Gazeteci Erdal Yılmazçelik, Şubat depremlerinin ardından büyük yıkım yaşayan Hatay'daki depremzedelerin sesi olmaya devam ediyor.
Uzun yıllardır Antakya ve Samandağ'da muhabirlik yapan Basın emekçisi Yılmazçelik, yıkımların sürdüğü Samandağ’ da usulsüz yapılan yıkım çalışmalarıyla ilgili halkın taleplerini dile getirdi.
Yılmazçelik, yaptığı açıklamasında yetkililere seslenerek şu ifadelere yer verdi:
Hatay Samandağ ilçesinde yıkımlar sürerken insan sağlığı hiçe sayılıyor. Yer darlığı, su sıkıntısı, zaman kısıtlılığı bahane gösterilerek yapılan bu yıkımlar resmen zehirlenmemizi ister gibi devam ediyor. Biz de buradan yetkililere seslenerek yapılan bu yıkımların doğru şeklinin bu olmadığını dile getiriyoruz ve getirmeye devam edeceğiz.
Sevgili ve çok değerli Samandağ ilçesinin biricik seçilmiş ve atanmış bürokratları; biliyoruz sizin nazarınızda bu ilçe halkının hiçbir değeri yok. “Yok öyle değil” sizin için değerli olduklarını düşünüyorsanız bunu ilçe halkına kanıtlayın. İlçede her gün yıkım yapılıyor ve bu yıkımların neredeyse birçoğu su sıkılmadan yapılıyor. Bu insanlar her gün zehir (asbest) soluyor. Biliyoruz ki ilçede halkı savunan hiçbir kurumun olmadığı gibi derdini dinleyecek kurum da yok. Bu nedenle halk yıldı ve yoruldu, derdini anlatmaktan vazgeçti tozu da asbesti de acısını da sineye çekti.
Ama bizler, yani sizin değiminizle birkaç kişi sesimizi yükseltmekten vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz, yılmayacağız, yorulmayacağız. Çünkü insan sağlığından daha değerli bir şeyin olmadığını biliyoruz.
Sevgili ve çok değerli Samandağ ilçesinin atanmış ve seçilmiş bürokratları; sizden bu durumu göz önünde bulundurmanızı istiyor ve insan sağlığına önem vermenizi talep ediyoruz. Her yıkımın başında mutlaka su tankeri olsun ama sadece süs olarak bulundurulmasın gerçek anlamda yıkım sırasında su sıkılsın. Çünkü bizim için insan sağlığı her şeyden önce gelir, yıkımı yapan o emekçi kardeşlerimizin bile sağlığı bizim için çok değerlidir.”
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı