Yıldırım Kara: 19 aydır internet bağlantı sorunları çözülemedi! Yıldırım Kara: 19 aydır internet bağlantı sorunları çözülemedi!

Antakya Çevre Koruma Derneği (AÇKD) ilçenin Karaali ve Güzelburç mahallelerinde bulunan beton santrallerinden kaynaklı toz ve gürültüden şikayetçi olan mahalleleri ziyaret etti.
Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu ve Yönetim kurulu üyeleri, Konteyner kentte kalanların sorunlarını dinleyerek rapor hazırladı.
Deprem sonrası inşaat faaliyetleri nedeniyle her yerde taş ocakları türeyen Hatay’ da Samandağ’ dan sonra Antakya ilçesinde de yerleşim alanlarına birbiri ardına beton santralleri inşa ediliyor.
Beton santrallerinin yakınında kurulan konteyner kentlerde yaşayanlar durumdan şikayetçi. 
Halkın şikayetlerini ve sorunlarını dinleyen AÇKD Başkanı Nilgün Karasu, TTB Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ali Kanatlı, yetkili kişi ve kurumlara bildirmek üzere notlar aldı.
Deprem sonrası kentin pek çok bölgesinde açılan taş ocaklarından sonra şimdi de her yerde mantar gibi beton santrallerinin türediğine dikkat çeken Karasu, “Kentin inşası için betona ihtiyaç var tabi ki ama bu işin bir kanunu var. Bağ bahçe, yerleşimin olduğu yere yapılamaz. Sırf maliyeti azaltmak için yaşam alanlarına beton santrali yapılıyor. İnsanlar deprem yıkıntılarını görmemek için biraz şehrin dışına kaçıyor orada da beton santraline yakalanıyor. Biz Çevre Koruma Derneği olarak gerekli yerlere şikayetlerimizi ileteceğiz. Halkın yanındayız, ses olup, yalnız bırakmayacağız.” ifadelerine yer verdi.
AÇKD Başkanı Karasu, konteyner kentlerin bir yaşam alanı olacağı düşünülmeden konumlandırıldığını, depremden kurtulan, travması bitmeyen insanların toz toprak içinde yaşamaya mahkum edildiğini söyledi.
Sorunun her geçen gün büyüdüğünü, insanların konteyner önüne dahi maskesiz çıkamadığını vurgulayan Karasu, yetkililerin sorunu görmezden gelmeyi bırakıp çözmesi gerektiğinin altını çizdi.
AÇKD heyeti Güzelburç Konteyner Kentin ardından Karaali Mahallesi’nde kurulan beton santralinden dolayı bahçesinde oturamayan, camını açamayan mahalle halkını ziyaret etti. Depremden önce bölgenin havasının çok temiz olduğunu belirten mahalleli, TOKİ Konutları için kurulan santralin, insanların yaşadığı bir yere, tarlaların, bahçelerin ortasına yapılmasından şikayetçi.
HALK TEPKİLİ: ASTIM OLDUK
Depremin üzerinden geçen 18 ayda halen barınma, temiz su, gıda, hijyen, elektrik ve toplu ulaşım gibi pek çok sorunla boğuşan halk tepkili, “Depremden kurtulduk, astım olduk.” diyor.
Güzelburç mahallesinde beton santralinin hemen karşısına kurulan konteyner kentte yaşayan depremzedeler, nefes darlığı yaşadıklarını, tozdan rahat yemek yiyemediklerini, nefes almak için dahi konteynerlerin önüne çıkamadıklarını anlattı.
Haftanın en az üç günü su ve elektriklerinin kesildiğini söyleyen depremzedeler, depremden sağ kalanların da eziyet içinde yaşamını devam ettirdiğinin belirtti.
“KEŞKE BİZ DE ÖLSEYDİK”
Konteyner kentte yaşayan bir depremzede, yakın zamanda nefes darlığı şikayetiyle doktora gittiğini söyleyerek, “Astım hastası olduğumu öğrendim. Doktora göre yaşadığım çevre nedeniyle olmuş. Depremden ölmedik, tozdan öleceğiz. Sağlığımı kaybettim. Ölenler kurtuldu, keşke biz de ölseydik.” dedi.
“SANTRALLER YERLEŞİM YERİNDE 7 KM UZAK OLMALI”
Ziyaret sırasında defalarca yetkili yerlere uyarı yaptığını ama kimsenin sorunu çözmediğini söyleyen Karaali Mahalle Muhtarı Armağan Aydınlıoğlu, şunları söyledi:
“İnşaat için beton santral olması gerekiyor, karşı değiliz ama bir yönetmelik, kural var. Yerleşim alanına 7 kilometre uzak olması lazım. Şimdi bu santral bizim yaşam alanımıza 7 kilometre uzak mı, burnumuzun dibinde. Bırakın kapıyı çıkmayı, cam açıp evde oturamıyor insanlar. Santrale giden kamyonların ayrı yolu var, o yolu da kullanmıyorlar, yolu uzatmamak için bizim yürüdüğümüz yoldan gidiyorlar.”
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları