EVREN DEMİRDAŞ
Elazığ’da 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde annesini ve eşini kaybeden depremzede Fikret Ayken, bürokratların ve siyasilerin ilgisizliğine tepki gösterdi. Ayken, "Vali, vali yardımcısı ve hiçbir bürokrat ne aradı ne sordu. Ben emekliyim aldığım maaş 6 bin liraydı 7 bin 500 lira oldu, 7 bin 500 lirayla nasıl geçineceğiz? Rezilliğin bini bir para" dedi.
Elazığ’da 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen 6,8’lik depremde 37, Malatya’da da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybederken, iki şehirde 25 binden fazla konut ağır hasar görmüştü. Deprem öncesinde merkez Mustafapaşa Mahallesi’nde oturan, eşi ve annesini kaybeden Fikret Ayken ve Maden ilçesi Gezin beldesindeki Mavi Göl Apartmanı’nın yıkılması sonucu eşi Pınar Dişli ve 13 yaşındaki oğlu Miraç Dişli’yi kaybeden Meriç Dişli, depremin 4. yılında yaşadıklarını anlattı.
"NE VALİ NE YARDIMCISI, HİÇBİR BÜROKRAT NE ARADI NE SORDU"
Depremzede Fikret Ayken şunları söyledi:
"24 Ocak depremi öncesinde Mustafapaşa Mahallesi’nde Ayken Apartmanı’nda oturuyordum. Depremde ilk yıkılan ev bizim. Depremde hanımımı, annemi kaybettim, kız kardeşim 22 saat göçük altında kaldı. Ben de evin içerisindeydim Allah’ın taktiri bana bir şey olmadı. Deprem 4’üncü senesine girdi. Bundan önceki Vali Yardımcısı Abdulkerem Abbasoğlu bizimle çok ilgilendi ama şimdi gelen Vali, Vali yardımcısı ve hiçbir bürokrat ne aradı ne sordu. Ben emekliyim aldığım maaş 6 bin liraydı 7 bin 500 lira oldu, 7 bin 500 lirayla nasıl geçineceğiz? Rezilliğin bini bir para. Bütün hayatımız yoklukla, zorlukla geçti. Daha öncesinde vardı ama her şeyimizi kaybettik. Ben bir şeyimi alamadım ki yalnız başıma hayatımı idame ettiriyorum ama 7 bin 500 lirayla nasıl geçinilecek ne yiyip ne içeceğiz?"
"ALLAH KİMSEYE BU SÜRECİ YAŞATTIRMASIN"
Depremzede Meriç Dişli ise şunları söyledi:
"24 Ocak 2020’de eşimi ve oğlumu kaybettim, 12 saat enkazda kaldım. Aradan geçen dört yıl sonra acıları çok çektik. Her dakika o acıları yaşadık deprem sanki her zaman olmuş gibi içimizde yeniydi. Allah kimseye bu süreci yaşattırmasın, çok zor günlerdi. Sağlığını kaybediyorsun, işini kaybediyorsun, çocuklarını kaybediyorsun, geleceğini kaybediyorsun, her şeyini kaybediyorsun. Allah kimseye yaşattırmasın. Aynı acıları, aynı duyguları tekrar yaşıyoruz hiçbir zaman bu acılar bitmiyor. Aldığımız her nefes verdiğimiz her nefeste o acıları tekrar yaşıyoruz. Zor bir geceydi, şimdi de zor bir gün geçiyoruz. Kelimelerle anlatılmaz."