Samandağ Kadın Yaşam Merkezi’nden Panele Davet Samandağ Kadın Yaşam Merkezi’nden Panele Davet

6 Şubat depremlerinde büyük zarar gören Samandağ Atatürk Mahallesi’nin çarşı alanının büyük bir kısmının “rezerv yapı alanı” ilan edilmesine karşı mülk sahipleri  bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.                                
Yapılan açıklamaya mülk sahiplerinin yanı sıra; çarşı esnafı, siyasi parti temsilcileri, belediye başkan aday adayları, avukatlar, Sivil Toplum Kuruluş temsilcileri ve çok sayıda vatandaş destek verdi.
Rezerv yapı alanı ilan edilmesine karşı Abdullah Cömert Alanında gerçekleştirilen protestoda depremzedeler, “geçmişimizi kaybetmekten korkuyoruz” dedi.
 “ÇOCUKLARIMIN GELECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜM İÇİN BU MÜCADELEYİ VERİYORUM”
Uzman İnşaat Mühendisi Habip Yapar, konuya ilişkin yaptığı açıklamada Samandağ çarşı merkezinin rezerv alan ilan edilerek, mülk sahiplerine mesajla 'Hazine'ye devir' bildirilmesine tepki göstererek, Belediye Başkanı Refik Eryılmaz'ı suçladı.
Yapar, konuşmasında “Bizim mücadelemiz sadece kendi mülklerimiz için değil, Samandağ’ın demografik yapısının değişmemesi için bu mücadeleyi veriyoruz. Benim bir evim, bir dükkanım gitmiş umurumda değil. Ama ben çocuklarımın geleceğini düşündüğüm için bu mücadeleyi veriyorum. Bu toplantı, halkın Anayasa’dan kaynaklanan ‘mülkiyet’ hakkına sahip çıkma toplantısıdır. Bu toplantı, Samandağ halkının kendi köklerine, kendi dedelerinin, atalarının topraklarına sahip çıkma toplantısıdır.
6306 sayılı yasa, afet riski altındaki binaların dönüştürülmesini amaçlayan bir yasa fakat yeni yerleşim alanları kurulması için Meclis’ten çıkan ve onaylanan bir yasa. 4 ay önce bizim mülklerimiz ‘rezerv yapı alanı’ ilan edildiği zaman, 6306 sayılı yasada sadece boş alanların ‘rezerv alan’ ilan edilmesine dair yasal dayanak ve madde vardı. Yani devlet yeni yerleşim alanı kuracağı zaman, boş alanları rezerv yapı alanı ilan ediyordu ve o alana yeni yerleşim alanı kuruyordu.
“REFİK ERYILMAZ VE SEMİR ÖZDEMİR BAKANLIKLA GÖRÜŞTÜ”
Fakat CHP’li Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz, AK Parti İlçe Başkanı Semir Özdemir ile beraber 4 ay önce Çevre Bakanlığı’nda gidiyor ve diyor ki; şehir merkezindeki mülk sahipleriyle toplantı yaptım, esnaflarla konuştum, hepsi diyor ki bizim evlerimiz harap oldu, evlerimiz Hazine’ye devredilsin, halk bedelini alsın. Yerleşim alanlarının ‘rezerv alan’ ilan edilmesine dair herhangi bir kanun maddesi olmamasına rağmen, Çevre Bakanlığı bizim rızamız olduğunu düşünerek şehir merkezini rezerv alanı ilan etti. Bizim bundan karar alındıktan 4 ay sonra haberimiz oldu.”
“AMAÇ DEMOGRAFİK YAPIYI DÖNÜŞTÜRMEK”
Yapar, “Ben 25 yıl Kızılay şube başkanlığı yaptım. Suriyeliler ilk geldiğinde karşılayan heyetteydim. Her Suriyelinin 10 çocuğu var. Burada 2 bin tane TOKİ konutu yapıldığını düşünün. Bu 2 bin tane TOKİ konutunun bin 500 tanesi Türk vatandaşlarına, 500 tanesi Suriyeli vatandaşlara kurayla çıktı diye düşünelim. O 500 Suriyelinin 10 tane çocuğu var. Bizi buradan kaçırır, göç ettirirler. Amaç tamamen demografik yapıyı değiştirmektir. Biz atalarımızın, dedelerimizin topraklarına sahip çıkıyoruz.” dedi.
“BU SESİMİZİ ÖZGÜR ÖZEL DUYSUN”
Habip Yapar, “Henüz yasa bile ortada yokken kendi belediye başkanını dizginlesin. Sen parti politikasına nasıl karşı geliyorsun, desin. Biz bunu istiyoruz. Ankara’da partinin genel merkezinin söylemi ayrı. Samandağ’da CHP’li belediyenin uygulaması apayrı. Bu sesimizi Özgür Özel duysun. Biz kimseye ulaşamıyoruz, gelsinler bizi dinlesinler.” diyerek CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e seslendi.
“BEN KENDİ TOPRAĞIMDA YAŞAMAK İSTİYORUM”
17 yıl önce babasını, 5 ay önce de annesini kaybettiğini söyleyen Semire Kuzu, “Ama 4 ay önce ben toprağımı, geçmişimi, dedelerimin anılarını kaybetmek üzere olduğumu duyunca dünyamı şaşırdım. Bana bırakılan yadigarı ben sahiplenmek zorundayım. Bizim mutsuzluğumuzun üzerine kurulacak bir mutluluk, mutluluk olabilir mi? Ben kendi toprağımda, kedimle, köpeğimle, kuşumla yaşamak istiyorum. Babam isteseydi yıllar önce burayı müteahhite verirdi. Samandağ halkı, Hatay halkı Arabistan çöllerinde anne babalarının cenazelerini görmeden çalıştı, emek etti. Ne için, bir dairede barınabilmek için. Hafif hasarlı bir bina, mülki idari amirleri tarafından elimizden alınıyor. Bunu asla hazmedemiyorum. O kadar duygusalım ki neler yapabileceğimi ben bile bilmiyorum. Geçmişimi kaybetmekten korkuyorum” dedi. diyerek yaşananlara tepki gösterdi.
AİHM’E “HATAY” BAŞVURUSU
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri’nin gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal da açıklamada söz alarak, 6306 sayılı yasayla birlikte yapılan değişikliğin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtti.
 “MUHALEFET PARTİLERİ BU YASAYI İPTAL ETTİRMEK ZORUNDA”
Atal, olayın siyasi boyutu itibariyle, Hatay’ın demografik yapısının 6306 sayılı yasayla değiştirilmeye çalışıldığını sözlerine ekleyerek şöyle konuştu:
“Tüm siyasi partiler, başta ana akım muhalefet partileri olmak üzere ne yaparlarsa yapsınlar, Anayasa Mahkemesi önünde miting düzenlesinler. Bu yasayı iptal ettirmek zorundalar. Çünkü Hatay’ın demografik yapısının değiştirilmesine izin veremeyiz.”
Depremin bahane edilerek kent merkezlerinde değerli arazilerin rezerv yapı alanı ilan edildiğini söyleyen Atal, “Burada rant yaratılıyor. Bu topraklarda daha önce de benzer şeyler yaşandı. 6306 sayılı yasa ibiş vergisidir. (Osmanlı İmparatorluğu’nda geçen bir hikaye) 2023 yılında ibişlik vergisi olamaz. Türkiye’nin demografik yapısı değiştirilemez. Burası Türkiye’nin çimentosudur. Muhalefet partileri, gidin görevinizi yapın.” dedi.
Foto-Haber:Nezahat Fırıncıoğulları
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları