CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a, “Sezgin Baran Korkmaz’ın ABD makamlarına verdiği bilgiler ve sözler kapsamında yasal engelleri aşmak ve Türkiye’deki suçlarını meşrulaştırmak için ABD’den cep telefonuyla ülkemizde bazı ilgili makamları arayarak çalışanları tarafından usulsüz yollarla bu şirketler üzerinden 280 milyon TL para çıkışı gerçekleştiğini ihbar etmiştir. Bu ihbar üzerine bir inceleme yapılmış mıdır” sorusunu sordu.
CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Bankoğlu, soru önergesinin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:
"SEZGİN BARAN KORKMAZ İLE İLGİLİ İDDİALARIN ACİLEN YANITLANMASI GEREKİYOR”
“ABD makamlarıyla anlaşma yaparak serbest bırakılan Sezgin Baran Korkmaz ve ekibinin Türkiye'deki faaliyetlerine ilişkin son dönemde çok sayıda haber yer alıyor. Korkmaz'ın özellikle Adalet Bakanlığı'ndaki bir üst düzey personelle kurduğu rüşvet ilişkileriyle işlediği suçları örtbas etmeyi başardığını, sadece medyada değil aynı zamanda eski İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu tarafından da dile getirildi. Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili iddiaların acilen yanıtlanması gerekiyor.”
"MEHMET AKİF EKİNCİ’NİN YAPTIĞI 220 BİN TL’LİK ALIŞVERİŞİN SEZGİN BARAN KORKMAZ’IN HESABINA YATIRILIP YATIRILMADIĞINA İLİŞKİN SORUŞTURMA AÇILDI MI”
CHP’li Bankoğlu’nun Bakan Tunç’a soruları ise şöyle:
“01/07/2019 tarihinde resmi kayıtlara geçen olayda Sezgin Baran Korkmaz’ın İstanbul’da tanınan bir AVM’de bir mağaza çalışanını dövmesi ve ölümle tehdit etmesi sonucunda mağdur edilen mağaza personelinin kolluk kuvvetlerine verdiği ifadesinde Sezgin Baran Korkmaz’ın kendisini arayarak ‘Ankara’dan önemli bir adamın aradığını, sen kimsin benim neler yapabileceğimi biliyor musun, adam ol, sağda solda konuşma senin kemiklerini kırarım’ şeklindeki sözlerinde bahsi geçen ‘Ankara’daki önemli adamın’ HSK Başkanvekili ve 2. Daire Başkanı Mehmet Akif Ekinci olduğuna dair haberler çıkmıştır. Mehmet Akif Ekinci’nin ilgili mağazada eşiyle birlikte Haziran 2019 tarihlerinde tek seferde 220 bin TL alışveriş yaptığı ve işbu alışverişin Sezgin Baran Korkmaz hesabına yapılıp yapılmadığına dair iddialarla ilgili Adalet Bakanlığı bir soruşturma açıldı mı? Yine HSK Başkanvekilinin şahsi ve birinci derece yakınlarının malvarlığı üzerinde olağandışı bir zenginleşme olup olmadığı araştırılmış mıdır? Mağdurun iddiaları, ilgili mağazanın kamera görüntüleri üzerinden kanıtlanmasına rağmen, mağdurun ifadesini geri çekmesinde bu Ankara’daki ‘önemli adamın’ bir etkisi olup olmadığı araştırılmış mıdır?
"SEZGİN BARAN KORKMAZ SUÇLARINI MEŞRULAŞTIRMAK İÇİN 280 MİLYON TL PARA ÇIKIŞI GERÇEKLEŞTİĞİ İHBAR EDİLMİŞTİR. BU İHBAR ÜZERİNDE İNCELEME YAPILMIŞ MIDIR”
Sezgin Baran Korkmaz’ın ABD makamlarına verdiği bilgiler ve sözler kapsamında yasal engelleri aşmak ve Türkiye’deki suçlarını meşrulaştırmak için ABD’den cep telefonuyla ülkemizde bazı ilgili makamları arayarak çalışanları tarafından usulsüz yollarla bu şirketler üzerinden 280 milyon TL para çıkışı gerçekleştiğini ihbar etmiştir. Bu ihbar üzerine bir inceleme yapılmış mıdır? Sezgin Baran Korkmaz’ın daha önce Sayın İnan Kıraç’a karşı nitelikli dolandırıcılık yöntemleri kullanarak aynı zamanda tertiplediği yargı ayağının nüfusunu kullanmak suretiyle ve yine yönetimindeki yasa dışı silahlı baskı unsurlarıyla elindeki hisseleri yağmalamaya çalışması nedeniyle önceki dönem İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun açık kaynaklardaki ikrarıyla da sabit olduğu üzere, Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimatları doğrultusunda ‘devletin emir komutası’ olaya el koyup Sayın Kıraç’a yardım ettiği bilinmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın İnan Kıraç dışında aynı örgütün mağduru olan sayın Yalçın Ayaslı gibi başka iş insanlarının da ağır mağduriyetinin engellenmesi için gerekli talimatları vermiş midir? Aksi halde diğer mağdurların kanun önünde eşitlik ilkesi ve hak arama kabiliyeti çiğnenmiş midir?
"SEZGİN BARAN KORKMAZ’IN İADESİ İÇİN PROSEDÜRLER BİLİNÇLİ OLARAK ENGELLENMEKTE MİDİR”
Ayrıca Adalet Bakanlığı resen anayasal sorumluluğu çerçevesinde bu mağduriyetleri araştırmış mıdır? Yargı sistemi içerisinde menfaat odaklı Sezgin Baran Korkmaz tarafından tertiplenen çeteleşmeyi dağıtacak yetki ve görev tamamen ve münhasıran Adalet Bakanlığının ve Hâkim ve Savcılar Kurulu’nun emredici görevleri arasında değil mi? Söz konusu suçlar ve mevcut davalar karşısında Sezgin Baran Korkmaz’ın kamuoyuna ve bazı resmi evraklara yansıdığı üzere Adalet Bakanlığındaki ilişkileri sayesinde halen korunmakta olduğu iddiaları doğru mudur? Bakanlığınız bu konuda bir soruşturma talimatı vermiş midir? Sezgin Baran Korkmaz’ın iadesi için ulusal ve uluslararası hukuk yönünden zaruri olan adli ve idari prosedürler bazı Bakanlık görevlilerince bilinçli olarak engellenmekte midir?”