5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 89. yıl dönümü dolayısıyla Muğla'nın Fethiye ilçesindeki Beşkaza Meydanı'nda tören düzenlendi. Fethiye Belediyesi Başkan Vekili Melek Gözde Gürsoy, "Kadınların siyasette temsili konusunda elbette sosyolojik, ekonomik, yapısal ve kültürel engeller dün olduğu gibi bugün de var. Dün verdiğimiz mücadeleyi bugün de vermek zorundayız. Yarının Türkiye’si 'kadınsız' masalarda kurulamaz" dedi.

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 89. yıl dönümü dolayısıyla Muğla'nın Fethiye ilçesindeki Beşkaza Meydanı'nda tören yapıldı. Törene katılan Fethiye Belediyesi Başkan Vekili Melek Gözde Gürsoy şöyle konuştu:

"Bugün 5 Aralık, Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınların siyasi haklarına kavuştuğu, seçme ve seçilme hakkını kazandığı gün. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesi, Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk’ün ufku kadar, Osmanlı Döneminden başlayan kadın harekelerinin genç cumhuriyetin modern ve eğitimli kadınlarına uzanması ve bu konudaki mücadeleleri etkili olmuştur.

İşgal edilmiş topraklarda kurtuluş mücadelesi veren kadınlar en az erkekler kadar kuruluş mücadelesinin de parçası olmak istiyorlardı. Buradan Nezihe Muhiddin’i anmadan geçemeyeceğim. Tüm hayatını kadınları erkeklere eşit bir statüye taşımaya adamış Nezihe Muhittin, bunun sosyal ve ekonomik yaşamda olduğu kadar, siyasi alanda da gerçekleşmesini istiyordu. Bu nedenle 1923 yılında Kadınlar Halk Fırkası adıyla siyasi bir parti kurma girişiminde bulundu. Bu girişim Cumhuriyet Halk Fırkası’ından bile önce bir ilktir. Fırka tüzüğünün gönderilmesinden 8 ay sonra valilik tarafından kadınların henüz siyasi haklarına sahip olmadıkları gerekçesi ile parti kuramayacakları cevabını alan Nezihe Muhiddin ve arkadaşları siyasi partilerini Türk Kadınlar Birliği’ne dönüştürmek zorunda kalmışlardır.

Oy hakkı üzerine yoğun tartışmalar devam ederken yıllar boyunca toplumsal alanda kadın varlığının görünümünü değiştirecek önemli adımlar da atılmıştı. 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Eğitimde Birlik Yasası) ile kız çocukları da eşit eğitim imkânına kavuşur; kız çocuklarının okutulması Anayasal zorunluluk haline getirilir. 1926’da Medeni Kanun’un kabulüyle çok eşlilik yerine tek eşlilik düzeni getirilir; evlenme, boşanma, miras gibi alanlardaki kadın hakları yasal güvence altına alınır, kadınlara istediği işte çalışma hakkı tanınır.

Ancak bu yeterli değildi. Nihayet, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesini içeren yasa değişikliği teklifi meclis gündemine 5 Aralık 1934’te geldi. Malatya mebusu İsmet İnönü tarafından verilen teklifin altında 258 milletvekilinin imzası vardı. İnönü konuşmasında bu hakkın” bir lütuf olarak algılanmaması uyarısında bulunmayı da ihmal etmemişti. Zira bir bir lütuf değil haktır.

Kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk kadınsız inkılabın mümkün olmayacağını bilerek yaktığı meşaleyi biz kadınlar her alanda verdiğimiz mücadele ile canlı tutmalıyız.

5 Aralık 1934 Anayasa değişikliği ile aldığımız bir kazanım bugün geldiğimiz noktada ise hukuksuz olarak çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi bir yana medeni yasanın değiştirilmesi gündemde. Eşitliği sağlayan yasaları her fırsatta aşındırılmasının önüne geçilmesi, kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığın önlenmesi yine kadının varlığı ile mümkün. Sosyal alanda olduğu kadar siyasal alanda bu varlık sebepleri den en önemlisi.

Kadınların siyasetteki temsiline baktığımızda parlak olmayan bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Türkiye’de nüfusun yüzde 49,9’unu oluşturan kadınların TBMM’de temsil düzeyi sadece yüzde 20 seviyesinde. Üstelik bu oran Cumhuriyet tarihinin en yüksek oranı. Yerel yönetimlerde temsil daha da düşük düzeyde seyrediyor. 2019 yerel seçimlerinde kadın belediye başkanı yüzde 3, belediye meclis üyeliğinde ise yüzde 11,01’ iz. Kadınların siyasette temsili konusunda elbette sosyolojik, ekonomik, yapısal ve kültürel engeller dün olduğu gibi bugün de var. Dün verdiğimiz mücadeleyi bugün de vermek zorundayız. Yarının Türkiye’si 'kadınsız' masalarda kurulamaz. Asıl değişim kadınların siyasete katılımı ile gelecek inancımla hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum."

Kaynak: anka