SAMSUN 1 MAYIS TERTİP KOMİTESİ'NDEN 'ALANLARDA OLMA' ÇAĞRISI

Samsun'da 1 Mayıs Tertip Komitesi, 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısı yaptı. Komiteden İsmail Yavuz, “İşçisinden, kamu emekçisine, emeklisinden asgari ücretlisine, kadınından gencine milyonlar kendilerini yok sayanlara bizi yok sayamazsınız, biz buradayız” dedi.

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

(SAMSUN) - Samsun'da 1 Mayıs Tertip Komitesi, 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısı yaptı. Komiteden İsmail Yavuz, “İşçisinden, kamu emekçisine, emeklisinden asgari ücretlisine, kadınından gencine milyonlar kendilerini yok sayanlara bizi yok sayamazsınız, biz buradayız” dedi.

Samsun'da TÜRK-İŞ, DİSK, KESK, TMMOB’dan oluşan 1 Mayıs Tertip Komitesi, Gazi Müzesi önünde açıklama yaptı. KESK Samsun Dönem Sözcüsü İsmail Yavuz, şunları söyledi:

“Ülkemizin emeği ile geçinen tüm kesimlerinin iyiyi, güzeli, umudu yaşatmaya ve büyütmeye ihtiyacı var. Çünkü ülkemizi yönetenler; memleketi bir şirkete, emekçileri de o şirketin açlık sınırında çalıştırılan çağdaş kölesine çevirmek için yıllardır ellerinden geleni yapmaktalar. Rekor üstüne rekor kıran enflasyon ile soframızdaki ekmeği dilim dilim küçültmekteler. Tüm çalışma yaşamını onlarca istihdam çeşidi ile parça parça edip, güvencesiz hale getirmekteler. Her krizin, her felaketin faturası emekçilere yıkılıyor. İşçiden, emekçiden, emekliden, fakirden, dar gelirliden çalıp zenginin kasasını doldurmaktalar. Hepimize çalışırken yoksulluk, emeklilikte ise sefalet ve açlığı dayatmaktalar. Ülkemizde çalışanların en az yüzde 50'sini asgari ücretle çalıştırıp, yoksulluğa ve açlığa mahkûm etmekteler.

"BİZLERİ HER ALANDA AYRIŞTIRIYORLAR"

Sağlıkçılarımıza 'giderlerse gitsin diyerek' sağlık sistemimizi çöküşe sürüklediler. Kadınlarımız her gün şiddete, cinayete, tacize uğramakta, kendi siyasal gündemlerine uygun bir biçimde ülkemizi kadınların özgürce yaşayamayacağı bir karanlığa sürüklediler. Laiklik ve bilimsel eğitime aykırı bir biçimde eğitimi, sağlığı ve yaşamın tüm alanlarını gericileştirme Cumhuriyet’in tüm kazanımlarını yok etmeye uğraşmaktalar. İnancımızdan dilimize, siyasi düşüncemizden cinsiyetimize, doğduğumuz yerden tuttuğumuz takıma kadar her alanda ayrıştırıp, bizi karşı karşıya getirmeye, bölmeye hatta düşmanlaştırmaya çalışıyorlar. Ukrayna’dan, Filistin’e, Iraktan Suriye’ye halkları emperyalist politikaların cenderesinde vekalet savaşlarıyla birbirine düşürdüler. Eleştireni, sorgulayanı, soru soranı, hak, hukuk, adalet isteyeni susturup, memlekette ne Anayasa ne de hak hukuk bırakıyorlar.

"ANCAK BU BÖYLE GİTMEZ"

Bu düzenin bize tek vaadi daha fazla yoksulluk, daha faza sefalet, daha fazla baskıdır. Ancak bu böyle gitmez. İnsan, emek ve doğa düşmanı bu düzene artık yeter demenin vakti çoktan geldi ve geçiyor. Her şeye rağmen gelecek güzel günlere olan umudumuzu kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Çünkü tüm baskılara, olumsuz koşullara rağmen ülkemizin neresinde olursa olsun emeğin, emekçilerin sürdürdüğü mücadele üzerimize çöken karabulutları dağıtıyor. 31 Mart seçimlerinde düşmanlaştırmaya, kutuplaştırmaya karşı, barış ve kardeşlik, ranta ve soyguna karşı, işçisinden, kamu emekçisine, emeklisinden asgari ücretlisine, kadınından gencine milyonlar kendilerini yok sayanlara bizi yok sayamazsınız, biz buradayız."