ESMA TURAN

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) çağrısıyla Devlet Su İşleri (DSİ) Muğla 213. Şube Müdürlüğü önünde toplanan vatandaşlar, 'Su hakkı' eylemi yaptı. MUÇEP üyesi Candan Süsoy, "Bodrum yarımadasının su ihtiyacında 16 milyon metreküp hacminde bir açık vardır. İki termik santral, toplam 33,5 milyon metreküp içilebilir kalitede su kullanmaktadır. Yani susuzluğa mahkum edilen Bodrum'un ihtiyacı olan su miktarının iki katından fazlasını bu iki santral tüketmektedir" dedi.

Muğla’nın Bodrum ilçesinde içme suyu ihtiyacını karşılayan Geyik ve Mumcular Barajı, su yetersizliği nedeniyle kapatılmıştı. İlçede yaşayan vatandaşların evlerine su iletimi sağlanamıyor. MUÇEP’in çağrısı ile DSİ Muğla 213. Şube Müdürlüğü önünde toplanan vatandaşlar, Bodrum’un ihtiyacı olan su miktarının iki katından fazlasını kullanan termik santrallerin kapatılması talebiyle bugün eylem yaptı. Yurttaşlar ellerinde 'Suyumuzu termik santrallere vermeyin', 'Susuz yaşanmaz' yazılı pankartlar taşıdı ve 'Termikleri kapat, yasalara uy' sloganları attı.

"BODRUM'UN İHİTAYACI OLAN SUYUN 2 KATI KULLANILIYOR"

Basın açıklamasını okuyan MUÇEP üyesi Candan Süsoy, şunları şöyledi:

"Bodrum’un yıllık su ihtiyacı 44,42 milyon metreküp olarak öngörülmüş, bu ihtiyacın yalnızca 28,14 milyon metreküpü mevcut kaynaklardan DSİ tarafından, MUSKİ Genel Müdürlüğü aracılığıyla sağlanabilmektedir. Dolayısıyla Bodrum yarımadasının su ihtiyacında 16 milyon metreküp hacminde bir açık vardır. Halkın su kullanım ihtiyacı karşılanamazken Yatağan Termik Santrali’nin bir yılda kullandığı soğutma suyunun miktarı 19 milyon metreküptür ve bu su tahsisi Lagina kaynağından temin edilmektedir. Yeniköy Termik Santrali’nin kullandığı su miktarı ise 14,5 milyon metreküptür. Santrale tahsis edilen suyun 9,5 milyon metreküpü Geyik Barajı’ndan, geri kalan 5 milyon metreküpü ise Milas Dereköy yeraltı suyu varlıklarından alınmaktadır. Yani iki termik santral, toplam 33,5 milyon metreküp içilebilir kalitede su kullanmaktadır. Yani susuzluğa mahkum edilen Bodrum'un ihtiyacı olan su miktarının iki katından fazlasını bu iki santral tüketmektedir. Hem de ne için; yargının verdiği kapatma kararına rağmen doğaya, insana ölüm saçan termik santraller faaliyetlerine devam etsinler diye.

"BÖLGE HALKI HER GÜN DAHA FAZLA SUSUZLUK ÇEKİYOR"

Su Tahsisleri Hakkındaki Yönetmeli’ğin 7. maddesi suyun kullanımında öncelik sıralaması yapmakta ve halkın içme ve kullanma suyu ihtiyacını birinci, enerji üretimi ve sınai su ihtiyaçlarını ise dördüncü sıraya koymaktadır. Yani yasa açık bir şekilde yurttaşların su ihtiyacının öncelikle karşılanması gerektiğini söylerken DSİ uymak zorunda olduğu kendi yönetmeliğini hiçe saymaktadır. Aklı, vicdanı olan herkesin isyan ettiği bu gerçekler ortada iken devletin kurumları ne kapatma kararını uygulamayı düşünebilmekte ne de halkın öncelikli su hakkını dert etmektedir. Onlar yeni kuyular açmaktan, denizden tatlı su elde etmek gibi çılgın projelerden söz etmektedirler. Şaşı bakıp şaşırtabileceklerini düşünmektedirler ama gerçeklerin üzerini örtmeye güçleri yetmez. Zira termik santrallerin ve onlara kömür sağlayan maden ocaklarının neden olduğu vahşi doğa ve insan sömürüsü gözlerimizin önünde gerçekleşiyor. Bölge halkı ölüm çukurlarının dibinde her gün hasta oluyor, her gün ölüyor, her gün daha fazla susuzluk çekiyor. Devletin kurumları kamu yararını unutmuşlar, hukuku unutmuşlar, sanki tek görevleri kamu kaynaklarını termik santrallerin patronlarına aktarmakmış gibi davranıyorlar.

"BU HUKUKSUZLUĞA SON VERİN"

Bizler, Bodrumlu, Milaslı, Muğlalı yurttaşlar, sivil toplum örgütleri olarak tüm yetkililere sesleniyoruz; artık bu akıl tutulmasından, bu hukuksuzluktan vazgeçin! Sizlerin görevi yargı kararlarını uygulamak, yasalara, yönetmeliklere uymak, görevlerinizi yaparken kamu yararını ve adaleti gözetmektir. Derhal yargı kararını uygulayın ve termik santrallerin kapatılmasını sağlayın; onlara kömür sağlamak için verilmiş maden ruhsatlarını, su tahsislerini iptal edin. Termik santraller kapatılırken o santrallerin patronlarına aktarılan kamu kaynaklarını santrallerde ve kömür ocaklarında çalışan emekçilerin sağlıklı koşullarda çalışabilecekleri iş imkanları yaratmak için harcayın."

"TERMİK SANTRALLER ÇALIŞMAYA DEVAM EDERSE MUĞLA SUSUZ KALACAK"

Akbelen Ormanı için mücadele eden İkizköylü Nejla Işık ise "Bu santraller çalışmaya devam ederse sadece İkizköylüler, Çamköylüler değil Bodrum zaten susuz, Milas da susuz kalacak, Muğla da susuz kalacak. Kurunun yanında yaşta yanacak. Sadece bizim zararımıza değil hepimizin zararınadır bu. 4 senedir bu zararın bir an önce neresinden dönülürse kardır diyoruz. Hala niçin gözünü kulağını kapattı bu Devlet Su İşleri? Niçin bizi duymuyor MUSKİ, Muğla. Biz inatla haykırmaya, devam edeceğiz" diye konuştu.

Kaynak: anka