Yerel

Kenan Kahlıoğulları Yazdı; Hatay’da Yaşayan Halklar Kaygılı

Sosyolog, Samandağ Cemevi Başkanı Kenan Kahlıoğulları Alevilerin Sesi dergisinin 291. sayısında yayınlanan "Hatay’da Yaşayan Halklar Kaygılı” başlıklı yazı kaleme aldı.

Sosyolog, Samandağ Cemevi Başkanı Kenan Kahlıoğulları, Alevilerin Sesi Dergisi için yazı kaleme aldı.
Kahlıoğulları’nın Alevilerin Sesi dergisinin 291. sayısında yayınlanan "Hatay’da Yaşayan Halklar Kaygılı” başlıklı yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz.
Hatay’da Yaşayan Halklar Kaygılı
7 ARALIK 2024 Cumartesi Günü Suriye Devlet Başkanı Sn. Esad’ın Suriye’den çıkmasıyla ve 8 Aralık Pazar Günü HTŞ’nin Suriye Devlet yönetimini teslim almasıyla başlayan ve bugünde devam eden süreçte en çok zarar gören Aleviler oldu. Aleviler katlediliyor, kaçırılıyor, mallarına, evlerine el konuluyor. Suriye Devlet memuru, asker, muvazzaf kamu görevlisi olanlar işten çıkarılıyor. Çiftçiler, üreticiler, köylüler topraklarını işleyemiyor. Özel sektördekiler işten atılıyor ya da baskıdan dolayı işyerlerini açamıyorlar. Arap Alevilerinin ya da Suriye’de yaşayan Alevilerin 2 temel kaygısı oluştu. Can ve Mal Güvenliği, Hayatlarını sürdürmek için ekonomik koşulların oluşamaması kaygısı yaşıyorlar. Bu mağduriyetlerinin yanında Suriyeli Alevilerin uluları, dedeleri, pirlerinin türbelerinin tahrip edilmesi, yakılması canımızı acıtıyor. Alevi ibadethanelerine, türbelere, kiliselere ve diğer kutsal mekanlara barbaca saldırılar yapılmaktadır. Özellikle Suriyeli Aleviler için çok büyük bir öneme sahip Seyyid El-Hüseyn İbin Hamdan el Hasiybi türbesinin yakılması, türbedarların ve içindeki din adamlarının vahşice öldürülmesi Alevilerde üzüntü yaratmıştır. Seyyid el Huseyn bin Hamdan El-Hasiybi Anadolu’da Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaşı Veli gibi önemli bir makamdır Seyyid El-Hüseyn bin Hamdan El Hasiybi, Seyh Hasan Bin Mekzun Es-Sincari, Şeyh Muhammed El-Acemi ve toplamda 15 Alevi ibadethanesi yakılmıştır. İbadethanelere hizmet eden din adamları ya işkence görmüş, ya da öldürülmüştür.
BİR ZÜLME ENGEL OLAMIYORSANIZ EN AZINDAN ONU HERKESE DUYURUN
Suriye’nin  ve ortadoğunun kadim  halklarının haklarının korunması ve güvence altına alınması bir insanlık  görevidir. Suriye’de yaşayan mazlum halklara yardım eli uzatılmalıdır. Suriye’de yıllardır süren iç savaş, tüm halklar için derinleşen insani krize neden olmuştur. Özellikle Suriye’de yaşayan Alevi Şehitler, Gaziler sayı olarak çok fazladır. Çocuklar yetim kalmış, kadınlar dul kalmış ve savaşın bütün olumsuzlarını yaşamışlardır.
Maalesef doğup, büyüdüğümüz, yaşadığımız memleketimiz Hatay’ın yanı başında çok yakınında bu acılara tanık olduk, olmaya devam ediyoruz. Maalesef kan ve gözyaşı dinmiyor. Bu gerçeklerin üstü kapatılmaya çalışıyor. Ağır bir dezenformasyon var. Ağır bir yanlı medya bombardımanı var. Bizler gerçekleri biliyoruz ve yüksek sesle haykırıyoruz. Bu zulüm bitsin istiyoruz. Halklar hakkettikleri güzel bir yaşama  kavuşsunlar istiyoruz.
Bu taleplerimizi dile getirmek için Hatay’da dernek ve sendikalarla sevgi ve hoşgörü platformunu kurduk. Avrupa’dan ve ülkemizin her tarafından bizlere destek olan, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Bektaşi Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Türkiye Alevi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Merkezi, Alevi Kültür Dernekleri Genel Merkezi, Avrupa Arap Alevi Dernekleri Federasyonu ve bütün oluşumlarla birlikte basın açıklaması yaptık. Ve çalışmalarımız sürüyor.
KOMŞUMUZ, AKRABAMIZIN ÇOCUĞU, BEBEĞİ YATAĞA AÇ GİRERKEN RAHAT OLAMAYIZ
Hatay’da yaşayan Aleviler Suriyeli Alevilerin kardeşleridir, akrabalarıdır. Tarihsel, duygusal bağlarla bağlıdır. Suriye’de yaşayan kardeşlerimizin acı çekmesi bizlerin acı çekmesidir. Suriye’deki kardeşlerimizin ölmesi demek bizim ölmemiz demektir. Suriye’de yaşayan Alevilerin aç kalması demek bizim aç kalmamız anlamına gelir. Suriyeli Alevilerin üşümesi demek bizim üşümemiz demektir.
Kardeş, akraba, komşularımıza Suriye’de yaşayan Alevilere yönelen her türlü tehdit bir an önce sona erdirilmelidir. Bunun için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Siyasi hesaplaşma Suriyeli Aleviler üzerinden yapılamaz. Siyasi arenada yaşanan çekişmeler sivil halka mal edilemez. Bugün tanık olduğumuz, Suriyeli Alevilere karşı yapılan zulüm hiçbir şekilde kabul edilemez. Bugün Hatay sokaklarında yas, üzüntü vardır. Gündemimiz Suriyeli Alevi kardeşlerimizdir. Suriye’de yaşayan halklardır. Komşumuz, akrabamız zulüm altındayken biz rahat olamayız. Komşumuz, akrabamızın çocuğu, bebeği yatağa aç girerken biz mutlu olamayız.
Suriyeli Alevi kardeşlerimize insani yardımlar ulaştırılmalıdır. Suriye’de yaşayan Alevilere yönelik baskının sona erdirilmesi adına Suriye’ye heyetler gönderilmelidir. Suriye’de yaşayan Alevilerin güvende olduğuna dair emin olmak istiyoruz. Suriye’de yaşayan canlarımızdan bizlere ulaşan telefonlar, ses kayıtları kaygıların giderilmesi bir yana her geçen gün şiddet ortamının arttığını göstermektedir. Suriye’de kan ve gözyaşı akmaktadır. İnsanlık dramı yaşanmaktadır.  Kan ve gözyaşının durması için en acil şekilde harekete geçilmelidir.
Suriye’de yaşayan hiçbir toplum canını, malını güvende hissetmemektedir. Sadece Aleviler değil farklı düşünen Sünniler de buna dahildir. Suriye’nin bütün halkları tehdit altındadır.  Alevi felsefesine göre (Kilmin le dino allah iy ğino) “Herkes kendi inancında özgürdür” felsefesi vardır.
Olması gereken emperyalist ve Siyonist politikaların belirlediği bir gelecek  değil gerçek anlamda Suriye’nin geleceğine Suriyeliler karar vermelidir. Suriye halkları kendi aralarında demokratik bir şekilde temsil edildiği zaman zaten böylesi selefist, cihatçı bir anlayışı kabul etmezler. Ortadoğunun bütün renkleri Suriye’de mevcuttur. Böylesi bir kültürel ve dinsel mozaik katı bir dinciliği, gerici bir anlayışı kabul etmez.