MUSTAFA USTA
Sinop Emek Barış Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Kadir Demir, "Asgari ücret artık genel ücretlendirme şekli oldu. İktidar genel ücretlendirmeyi asgari ücreti baz alarak yapıyor. Asgari ücret bugün 11 bin 400 lira. Her şeyden önce devletin kendi organlarının açıkladığı ya da farklı kurumların yaptığı 3 kişilik ya da 4 kişilik bir ailenin geçim endeksi baz alınarak yapılmalı" dedi.
Sinop Emek Barış Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Kadir Demir, asgari ücretle ilgili açıklama yaptı. Demir, şunları söyledi:
"BU RAKAMLAR DAHA ÇOK YOKSULLUK DEMEK"
"Asgari ücret artık genel ücretlendirme şekli oldu. İktidar genel ücretlendirmeyi asgari ücreti baz alarak yapıyor. Asgari ücret bugün 11 bin 400 lira. Her şeyden önce devletin kendi organlarının açıkladığı ya da farklı kurumların yaptığı 3 kişilik ya da 4 kişilik bir ailenin geçim endeksi baz alınarak yapılmalı. Bunun altında yapılabilecek bir ücretlendirme, bir artış kesinlikle ve kesinlikle zaten zar zor geçinen, yoksulluk içerisinde yaşamını sürdürmekte olan dar gelirliyi daha da zor durumda bırakacak. Dolayısıyla bugünkü 11 bin 400 lira ve yılbaşından sonra yapılacağı açıklanan ya da kamuoyunda konuşulan dillendirilen rakam kesinlikle ve kesinlikle zaten dar gelirlinin yaşamını zor sürdürdüğü bir ortamda kesinlikle onların daha da fakirleşmesine yol açacak. Bugün yıllık ve aylık enflasyon oranları açıklandı. ENAG’ın açıkladığı rakam yüzde 126. Yani bu yıllık enflasyon. Oysa ki, asgari ücret belirlenirken yüzdelik artışlar yapılıyor, yüzde 20- 30 gibi. Bunun bir de vergi dilimlerine girdiğini hesap ettiğinizde kesinlikle bu rakam toplumun özellikle çalışanların yüzde 40’ı baz alındığında kesinlikle daha çok yoksulluk, daha çok fakirleşme demek. Bunu böyle kabul etmek gerekiyor.
"EMEKLİLER HER GÜN BİRAZ DAHA ZOR ŞARTLARDA YAŞIYOR"
Ben de kamu emeklisiyim. Hükümet sağ olsun bize 5’er bin lira ikramiye adında bir para verdi. Ne zaman verileceği dahi şu anda belli değil. 15 Kasım’ı geçmeyecek diye açıklandı. Oysa ki, bugün emeklilerinde önemli bir bölümü 7 bin 500 lirayla geçinmek zorunda. Dolayısıyla benzinin, mazotun 35- 40 lira arasında değiştiği bir coğrafyada alım gücü her gün, tüketim maddelerine bu zamların yansıması neticesinde her gün emekliler biraz daha zor şartlarda yaşama durumuyla karşı karşıya kalıyor. Oysa ki ikramiye yerine biz emekliler beklerdik ki bu 29 Ekim’de Cumhuriyet’in 100. yılında emeklileri hakikaten rahatlatacak, onların yaşam düzeylerini biraz daha yaşam koşullarına göre daha iyi bir şekilde devam ettirmesini sağlayacak bir ücret artışını sağlanmasıydı."