EĞİTİM SEN ESKİŞEHİR ŞUBESİ'NDEN YENİ MÜFREDAT ÇALIŞMALARINA TEPKİ: “ANAOKULUNDAN ÜNİVERSİTEYE KADAR EĞİTİM DİNSELLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR"

Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Sertaç Durdu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni müfredat çalışmaları ile ilgili açıklama yaptı. Eğitimin anaokulundan üniversiteye kadar dinselleştirilmeye çalışıldığını belirten Durdu, “Örneğin aldığımız bilgilere göre Kuranı Kerim’in anlam dünyası diye zorunlu ders getirilmeye çalışıyorlar. Özellikle Arapça dersi de ikinci yabancı dil olarak okutulması planlanıyor. Gelen bilgiler bu yönde” dedi.

MELTEM KARAKAŞ

(ESKİŞEHİR) -Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Sertaç Durdu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni müfredat çalışmaları ile ilgili açıklama yaptı. Eğitimin anaokulundan üniversiteye kadar dinselleştirilmeye çalışıldığını belirten Durdu, “Örneğin aldığımız bilgilere göre Kuranı Kerim’in anlam dünyası diye zorunlu ders getirilmeye çalışıyorlar. Özellikle Arapça dersi de ikinci yabancı dil olarak okutulması planlanıyor. Gelen bilgiler bu yönde” dedi.

Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Sertaç Durdu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni müfredat çalışmalarıyla ilgili açıklama yaptı. Bakanlığın eğitim sendikalarından görüş almadığını belirten Durdu, müfredat değişikliğiyle anaokulundan üniversiteye kadar eğitimde dinselleşme uygulamalarının hayata geçirilmek istendiğini söyledi.

“SENDİKALARA VE EĞİTİM EMEKÇİLERİNE SORULMADAN BİR MÜFREDAT DEĞİŞİKLİĞİ YAPMAK ÜZERELER”

Sertaç Durdu, şöyle konuştu:

“Baktığımız zaman aslında 1980 yılından itibaren, darbe döneminden itibaren bir eğitimde dinselleşme adı altında müfredat değişiklikleri yapılıyor. Zorunlu din dersleri bilindiği gibi 1980 darbesinden sonra hayatımıza girdi, müfredata girdi. Ondan sonra 2002 yılında AKP iktidarının gelmesiyle de birlikte düzenli olarak her yıl müfredatta bazı değişiklikler yapılmaya devam etti. Bu değişikliklere baktığımız zaman tamamen iktidarın siyasal ve ideolojik hedefleri doğrultusuna yapılmış değişiklikler olduğunu görüyoruz. Şu anda da baktığımız zaman yeni müfredat hazırlıkları var ve eğitimin bileşenleri olan sendikalara ve eğitim emekçilerine sorulmadan bir müfredat değişikliği yapmak üzereler.

“EĞİTİMDE SADELEŞME ADI ALTINDA BİR MÜFREDAT DEĞİŞİKLİĞİ YAPILIYOR”

Gelen bilgilerden dolayı biz de eleştirilerimizi sunabiliyoruz. Çünkü net bir bilgimiz de yok. Yeni aldığımız bilgilere göre eğitimde sadeleşme adı altında bir müfredat değişikliği yapılıyor. Bu sadeleşmeyi de kendi siyasal ve ideolojik hedefleri doğrultusunda yapıyorlar. Örneğin aldığımız bilgilere göre Kuranı Kerim’in anlam dünyası diye zorunlu ders getirilmeye çalışıyorlar. Özellikle Arapça dersi de ikinci yabancı dil olarak okutulması planlanıyor. Gelen bilgiler bu yönde.

“GENEL MERKEZİMİZ BAKANLIĞA YAZI YAZDI, CEVAP ALAMADI”

2012 yılında dört artı dört artı dört sistemine geçildi. Geçen bu 12 yıllık süreçte eğitim sisteminde birçok kez değişiklikler yaşandı. Ama bu değişikliklerin bilimden uzak, evrensel değerlerden uzak değişiklikler olduğu görülüyor. Biz Eğitim Sen olarak evrensel değerleri baz alan, bilimi baz alan bir müfredat olmasını talep ediyoruz. Zaten bunun için de bir düzenli olarak demokratik eğitim kurultayları düzenliyoruz ve bunları Milli Eğitim Bakanlığı’na sunuyoruz. Müfredat değişikliğiyle ilgili de bilgi sahibi olmadığımız için genel merkezimiz yazıyla bakanlığa bir yazı gönderdi ama bir dönüş yapılmadı maalesef bakanlıktan. Tek din, tek mezhep üzerine kurulu bir eğitim sistemi kabul edilemez. Bilimsel, demokratik, laik bir eğitim sistemi için mücadelemizi sürdürmemiz gerekiyor.

“EVRİM TEORİSİNİ ÇIKARTIP YARATILIŞI EKLİYORLAR”

Bilimsel derslere baktığımızda biyoloji dersini örnek verebiliriz. Biyoloji dersinde evrim teorisini çıkartıp yerine yaratılışı ekliyorlar. Bu da bilimsellikten uzak. Dinsel eğitim anaokulundan itibaren verilmeye çalışılıyor. Biz buna da yüksek sesle karşı çıkmak zorundayız. Soyut kavramlar üzerinden çocuklara bu derece pedagojiye aykırı şekilde eğitim verilmesini de kabul etmiyoruz.

“ANAOKULUNDAN ÜNİVERSİTEYE KADAR EĞİTİMDE DİNSELLEŞME UYGULAMALARI”

Anaokulundan üniversiteye kadar yapılan bu eğitimde dinselleşme uygulamalarına karşı çıktığımızı bir kez daha kamuoyuna sunuyoruz. Özellikle gündem olan ÇEDES protokolleriyle eğitimin dinselleştirilmesine MESEM üzerinden Eskişehir’de de yeni okullar eklenmeye başlanıyor. Süleyman Şah Anadolu Lisesi de bunlardan biri. MESEM ile de çocuk işçiliğini meşrulaştırma yoluna gidiyorlar. Buna da çocuk işçiliğine karşı çıktığımızı belirtmek isteriz.”