Devecihan Kültür Merkezi'nde bulunan Olgunlaşma Enstitüsü’nde Edirne’ye has mis meyve sabunu üretimi ve sipariş üzerine satışı yapılıyor. Öğrencilere mis meyve sabunu eğitimlerinin de verildiği enstitüde, unutulmaya yüz tutmuş el sanatları geleceğe aktarılıyor.

Olgunlaşma Enstitüsü mis meyve sabunu usta öğreticisi Hasan Yel, tarihte Edirne’nin sabunculuk ve mis meyve sabunu üretiminde önemli yerinin olduğunu söyledi. Mis meyve sabunun yapımının aşamalarını anlatan Yel, elleriyle şekil vererek yaptığı sabun hamurunun meyvelere bire bir benzediğini ifade etti.

"EDİRNE SABUNCULUKTA ÖNEMLİ"

Hasan Yel, şunları söyledi:

"Edirne’de sabunculuğun tarihi 1688’e kadar gidiyor. ‘Enderûn-ı Hümâyûn, Has Oda ağaları için Edirne’de getirilen sabunların taşıma ücreti ödenti evrakları’ der devlet, Osmanlı arşivlerinde. 1826’larda yine Filibe ilinde yapılan sabunların Edirne’den getirilen ekip tarafından kontrol edildiği mahkeme kararıyla yapımına son verildiği, yani Edirne sabunculukta önemli. Edirne’den farklı illere kontrole gidiyorlar. Yine 1826’da kutularla mis sabunun Edirne’den saraya gittiği Enderûn-ı Hümâyûn, saray meketebi demek. 1909’da Fukara Perver Türk Camiyeti için yapılan sabunların parasının fukaralara paylaştırıldığına dair bir belge mevcut. Cumhuriyet dönemine geldiğimiz zaman 1937-39-42-43 yıllarında Arif Reşat Çamdere, meyve şeklinde yaptığı sabunlarla İzmir’de fuarda ödül alıyor. O döneme ait gazete fotoğrafları da mevcut.

"HAMURU BEKLETİYORUZ"

Bizler sabunu rendeleyip suyla yoğuruyoruz. Arzuya göre meyve yağları, kokular da katılabilir ama bunun asıl ismi Misk-i Amber denilen doğal bir madde, ismi oradan gelir. Yoğurup hamuru bekletiyoruz. Bekledikten sonra bezelere ayırıp şekil veriyoruz. Bezeleri meyve şekli oluşturuyoruz. 3 hafta kuruma süresi var. Kuruduktan sonra bıçak, elle düzleme yapıyoruz. Ondan sonra gıda boyalarıyla üzerini boyuyoruz. Su ve sabun karışımı ile cila yapıyoruz. Cilanan sabunlar tele asılıp kurutuluyor. Meyvelerin çekirdekleri batırılarak son halini almış oluyor. En son sepetleme tanzim aşaması var. Üzerini koruma amaçlı kaplıyoruz. Bu şekilde şatışa hazır hale geliyor.”

Kaynak: anka