Kulak Temizliğinde Yapılan Hatalar ve Kulak Sağlığı Önerileri Kulak Temizliğinde Yapılan Hatalar ve Kulak Sağlığı Önerileri

Hatay’da Samandağ Emek ve Demokrasi Güçleri, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.
Samandağ Emek ve Demokrasi Güçleri, Abdullah Cömert alanında gerçekleştirilen basın açıklamasında, ilk olarak Filistin, ardından Lübnan ve şimdi de Suriye’de yaşananlara dikkat çekti.
Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını Çağla Cemali okudu. Cemali, AKP milletvekili Mustafa Varank’ın Halep işgaline yönelik yaptığı açıklamada Arap Alevi halkını hedefe koymasını da eleştirerek, açıklamasında “Efendi ABD, kahyalar İsrail ve Türkiye; HTŞ ve SMO eli ile Suriye’de saldırıya geçti. Filistin ve Lübnan’daki direniş ile afallayan ve Lübnan’da ateşkes yapmak zorunda kalan Netanyahu’nun Suriye Devlet Başkanı Esad’ı, Lübnan ve Filistin Direnişi’ne destek verdiği için tehdit etmesinden bir gün sonra Türkiye destekli cihatçı çeteler Halep’e saldırarak işgal etti. Ardından Hama, Rojava ve diğer bölgelere de yönelik işgal saldırılarına ve katliamlara devam etmektedirler.
Tehdit eden siyonist İsrail, tehdidin tetikçisi Türkiye! Saflar bir kez daha bu kadar net açığa çıkmış oldu. Bu savaş, ABD emperyalizminin bölgedeki planlarını ve NATO’nun bölgemizdeki karakolu olan Siyonist varlığın güvenliğini tehdit eden güçlere karşı gerçekleştirilen savaştır.
Cihatçı çeteleri besleyen, yöneten kim varsa emperyalizmin ve siyonizmin açık destekçisidir. Bölgede “beka sorunumuz” diye emekçilere yutturulmak istenen zoka aslında ABD’nin ve onun adına hareket eden kahyaların sömürü ve yağma düzeninin bekası sorunudur.
Çetelerin saldırılarıyla büyüyecek olan ne işçilerin ücretleri, ne de halkların özgürlükleridir. Bu çeteler ABD’nin ve siyonist İsrail’in bölgedeki aparatlarıdır, Türkiye de bu süreçte toprak genişletme hayalleri kuran tetikçidir.
İçeride ve dışarıda savaş politikalarını devreye sokan TC devleti, dışarıda ABD’nin tetikçiliğini yaparken; kayyum atayarak, direnen işçileri gözaltına alarak, savaşa hayır diyenlere saldırarak, deprem bölgelerini talan ederek, her yeri ranta açarak bu savaşın içerideki ayağını örmektedir. Savaşın sıcaklaşmasıyla Arap Alevilere yönelik yeniden katliam çağrıları yapan hesapların varlığının tesadüf olmadığını biliyoruz. 
AKP milletvekili Mustafa Varank’ın Halep işgaline yönelik yaptığı açıklamada ‘’Suriye’deki Nusayri azınlık diktası’’ diyerek alçakça ve faşistçe Nusayri yani Arap Alevi halkını hedefe koyma cesareti göstermesi Arap Alevi halkına yönelik yapılan katliam çağrılarının devlet eliyle sistematize edildiğini kanıtlamaktadır.  Buradan açıkça sesleniyoruz: Ne sizin tehditlerinizden ne de faşist katliamcı çetelerinizden korkmuyoruz! 
Samandağ ve Antakya halkına yönelik saldırılar bunlarla açıklamak elbette ki yeterli değildir. Yaklaşık 2 yıldır ısrarla barınma sorununu çözmeyerek onun yerine Rezerv alan uygulaması ve el koymalar ile yaşam alanlarımızı ve doğamızı gasp ederek, her köşe başına şantiyeler kurarak, her yönüyle talan edilmiş yeni bir bölge yaratmak istiyorlar. 
Tüm bu çabalarının rant ve yağma ile birlikte savaş politikalarının da parçası olduğunun farkındayız. Bu çabalarını boşa düşürmek için direnmeye devam edeceğiz!
Benzer şekilde başta Arap Alevi ve Kürt halkı düşmanlaştırılarak halkları birbirine kırdırma siyaseti de emperyalist saldırganlığın bir parçası olarak devrededir. Savaşın nedeni olarak Kürt halkını sorumlu tutma hali emperyalist egemen zihniyetin ürünüdür. Bugün bütün Suriye halkları emperyalist saldırganlığa karşı mücadele vermektedir. 
Bu mücadele ortak bir zeminde büyüyerek devam etmelidir. 
Suriye savaşına Antakya Halkı olarak verdiğimiz refleks hala hafızalardadır. Suriye’de bu emperyalist saldırganlığa karşı direnişe geçerek ve emperyalizmin planlarını bozan Arap, Kürt, Dürzi, Türkmen, Ezidi, Ermeni vd. halklarının tarihi deneyimleri hala capcanlı önümüzdedir. 6 Şubat depremlerinin hemen ardından kaderimizi kendi ellerimize alarak  başlattığımız dayanışma seferberliği hala hafızamızdadır. 
Bu deneyimler, bugün bir başka sebeple yaşamımıza müdahale edenlere vereceğimiz cevap için rehber niteliğindedir. Dünya halklarının direnişi her geçen gün büyümekte ve birbirine güç vermektedir. 
En son teknolojiye sahip olanlar, demir kubbelerle kendini yenilmez sananlar, miyarlarca dolar silaha ayıranlar nihayetinde bu gönüllü direnişin ve özgürlük talebinin karşısında duramamakta, direnişleri hala engelleyememektedir.
Saflar nettir, işçi sınıfı, emekçiler, ezilen halklar buna göre saf tutmalıdır.
Kim bu çetelerin saldırısına seviniyorsa bilinmelidir ki, onlar ABD'nin ve siyonist İsrail 'in dostudur, başta Suriye ve Filistin halkları olmak üzere tüm ezilen halkların düşmanıdırlar.
Halkların bağımsızlığı ve özgürlüğünü sağlayacak olan şey işçi sınıfının kurtuluşunu için örgütlenmeyi geliştirmektir, işçi sınıfına, emekçilere yani bizlere düşen görev budur. Bu anlamda tüm Samandağ halkını bölgemizde büyüyen emperyalist saldırganlığa karşı örgütlenmeye ve direnişi büyütmeye çağırıyoruz!
Evlerimize bomba yağmasını beklemeyelim geç olmadan kaderimizi kendi ellerimize alalım, anti emperyalist mücadeleyi büyütmek için mahalle, mahalle hep birlikte harekete geçelim! Emperyalizm Düşman, Halklar Kardeştir! Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!” ifadelerine yer verdi.
              Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları