni kardeşimiz, ekmeğini kazanmak için çalıştığı Akkuyu Nükleer Santrali’nde, yüksekten düşerek iş kazası geçirdi. Beyin kanaması geçiren İlyas, 4 gün yoğun bakımda tedavi gördükten sonra hayata veda etti. Bir diğer kardeşimiz, Sosyal Bilgiler Öğretmeni Hasan Cihan Aslan… Yıllardır beklediği ataması bir türlü gerçekleşmedi ve babasının ölümü üzerine, kardeşinin eğitim masraflarını karşılayabilmek için 26 yaşında kurye olarak çalışmaya başladı. Yaşadığı bunalıma dayanamadı ve hayatına son verdi. Yine atanamadığı için inşaatlarda çalışan öğretmen kardeşimiz Mikail Cengiz, çalıştığı inşaatın 6. katından düşerek hayatını kaybetti. Nişanlıydı, iki ay sonrası için evlilik planları yapıyordu. Nişanlısı arkasında, gözü yaşlı kaldı. Kocaeli’nin Körfez ilçesinde ablası tarafından evde ipte asılı bulunan 23 yaşındaki edebiyat öğretmeni kardeşimiz Aziz Alptekin de atama bekleyen öğretmenlerdendi.Murat Kaya, 28 yaşındaydı. Ardında üç satırlık bir not bıraktı. “Hayata veda ediyorum… Abimi ve annemi çok seviyorum. Babamı özledim.” Murat, tabancayla kafasına bir el ateş ederek hayatına son verdi.

4 senedir iş bulamayan ve atama bekleyen 25 yaşındaki sosyal bilimler öğretmeni Merve Çavdar, evden “iş bulmaya gidiyorum” diyerek çıktıktan sonra intihar etti. Bir AKP Esenler Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyesi, Merve için “Gittiği yer de cehennemdir tabii… Cehapenin bir oyu daha azaldı” diye tweet atmıştı. Saymakla bitmez… O kadar genç öğretmen kardeşimiz hayattan koparıldı ki… AKP iktidarının yarattığı bu adaletsiz düzende kimilerine ballı ihaleler, adam kayırmalar, torpiller varken; emeğiyle, bilgisiyle, birikimiyle hayatta var olmaya çalışan bu ülkenin aydınlık gençlerinin payına işsizlik, umutsuzluk, çaresizlik içinde ölmek düşüyor.

“KORKMADAN, YILMADAN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİMİZE SÖZ VERİYORUZ”

Sadece atanamayanlar değil, çalışan öğretmenlerimiz de gelecek kaygısı ve geçim sıkıntısı içerisinde. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) verilerine göre Türkiye, eğitime yapılan yıllık personel harcamalarında 40 OECD ülkesi arasında sondan ikinci. Öğretmenlerimizin geleceğini, hayatını hiçe sayarak onlara istihdam sağlamayan, çalışan öğretmenleri de da 3 kuruşa talim ettiren AKP Hükümeti, İzmir’de geçtiğimiz aylarda, ÇEDES Projesi adı altında 842 okula imam, müezzin, vaiz ve din hizmetleri uzmanı atadı. Toplumumuzun dini ve milli değerlerini sömürmek yoluyla, tek derdi zenginleşmek, kendi ceplerini doldurmak olan kleptokratlara, piyasa manipülatörü sözde politikacılara, milletin kursağındaki lokmaya göz dikmiş akbabalara karşı korkmadan, yılmadan direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğimize söz veriyoruz. Bu söz, hayatının baharında bu dünyadan koparılan kardeşlerimiz Fedai’ye, İlyas’a Cihan’a, Mikail’e ve Hasan’adır. Bu sözü kuytu köşelerde çaresizce hayata veda eden kardeşlerimiz Aziz’e, Murat’a ve Merve’ye veriyoruz.

“GENÇLİK VARSA UMUT VAR, YARINLAR VAR”

24 Kasım’da, başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kutlu ülküsünü yaşatma vazifesi bulunan genç Türk öğretmenleri olmak üzere bütün gençlerimizi bu çürümüş düzene karşı Cumhuriyet Halk Partisi saflarında mücadelemizi büyütmeye davet ediyoruz. Gençlik varsa umut var, gençlik varsa yarınlar var. Yarınlarımızı, kendi çıkarlarının yanında ülkesini bir hiç olarak gören bir avuç asalağa teslim etmeyecek, kendi ellerimizle, kendi emeğimizle, bilimle, bilgiyle var edeceğiz. Kardeşlerimizin anısı mücadelemize ışık tutacaktır. İş, ekmek ve özgürlük için, haydi umut dolu yarınlar için Cumhuriyet Halk Partisi saflarına.”