Sinoplu vatandaşlar ekonomiyi değerlendirdi: "Ülke ekonomisi batmak üzere olan bir gemi"

Sinop'ta yaşayan vatandaşlar ülke ekonomisinin her geçen gün kötüye gittiğini ve yaşam koşullarının zorlaştığını ifade etti. Vatandaş Zeki Karataş, "Türkiye ekonomisi batmak üzere olan bir gemi gibi diye tarif ediyorum ben. Beğenmediğimi de yüksek sesle her zaman söylüyorum. Emeğe saygı duyulmadan bir yerde ekonominin yükseleceğini düşünmüyorum" dedi. Üniversite öğrencisi Muhammed Ali Köksal ise, "Sadece okula gidip gelmeye günde 30 lira veriyorum. İnsanlara kafeye oturduğumuz zaman lüks gibi gözüküyor. Umarım bunun lüks bir şey olmadığını halkımız anlar" ifadelerini kullandı.

MUSTAFA USTA

(SİNOP)-  Sinop'ta yaşayan vatandaşlar ülke ekonomisinin her geçen gün kötüye gittiğini ve yaşam koşullarının zorlaştığını ifade etti. Vatandaş Zeki Karataş, "Türkiye ekonomisi batmak üzere olan bir gemi gibi diye tarif ediyorum ben. Beğenmediğimi de yüksek sesle her zaman söylüyorum. Emeğe saygı duyulmadan bir yerde ekonominin yükseleceğini düşünmüyorum" dedi. Üniversite öğrencisi Muhammed Ali Köksal ise, "Sadece okula gidip gelmeye günde 30 lira veriyorum. İnsanlara kafeye oturduğumuz zaman lüks gibi gözüküyor. Umarım bunun lüks bir şey olmadığını halkımız anlar" ifadelerini kullandı.

Sinop’ta yaşayan vatandaşlar, Türkiye ekonomisini değerlendirdi. Gıda ve kira giderlerini bile karşılamakta zorlandıklarını ifade eden vatandaşlar, iktidarın ekonomi politikasını doğru bulmadıklarını, tasarruf tedbirlerinin ise memur ve asgari ücretle çalışanlar üzerinden yapılmaması gerektiğini belirttiler.

"Aslında bizim ekonomimiz bile yok''

Fikrettin Kalafat, "Ekonomi çok fena. Vatandaş dışarıda herhangi bir masraf yapamıyor. Yemek yemesi, yola gitmesi her şey pahalı. Emekliler çok düşük maaş alıyor. Asgari ücretlilerde de sıkıntı var. Hele çocuk okutan varsa geçinmesi çok zor. 22 yıllık iktidar 200 lira verdiğinde 4- 5 çeyrek altın alıyordun. Şimdi bir tane çeyrek altın bile alamıyorsun. Buradan pay biçeceksin. Faizler de yüksek. Hayat pahalı. Bu iş böyle iyiye gitmedi" dedi.

Hacer Aydın ise şunları söyledi:

"Sizce beğenilecek bir ekonomimiz var mı? Aslında bizim ekonomimiz bile yok. Her şey batmış durumda. Ülke batıyor. Bankalar kötü. Esnaf kan ağlıyor. Memur, ay sonunu nasıl getireceğini düşünüyor. Çoluk çocuk nasıl besleneceğini düşünüyor. Üniversitede okuyan çocuklar ne yapacağını düşünüp üniversiteyi bırakma kararı bile alıyor. Artık günümüz Türkiyesinde saray kavramı bile bizi rahatsız ederken bir de bunun günlük giderinin birkaç milyon lira olması ekonomimizde koca bir delik açıyor. Bunlardan tasarruf yapılmazken, sadece kamu çalışanlarına yönelik tasarruf tedbirleri almalarının ne kadar sağlıklı olacağını, ne kadar bizi hiçe saydıklarını, emekçiyi, çalışanı gözden çıkardıklarının göstergesidir."

"Eskiden bir kilo aldığımız paraya şimdi bir adet alıyoruz"

Zeki Karataş, "Türkiye ekonomisi batmak üzere olan bir gemi gibi diye tarif ediyorum ben. Beğenmediğimi de yüksek sesle her zaman söylüyorum. Emeğe saygı duyulmadan bir yerde ekonominin yükseleceğini düşünmüyorum" derken, Adnan Demir, "Şu anda ekonomiyi ben değil hiç kimse beğenmiyor. Ülkede alım gücü şu anda çok zayıf. Mesela, bir tane elma alıyorsun tanesi 7 liraya geliyor. Eskiden bu parayla bir kilogram alırdık, şimdi bir tane alıyoruz" diye konuştu. 

Tolga Gülümoğlu, "Türkiye ekonomisi çok kötü. Kiracılarım ve kendi evim olmasına rağmen batak içerisindeyim ve her gün daha da kötüye gidiyorum. Allah dükkanı, evi kirada olana kolaylık versin. Benim hiçbir şeyim kirada olmamasına rağmen ben bu haldeysem Allah kira verenlere sabır versin" dedi.

Muhammed Ali Köksal ise, "Ülke ekonomisini beğenmiyorum. Mevcut iktidardan da hiç memnun değiliz. Öğrenci olarak yaşam koşullarımız çok düştü. Üniversitede okuyorum. Sadece okula gidip gelmeye günde 30 lira veriyorum. Öğrenci için bu ekonomik kriz zor bir hale bürünüyor. Eğlenmek zaten çok kısıtlı imkanlara büründü. İnsanlara kafeye oturduğumuz zaman lüks gibi gözüküyor. Umarım bunun lüks bir şey olmadığını halkımız anlar" ifadelerini kullandı.