İSTE’li Rozerin Sarı “Sürdürülebilir Geleceği Tasarla”dı İSTE’li Rozerin Sarı “Sürdürülebilir Geleceği Tasarla”dı

Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesine yönelik itirazları karara bağladı.
AYM Hatay Milletvekili Can Atalay'ın Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davadaki hapis cezası gerekçe gösterilerek vekilliğini düşürülmesine karşı yapılan ve 22 Şubat'ta aldığı iki karar açıklandı. 
Anayasa Mahkemesi, Atalay'ın milletvekilliğinin düşmesinin yok hükmünde olduğunu tespit etti. 
Anayasa Mahkemesi'nin, Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesine yapılan itirazlarla ilgili iki kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.
Başvurularda Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Can Atalay'la ilgili onanma kararının TBMM'de okunarak, Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi işleminin iptali istendi.
Gezi Parkı eylemleri davasında yargılanırken milletvekili seçilen Can Atalay, AYM'nin 2 kez hak ihlali kararı vermesine karşın, karar Yargıtay tarafından uygulanmamış ve Atalay tahliye edilmemişti.
Kararın inceleme bölümünde de Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğu hatırlatılarak, "Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararı karşısında Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması yönünde verdiği karara hukuki değer atfedilmesi mümkün olmadığı gibi Yargıtay'ın bu kararından hareketle kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının varlığını sürdürdüğünün kabulü de mümkün değildir" denildi.
“ANAYASA'NIN TAMAMEN DIŞINDA KALAN VE HUKUKİ DAYANAĞI BULUNMAYAN BİR KARAR”
Yargıtay kararının TBMM'de okunmasının fiili bir durum oluşturduğu belirtilen bölümde, ifadelerine yer verildi:
"TBMM Genel Kurulu'nda okunan metinde yer alan Dairenin 3/1/2024 tarihli ve 2024/1 Değişik İş sayılı kararı da Anayasa Mahkemesi'nin anılan bireysel başvuru kararına uyulmasına yer olmadığına ilişkin Türk hukukunda verilmesi mümkün olmayan, Anayasa'nın tamamen dışında kalan ve hukuki dayanağı bulunmayan bir karardır. Dolayısıyla Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay ile ilgili kesin bir mahkumiyet içermediği açık olan kararlara yer verilen Daire yazısının TBMM Genel Kurulu'nda okunmasıyla Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşmesine yönelik işlem tesis edilmiş ve böylece fiili (de facto) bir durum oluşturulmuştur.
TBMM Genel Kurulu'nda iptal talebine konu edilen Daire yazısının okunması suretiyle oluşturulan bu fiili durumun Anayasa'nın 84. maddesinin ikinci fıkrasının kapsamına giren bir yasama işlemi olarak değerlendirilmesine imkân bulunmamaktadır. Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi'nin 25/10/2023 tarihinde verdiği 2023/53898 başvuru numaralı karar sonrasında Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkında kesin hükmün varlığından söz edilmesi hukuken mümkün olmadığından TBMM Genel Kurulu'nun 30/1/2024 tarihli 54. Birleşiminde Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 3/1/2024 tarihli ve E.2023/12611 sayılı yazısının Başkanlıkça okunmak suretiyle Genel Kurula bildirilmesi işlemi ile oluşan fiili durum hakkında Anayasa Mahkemesince karar verilmesi mümkün değildir." 
İki başvuruda da işlemin yürürlüğünün durdurulmasına talebine dair karar verilmesine yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 
Can Atalay'ın vekilliğinin iptali için ise oyçokluğuyla karar verilmesine yer olmadığına hükmedildi.
Her iki karada da AYM üyeleri Kadir Özkaya, İrfan Fidan, Muhterem İnce ve Yılmaz Açil karşı oy kullandı.
UÇUM: MİLLETVEKİLLİĞİNİN DÜŞMESİ AYM'NİN DENETİMİ DIŞINDA
Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına göre; Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin 'yok hükmünde' olduğu belirtildi.  Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’ dan AYM'nin bu kararına tepki gecikmedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Resmi Gazete'de yayımlanan Can Atalay'la ilgili AYM kararına sosyal medya üzerinden yanıt verdi.
Uçum'un konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde:
Anayasa Mahkemesinin bir hükümlü milletvekili hakkında verdiği ve hukuken yok hükmünde olan kararı hakkında kısa değerlendirme:
Anayasa Mahkemesi çoğunluğunun önceki ihlal kararlarını gerekçe göstererek ilgili milletvekilinin hükümlü olduğu dosya kararının kesinleşmediği sonucuna ulaşması pozitif hukuku tanımamak demektir.
AYM çoğunluğu ısrarla adli yargının en üst karar organı olan Yargıtayca verilen ve aşamalardan geçmiş kararı kesinleştiren onama kararını keyfi olarak reddetmektedir.
“ANAYASA GEREĞİ MÜMKÜN DEĞİL”
AYM çoğunluğunun TBMM’nin milletvekilliğinin düşmesine ilişkin tamamlama merasimini göz ardı etmesi Anayasa’nın 85. Maddesine açıkça aykırıdır. Çünkü 85. madde gereğince “Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme … halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur” hükmü Anayasa Mahkemesinin denetimi dışındadır. Bu merasim tamamlanmış ve milletvekilliği düşmüştür. Bu merasimin (isterse eylemli iç tüzük değişikliği gibi uydurma bir gerekçeyle başvuru olsun) AYM tarafından denetimi Anayasa gereği asla mümkün değildir.
BUGÜNE KADAR NELER YAŞANDI?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Atalay’ın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18 yıl hapisle cezalandırılmasına ve bu suçtan tutuklanmasına karar vermişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmuştu.
Atalay, 14 Mayıs'taki 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde TİP'ten Hatay milletvekili seçilmiş, bunun üzerine avukatları "milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle Yargıtaya başvuru yapmıştı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise talebin reddine hükmetmişti.
Atalay'ın avukatları da milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazanan başvurucunun yargılamada durma kararı verilmesi talebinin reddedilerek yargılamaya devam edilmesi nedeniyle "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" hakkının, tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle de "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunmuştu.
Başvurunun ardından süreç devam ederken Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, ekim ayının sonunda aldığı kararla Atalay'ın bireysel başvurusunda, "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" hakkı ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiği sonucuna varmış, ayrıca Atalay'a 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetmişti.
Anayasa Mahkemesi tarafından, Atalay'ın yeniden yargılanması ve tahliyesi istemiyle yerel mahkemeye gönderilen dosya, yerel mahkemece karar verilmeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne iletilmiş, Daire ihlal kararına uymamıştı.
AYM Genel Kurulu 21 Aralık 2023 tarihinde oy çokluğu ile Can Atalay hakkında ikinci kez ‘hak ihlali’ kararı vermişti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyanın yeniden Yargıtay'a gönderilmesine karar vermişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa'nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını belirterek Anayasa Mahkemesi'nin kararına uyulmamasına karar vermişti. Gezi Davası kapsamında halen Silivri’deki Marmara Cezaevi'nde bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği düşürülmüştü.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları