MELTEM KARAKAŞ
Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına ilişkin yaptığı basın açıklamasında, "Anayasa'dan gücünü alan 70 yılık meslek örgütünü, kendi denetim mekanizmasının ötesinde somut olmayan gerekçelerle ve son dönemde sıkça başvurulan yargı eliyle etkisizleştirme ve suçlu gösterme çabalarını kabul etmiyoruz. Bu karar Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecektir" dedi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması talebiyle açılan davanın 7. duruşması Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapıldı. Mahkeme, TTB'nin Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına karar verdi. İsmet İnönü Caddesi’nde bir araya gelen Eskişehir Bilecik Tabip Odası üyeleri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınmasına tepki gösterdi.
"SORULARIMIZIN HİÇBİRİNE YANIT VERİLEMEDİ"
Basın açıklamasında konuşan Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer şunları söyledi:
"Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'nin görevden alınması talebiyle açılan Hukuksal açıdan hiçbir karlığı ve dayanağı olmayan dava dün 30 Kasım 2023'te görülen 7. duruşmasında Merkez Konseyi’nin görevden alınması ile sonuçlandı. Eskişehir Bilecik Tabip Odası olarak davanın başlangıcından bu yana yaklaşık bir yıldır tüm duruşmaları izledik. Duruşmaların hiçbirinde ne bizleri ne de kamuoyunu ikna edebilecek bir görüş ya da kanıt ortaya konulamadı. Sorularımızın hiçbirine yanıt verilemedi. Anayasa'dan gücünü alan 70 yılık meslek örgütünü, kendi denetim mekanizmasının ötesinde somut olmayan gerekçelerle ve son dönemde sıkça başvurulan yargı eliyle etkisizleştirme ve suçlu gösterme çabalarını kabul etmiyoruz. Bu karar Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecektir.
"TTB MERKEZ KONSEYİ’NİN TÜM POLİTİKALARI AÇIKTIR, ŞEFFAFTIR"
Türk Tabipleri Birliği için dünden bugüne değişen hiçbir şey yoktur. Merkez Konseyi karar temyizde kesinleşene kadar görevinin başındadır. Ancak alınan karar bunu yok sayan niteliktedir. Amaç dışı faaliyet yürütmekle suçlanan TTB Merkez Konseyinin tüm politikaları açıktır, şeffaftır. Tek derdimiz hekimlik değerlerine uymak ve bu değerlerin zarar görmemesidir. Türk Tabipleri Birliği davası; nükleere karşı yaşamı savunmanın, sağlıkta şiddete karşı mücadelenin davasıdır. Savaşların bir halk sağlığı sorunu olduğunu ortaya koymanın, deprem bölgesinde dayanışmanın örgütlenmesi davasıdır. Pandemide gizlenenleri açığa çıkarmanın davasıdır. Pandemide yitirdiğimiz sağlık emekçilerinin davasıdır. Şehir/şirket hastanelerine karşı bilime ve toplum sağlığına uygun hastaneleri savunma davasıdır. Akademik özgürlüklerin davasıdır. TTB sadece Merkez Konseyi üyeleri ile sınırlı bir meslek örgütü değildir. TTB, tüm üyelerinin bütünlüğü içinde var olan, mücadelesini de tüm üyeleri ile birlikte yürüten bir örgüttür."