Hatay/Samandağ'da Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi( CVP) Genel Başkanı Av. İsmail Hakkı Atal Mağaracık Mahallesinde topraklarına el konulan halkla bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına katılan Mağaracık Mahallesi Halkı topraklarını vermemek için mücadelede kararlı olduklarını belirttiler.
Samandağ’da TOKİ yapılacağı gerekçesiyle Mağaracık, Kurtderesi, Vakıflı ve Hıdırbey Mahallelerini kapsayan tapulu tarım arazilerine el koyulmasına tepki gösteren mahalle sakinleri Mağaracık çok amaçlı salon önünde bir araya gelerek tepkilerini dile getirerek CVP Genel Başkanı İsmail Hakkı Atal, CVP Sözcüsü ve Yük. İnş. Mühendisi Habip Yapar, Mağaracık Mahalle Muhtarı Cuma Uzun’un katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
“TÜRKİYE’DE BU UYGULAMANIN EŞİ BENZERİ YOK”
CVP Genel Başkanı Atal' dan önce, CVP Sözcüsü Yük. İnş. Müh. Habip Yapar konuşma yaparak rezerv alan sürecinde verdikleri mücadelelerini ve CVP Genel Başkanı Av. Atal'ın desteğiyle nasıl yürütmeyi durdurma kararı aldıklarını anlattı. Yapar, konuşmasında “Öncelikle geçen yıl Samandağ'ında çarşı merkezi rezerv yapı alanı ilan edildi. Orada mülklerimiz elimizden alınmak istedi. Bedelsiz olarak herhangi bir ödeme yapılmadan. Büyük bir mücadele başlattık. Hem alanlarda oldu hem de o dönemde tanıdığımız Akbelen ormanlarından, İliç madeninde ve Türkiye'de nerede bir haksızlık, hukuksuzluk varsa mücadele veren hukukçu avukat Sayın İsmail Hakkı Bey ile tanıştık. Bize sahip çıktılar. Hukuken sahip çıktılar. Davalarımızı açtılar ve yapı alanını iptal ettirdiler. Sonra duyduk ki Mağaracık'ta bu sefer şu ana kadar Türkiye'de bir örneği olmayan, hiç duyulmamış bir şekilde kamulaştırmasız el koyma yapmışlar. Bu Türkiye'de ilk defa Mağaracık'ta uygulanıyor.
Sebebi de TOKİ evleri yapacaklar. Evleri yıkılan kişilere konut yapacaklar. Konut yapılmasına hiç kimse karşı değil. Tabii ki evleri yıkılan insanlar mağdur. Ben de o mağdurlardan biriyim. Fakat bir yerde evlerimizi yaparken geçim kaynağı olan tarım topraklarımızı ellerimizden almaları bir art niyet değilse tamamen bir akıl tutulmasıdır arkadaşlar. Samandağ'da bir fabrika yok, insanların çalışacakları bir organize sanayi sitesi yok. Hatta sanayi sitesi bile yok. İnsanların tek geçim kaynağı hayvancılık ve tarım. Bu topraklar insanlarımızın elinden alındığı zaman insanlar geçimlerini neyle sağlayacaktı? İster istemez başka yerlere göç etmeye çalışacaklar. İnsanlar yaşamak geçinmek, evlerine ekmek getirmek zorunda.
“SİZ HAZİNE ARAZİLERİNE ÖNCE KONUTLARI YAPIN”
Bunun dışında bunun bütün ülkemizi ilgilendiren bir tarafı var. Tarım topraklarına bina yaptığınız zaman gıda güvenliği tehlikeye giriyor. Daha önceleri, yıllar önce bu AK Parti iktidarından önce Türkiye bütün dünyaya gıda maddeleri ihraç eden bir ülkeyken, şu anda samanı dahi yurt dışından ithal eder duruma geldi. Neden geldi? İşte sizin topraklarınıza yaptıkları gibi tarım arazilerine hükûmet el koydu oraya, maden sahaları açtı, işte konut yaptı yapı insanları hem işsiz, geçimsiz, aç susuz bıraktı hem de ülkemizin gıda güvenliğini tehlikeye soktu. Ülkemizi dışarıya mahkum hale getirdi. Biz bugün bunun için buradayız. İstiyoruz ki insanların geçim kaynağı olan arazileri, ekip biçtikleri tarım toprakları ellerinden alınmasın. Eğer bir konut ihtiyacı varsa, TOKİ yapılacaksa buna karşı değiliz. 3- 4 kilometre daha üst tarafa çıksınlar, oralar kayalık ve hazine arazileri. Hazine arazilerinde yapsınlar. İnsanlar hem konut sahibi olsunlar hem de işlerini, güçlerini kaybetmesinler. Ama bir taraftan sizler. Konut yapıyorsunuz, öbür taraftan insanların tek geçim kaynağı olan tarım arazilerini Kamulaştırmasız el koyma ile ellerinden alıyorsunuz. Türkiye'de örneği olmayan bir uygulamayla. Arkadaşlar bu tamamen buranın demografik yapısını değiştirmeye yönelik bir hareket olarak algılıyorum. Binalar için, konutlar için en sağlam zemin kayalık zeminlerdir. Kayalık zeminlerde tarım yapılmaz. Ağaç diksen yetişmez. Siz kalkıyorsunuz zeytinliklerin olduğu yerde, portakal bahçelerinin olduğu yerde, sulu tarımın yapıldığı yerde konut yapıyorsunuz, insanların geçim kaynağını elinden alıyorsunuz. Niye? Toprak mı bitti ülkede? Siz hazine arazilerine önce konutları yapın. Eğer yetmezse bütün halkımız seve seve bedelsiz olarak kendi toprağını verir konut yapılmak üzere. Ama sizin hazine arazilerinin durduğu yerde gelip halkın tapulu arazisine bin bir emek, gözyaşı, alın teriyle, yurt dışında, Arabistan'da, Afrika çöllerinde yıllarca çalışarak elde ettikleri toprakları, atalarından, dedelerinden kalan toprakları ellerinden almanız, tamamen bu bölgenin demografik yapısını değiştirmeye yönelik bir uygulama olarak görüyorum ben. Buna karşıyız arkadaşlar. Hem hukuken İsmail Hakkı Beyin liderliğindeki bir hukuk gurubuyla hem de alanlarda buna mücadele edeceğiz ve buna izin vermeyeceğiz. Ben fazla uzatmak istemiyorum. Sayın avukatımız İsmail Hakkı beye söz vermek istiyorum. Aynı zamanda İsmail Hakkı Bey Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi Genel Başkanı. Genel olarak bu tür haksızlıklara, hukuksuzluklara gönüllü olarak yıllarca mücadele eden hem bir aktivist hem bir avukattır kendisi. Hukuki birikimi de bayağı fazladır. Biz onun sayesinde rezerv alanı kaldırdık. Darısı sizlerin başına” dedi.
“YAPILAN İŞLEM TAMAMEN HUKUKSUZ, KANUNSUZ”
CVP Genel Başkanı Av. İsmail Hakkı Atal, konuşmasında “Buranın Cumhuriyetçi, Atatürkçü, yurtsever, Türk milletinin Alevi kökenli yurttaşlarının malını mülkünü korumak bizim şahsi görevimizdir. Ben sizlerin ödediği vergilerle ilkokuldan üniversiteyi bitirene kadar Cumhuriyetin Ay yıldızlı bayrağının altındaki okullarda okudum, avukat oldum ve şu anda 2006'dan bu yana da AKP'nin Türkiye'de birçok yerindeki hukuksuzluklara karşı halkın gönüllü avukatlığını yapmaya çalıştım elimden geldiğince. AKP her zaman olduğu gibi fırsatı ganimet bildi. Bu defa da on binlerce yurttaşımıza yardım göndermeyerek, ölmesine sebep olduğu 11 ilde de depremi ganimet bilerek haksız, hukuka, kanuna, anayasaya aykırı yasal düzenlemeler yaptılar. Bunun en bariz örneği sizinkinden önce rezerv yapı alanı düzenlemesiydi. Biz Habip abi ile rezerv yapı mücadelesi sırasında tanıştık. Habib abi bizi buldu buraya getirdi. Samandağ da halkla buluşturdu. Samandağ’ da rezerv yapı düzenlemesini iptal ettirdik. Daha sonra Antep Nurdağı'na gittik. Bu defa AKP kendi seçmeninin de malına el koyuyordu. Orada yüzde sekseni AKP seçmeni olan Antep Nurdağı'nda vatandaş aynen şunu söyledi “22 yıldır ben bu Ak Parti'ye, malıma el koysun diye mi oy verdim?” dedi. Ve AKP bugün kendi seçmeninin dahi kapısını çaldı. Antep dağının AKP'li seçmenlerinin malını da kurtardık ve açtığımız davada yürütmeyi durdurma kararı aldık. Ama buranın özel bir önemi var. Dediğim gibi burası bizim milli meselemiz. Buranın demografik yapısının korunması, Türk milletinin Alevi kökenli yurttaşlarının Cumhuriyetçi, Atatürkçü kafasını kesen Atatürk'ten vazgeçmeyecek. Cumhuriyetçi, Atatürkçü, Türk milletinin Alevi kökenli yurttaşlarının malının korunması Türkiye'nin beka meselesidir. Rezerv yapı alanı düzenlemesi zaten anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, bütün evrensel hukuk düzenlemelerine aykırıydı.
“AKP ESKİDEN ŞEKLE UYDURURDU, ŞİMDİ DİREK MALA ÇÖKMEYE BAŞLADI”
Burada AKP bir adım daha ileri gitmiş. En azından rezerv yapı yasasında bir yasa vardı. Şu size gönderilen tebligatlarda size kısa mesaj yoluyla gelen o bildirimlere benim ağzım açık kaldı. Hayatımda böyle bir şey görmedim. 28 yıldır avukatlık yapıyorum. En azından AKP eskiden şekle uydururdu, şimdi direk mala çökmeye başladılar. Mesajda diyor ki “Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle resen tescil işlemleri yapılmaktadır.” Şimdi birincisi kamulaştırmasız el koymada resen tescil işlemi olmaz. Acele kamulaştırma da olur. Acele kamulaştırma olabilmesi için Kamulaştırma Kanununun 27. Maddesine göre acele kamulaştırma olabilmesi için size bir tebligat gelmesi gerekir. Bir kıymet takdiri yapılması gerekir. Ama bu neyi gösteriyor biliyor musunuz? AKP’nin gidici olduğunu gösteriyor. Gitmeden önce ne koparırsam, ne yaparsam kardır diye düşünüyor demek ki. Bakmış bu yasaları, prosedürleri uygulamaya zamanı yok. Kanun dışı size tebligat göndermiş. Siz yüzde yüz değil, yüzde bir milyon. Haklısınız. Burada bu birlik beraberliği kurduğunuzda, yasal hukuk yollarına başvurduğunuzda mutlaka ve mutlaka bu iptal olacaktır. Evlerinizi, barklarınızı, arazilerinizi bırakmayın. Burada bizim kuşkumuz hem kişisel olarak hem Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi olarak. Bizim kuşkumuz AKP'nin buranın demografik yapısını bozmaya çalışıyor olduğudur. Buranın Cumhuriyetçi, Atatürkçü, yurtsever yurttaşlarını burada göçe zorlamaya çalışıyor olduğudur. O nedenle bizim vatanımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Toprağınıza sahip çıkmak sadece sizin için değil, ülkenin bekası için de önemlidir. Ve burada tekrar üzerine basarak söylüyorum yapılan işlem tamamen hukuksuz, kanunsuz. 28 yıllık avukatlık hayatımda ben böyle bir tebligat görmedim, böyle bir usul görmedim. Bu hukuksuzluğun AKP döneminde zirveye ulaştığı noktadır ve bunu da üvey evlat muamelesi gösterdi. Depremde de üvey evlat muamelesi gösterdiği Hatay'da yapıyor. Ama Hatay bizim şahsi MESELEMİZ.
Şimdi burada sadece yani buradaki sizlerin hakkını korumak için dava açmakla yetinmeyeceğiz. Dava açmanın yanında TOKİ'nin yetkilileri, tapu kadastro yetkililerini de şikayet edeceğiz. İlgili bakanlıkları şikayet edeceğiz. Şu anda onlar hakkında bir işlem yapılmaz? Ama gelecekte AKP düştüğünde yargılanmak üzere bunların altyapısını oluşturacağız. Çünkü şu anda TOKİ'nin yaptığı da, tapu müdürlüğünün yaptığı işlemler de tamamen kanunsuzdur. Ve bu kanunsuz işlemlerden dolayı Hatay Bölge Tapu Bölge Müdürlüğü, TOKİ'nin buradaki bölge müdürü bunlar birinci derecede sorumludur arkadaşlar. Onları da topluca şikayet edeceğiz ve topluca şikayetlerle gelecekte diyeceğiz onlara. AKP düştüğünde sizi yargılayacağız. Bunun hesabını vereceksiniz. Çünkü Anayasa'ya göre kanun önünde eşitlik ilkesi vardır. Anayasanın 10. maddesine göre Hatay'da eşitlik ilkesi ihlal ediliyor. Yine Anayasa'ya göre ast üstünden kanunsuz bir emir aldığında üstünü ihtar eder. Der ki “Bu emri ben uygulayamam. Veya bu talimatı uygulayamam”. Üst ısrar ederse yazılı emir gönderir. Burada yapıldığı gibi yazılı emir gönderdiğinde ne diyor Anayasa “Suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilmez.” Konusu suç teşkil eden emir ve talimat hiçbir surette yerine getirilmez. Yani TOKİ'nin yazılarını tapu müdürlüğü reddedip geri göndermek zorundaydı. Çünkü kanunsuzdur, hukuksuzdur. Hukukta böyle bir usul yok. Kamulaştırmasız el koymak suretiyle resen tescil işlemi yapılmaktadır diye bir şey yok. 28 yıllık avukatım. 28 yıllık avukatlık hayatımda ilk defa ben böyle bir şey görüyorum.
Ben İliç’ in avukatlığını da yaptım Siyonist Rothschild'e onay verip de madeni çöktüren, Harran'a kadar bütün Ortadoğu'yu zehirleyen Murat Kurum var ya. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Bunun kökeni ondan geliyor. Gelecekte o da yargılanacak. “ ifadelerine yer verdi.
Daha sonra söz alan Sovtna Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Arslan, Tekebaşı Mahallesinde yaşanan olayı hatırlatarak “Biliyorsunuz bazı arkadaşlar beni tanır. Ben Tekebaşı Mahallesi'ndenim hatırlarsanız 2010 yılında tarım alanlarımız RES şirketlerine peşkeş çekilmeye çalışılmıştı. Rüzgar enerji santrali dikmek istediler tarım alanlarımıza ve sahilimize. Bugün onlar girseydi orada belki birçok insanımız göç etmek zorunda kalacaktı. Çünkü en önemli geçim kaynaklarımızdan biri tarım alanlarıydı. Ve Tepebaşı halkı küçükten büyüğe o iş makineleri geldiği gün o iş makinelerinin karşısında durdu ve mahalleye girişlerine izin vermedi. Ve mahalleden iş makineleri çıkana kadar da iş makinelerinin önünde durdu. Sizler birlik ve beraberlik içerisinde tarım alanlarınızı, geçim kaynaklarınızı koruyabilirsiniz. İnanıyorum siz bu mücadeleyi başaracaksınız.” dedi.
Mağaracık Halkı adına söz alan bir vatandaş “Biz halkı olarak ve tüm Samandağ halkı olarak ve bu tüm hukuksuz bir kamulaştırma ile ilgili hukuken gerekirse direnerek gerekirse kepçelerin önünde durarak tüm Mağaracı halkı, tüm Samandağ halkı. Bunun tek vücut olarak bunu gerçekleştireceğiz.” dedi.
Mağaracık Muhtarı Cuma Uzun konuşmasında her türlü mücadelede Mağaracık halkının yanında olacağını vurguladı.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı