Bülten

Halide Edip Adıvar’ın Tablosu Çek Senatosu'nda Sergilenecek

Türkiye'nin Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, Çek ressam Alfons Mucha’nın 1928'de yaptığı yağlı boya Halide Edip Adıvar tablosunun hikayesini ve tablonun ilk kez Çek Senatosu'nda sergilenmesini anlattı. Bağış, "Çek Dönem Başkanlığı'nın başlangıç sergisinin açılışı için Senato'ya gittiğimde çok duygulandım. Mucha'nın kendi çektiği fotoğraf, kendi yaptığı kara kalem çizim ve kendi elleriyle yaptığı yağlı boya tablo ilk defa orada sergilendi ve 6 ay boyunca Çek Senatosu'nda Çek Dönem Başkanlığı boyunca sergilendi. Bu da Mucha ailesinin bize bir jesti olarak bizi çok duygulandırdı" dedi.

Türkiye'nin Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, Çek ressam Alfons Mucha'nın 1928 yılında yaptığı Halide Edip Adıvar'ın yağlı boya tablosunun hikayesini ve Çek Senatosu'nda düzenlenen sergiyi anlattı. Bağış, YouTube kanalında yayınlanan videoda, Adıvar'ın Mustafa Kemal Atatürk'ün omuz omuza mücadele verdiği bir dava arkadaşı olduğunu, özel sekreteri olduğunu ve Atatürk'ün Meclis Başkanlığı yaptığı dönemde Başkan yardımcısı olan Adnan Adıvar'ın eşi olduğunu belirtti. Bağış devamında şunları kaydetti:

"GÖREVE BAŞLADIĞIM GÜNDEN İTİBAREN BU TABLONUN PEŞİNE DÜŞTÜM"

"Halide Edip, Çeklerin dünyaca meşhur ressamı Mucha ile özel bir dostluk geliştiriyor. Eşi Adnan Bey ile birlikte buralara geliyorlar ve Mucha'nın misafiri oluyorlar. Uzun süre Mucha'nın şatosunda kalıyorlar. Bu toplantılarda Mucha, Halide Edip'ten çok etkileniyor. Çünkü Halide Edip o dönemin belki tek ve ilk kadın hakları savunucusu; romanlarına da eserlerine de yansıyan kadın haklarını savunmaya yönelik ciddi düşünceleri var.

Mucha, Halide Edip'in bir fotoğrafını çekiyor. Dört buçuk yıl sonra o fotoğrafı kara kalem olarak çiziyor, daha sonra da o fotoğrafı çizdiği kara kalemden esinlenerek yağlı boya bir tablo yapıyor. Ben göreve başladığım günden itibaren bu tablonun peşine düştüm. Çünkü Mucha'nın özel müzesi var, Mucha Koleksiyonu var. Hiçbir yerde bu tablo görünmüyor.

Mucha'nın bugün yaşayan torunu John Mucha'ya mektup yazdım. Pandemiden dolayı John Mucha, annesi İngiliz olduğu için, yani oğlu bir İngiliz ile evlendiği için ve Naziler döneminde de çok büyük zulüm yaşadığı için, hapse girdiği için ömrünün kalan kısmını İngiltere'de geçirmiş. Ama oğlu bugün hem Çekya'da hem İngiltere'de imkânları olan ve dedesinin eserlerinin telif haklarını yöneten Mucha Vakfı'nın başkanı olarak, Londra'da yaşıyordu. Kendisine bir mektup yazdım. Bu tablodan bahsettim ve tabloyu görmek istediğimi, tablonun akıbetini merak ettiğimi söyledim. Kendisinden çok nazik bir cevap geldi. 'Pandemi nedeniyle Prag'a gelemiyorum. Geldiğimde sizi davet ederim. Tabloyla ilgili konuşuruz'. Gerçekten de sözünü tuttu, pandemi sonrası seyahatler başladıktan sonra sayın John Mucha beni özel aile konutuna, evlerine davet etti.

"EVİN SALONUNDA, EN BÜYÜK DUVARDA HALİDE EDİP'İN TABLOSUNUN ASILI OLDUĞUNU GÖRDÜM"

Evlerinde çok duygulandım, eşimle beraber gittiğimde, evin salonunda, en büyük duvarda Halide Edip'in tablosunun asılı olduğunu gördüm. Dedi ki, 'Dedemin en önem verdiği tablolardan bir tanesi olduğu için annemin talimatıyla biz bunu kendi yuvamızda, Mucha ailesinin Prag'daki evinde tuttuk. Ne müzeye koyduk ne koleksiyonlara verdik. Ama bunu size ilk defa göstereceğim. Ama şunu bilmenizi istiyorum, bu satılık değil. Satın alma gibi bir düşünceniz varsa, baştan söyleyeyim, bu bizim çok değerli. Dedemin çok önem verdiği bir tablo olduğu için asla satılık değil.' 'Hayır' dedim, 'Ben sadece görmek ve insanların görmesini sağlamak istiyorum.' Tabloyu görünce de çok etkilendim.

Dedim ki, '2023 yılı Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı, bugüne kadar siz bu tabloyu kendi yuvanızda saklamışsınız, ben buna çok saygı duydum ve çok duygulandım ama en azından Cumhuriyetimizin kurucularından biri olan Halide Edip'in bu tablosunu Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bir yerde sergilenmesi konusunda acaba bir daha değerlendirme yapabilir misiniz?' 'Tamam' dedi, 'Vakfı oğluma devrediyorum, oğlumla da konuşacağım.'

"ÇEK DÖNEM BAŞKANLIĞI'NIN BAŞLANGIÇ SERGİSİNİN AÇILIŞI İÇİN SENATO'YA GİTTİĞİMDE ÇOK DUYGULANDIM"

Bir gün beni aradı, dedi ki, 'Çekya (Avrupa Birliği) Dönem Başkanlığı nedeniyle Çek devleti bizden bir ricada bulundu, Mucha'nın eserlerinin özel bir sergisini yapacağız ve Çek Senatosu'nda sergilenecek. Sizi de bu sergiye davet etmek istiyorum.' 'Tabii ki' dedim. Çek Dönem Başkanlığı'nın başlangıç sergisinin açılışı için Senato'ya gittiğimde çok duygulandım. Mucha'nın kendi çektiği fotoğraf, kendi yaptığı karakalem çizim ve kendi elleriyle yaptığı yağlı boya tablo ilk defa orada sergilendi ve 6 ay boyunca Çek Senatosu'nda Çek Dönem Başkanlığı boyunca sergilendi. Bu da Mucha ailesinin bize bir jesti olarak bizi çok duygulandırdı.

Deprem sırasında çok ciddi destek ve moral verdiler. İngiltere’den aradılar, yapabilecekleri bir şey olup olmadığını söylediler. Desteklerini de buradaki hayır kurumları aracılığıyla gönderdiler."