“Duydunuz Mu?  Cumhurbaşkanından İmzaları Varmış!” “Duydunuz Mu?  Cumhurbaşkanından İmzaları Varmış!”

24. Evvel Temmuz Kültür ve Sanat Festivali panel, söyleşi, atölye ve konserlerle devam ediyor.
Hatay’da Samandağ, Defne ve Antakya(Serinyol)’da Samandağ Kalkındırma Derneği(SKD) ile Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği(AKDD) tarafından düzenlenen Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali sürüyor.
SKD ve AKDD’nin Samandağ’da başlattığı ve geleneksel hale getirdiği 24.sü gerçekleştirilen Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali dolu dolu etkinliklerle devam ediyor.
Festival kapsamında düzenlenen etkinliklerden biri de “Hafızamız Kimliğimiz ve Geleceğimiz” başlığı ile gerçekleştirilen panel oldu.
Anadolu Palace Otel’de gerçekleştirilen, Moderatörlüğünü Hakan Mertcan’ın yaptığı “Hafızamız Kimliğimiz ve Geleceğimiz” panele, Nehna Platformu’ndan Mişel Uyar ve Evil Hüseyinoğlu ile Ehlen Dergisi’nden Hasan Sivri ve Barış Can konuşmacı olarak katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Hakan Mertcan, burada olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, kendisi için özel bir coğrafya olduğunu vurguladı “Ömrümün reyhanı dediğim bir yer ve Antakya ile ilgili çok şey yazdım. İyi ki yazmışız, kayıt altına almışız bu çok önemli. Bugünkü panelimizle de aslında çok ilgili hafıza bellek diyoruz. 2015’ te yayınlanmış ‘Ah güzel Antakya’ diye bir ortak bir çalışma olan bir kitabım vardı. Oradaki “Ah” başka bir Ah’ tı aslında biraz belki romantik, biraz geçmişe öykünme, biraz nostalji... Ama şimdi “ah güzel Antakya” dediğimde buradaki “AH!...” Daha farklı bir anlam taşıyor artık. Fakat o kitabın bir alt başlığı da var “Asi Gülüşlüm” Bu coğrafya öyle bir coğrafya, yani birçok insan için kutsal topraklar gibi görünen bir yer. Burası şu an bulunduğumuz yer işte 2 büyük uludağ arası Kel Dağ ile Musa Dağı arası aslanlar yuvası veya yiğitler yurdu diye alabileceğimiz bir yer. Dolayısıyla büyük bir yıkım, büyük bir acı içerisindesiniz halen hepimiz de aslında bunun içerisindeyiz, dışarıda da olsak çemberin dışında falan olmuyor insan. Ben uzaktayım coğrafi olarak ama benim gibi çok sayıda insanda bu acı çemberinin içinde. Fakat biz bu enkazların altında kalıp geçmişte. Bir anda kalıp sadece kayıplarımızla kalamıyoruz. Devam etmek, dirilmek zorundayız ve bu radikal bir umutlu olabilir. Ben böyle adlandırıyorum. Neyi kastediyorum? Hani oturup bekleyen pasif bir umut hali değil de değiştiren, dönüştüren aktif bir mücadele içerisinde bir umut haliyle bu mümkün olabilir.” dedi.
Mertcan, konuşmasından sonra sözü Nehna Platformu’ndan Mişel Uyar’a bıraktı.
“DİĞER HALKLARIN VARLIĞI UNUTTURULMAYA ÇALIŞILIYOR”
Mişel Uyar, konuşmasına toplumlar arasında hafıza, kimlik nedir sorusunu açıklayarak başladı. Bu bölgede yaşam koşullarının daha da zorlaşmasına rağmen kentin hafızasını unutturmamayı vurgulayan Uyar, “İnsanlara, diğer halkların varlığını unutturmaya çalışıldı ve Arap Alevilerden bahsedilmez hale geldi. Bu durum, tarihimize ve kültürümüze yabancılaşmamıza, geçmişle bağımızın kopmasına neden oluyor. Deprem sürecinde, bölgedeki insanların yaşam koşulları daha da zorlaştı. Bu sorunların çözümü için, yerel yönetimlerin daha fazla sorumluluk üstlenmesi ve desteklenmesi gerekiyor. Pozitif adımlar atarak, bölgedeki insanların yaşamlarını kolaylaştıracak şeyler yapmamız gerekiyor.” dedi.
“ESKİ ANTAKYA’YI HAFIZA ARŞİVİMİZLE YAŞATMAK İSTİYORUZ”
Mişel Uyar’ın ardından Nehna Platformu’ndan Evil Hüseyinoğlu’ nun konuşmasıyla panel devam etti.
Hüseyinoğlu, mekansal hafıza kaybına engel olmak için Antakya hafızasını unutturulmaması için yapılan projeden bahsetti. Hafıza arşivi kurarak bu kentteki insanların, yaşadığı sokak, gittiği mekan vb. gibi yerlerin farklı kullanıcılar tarafından yapılan proje kapsamında siteye yüklenerek insanların mekânsal hafızasına engel olunabileceğini söyledi.  
“ARAP ALEVİLER HEDEF GÖSTERİLDİ VE ÖTEKİLEŞTİRİLDİ”
Gazeteci Hasan Sivri, Suriye Savaşı’nın başlamasıyla Arap Alevilere yönelik ötekileştirmenin arttığını belirterek “Suriye Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Arap Alevilere yönelik sorular ve ötekileştirmeler arttı. Bu süreçte, Antakya ve çevresindeki Arap Alevilerin yaşadığı zorluklar, özellikle cihatçı saldırılarla gündeme geldi. Suriye’deki cihatçı saldırılar, bölgedeki Arap Alevilere büyük zarar verdi. Bölge ülkeleri ve Türkiye’nin de cihatçı gruplara destek verdiği iddiaları bulunuyor. Ahmet Davutoğlu döneminde, Esad rejimine karşı yürütülen politikalar nedeniyle Arap Aleviler hedef gösterildi ve ötekileştirildi. Antakya’daki Arap Aleviler, Esad yanlısı olmakla suçlandı ve baskı gördü. Arap Aleviler, bu saldırılar karşısında kimliklerini savunmak zorunda kaldılar. Bugün bile bölgedeki birçok genç, göç etmek zorunda kalıyor. Suriye’deki ekonomik zorluklar ve altyapı sorunları, mültecilerin geri dönüşünü zorlaştırıyor. Bu süreçte, emperyalist güçlerin bölgedeki çıkarları, Arap Alevilerin geleceğini de etkiliyor. Filistin’deki saldırılar ve Suriye’deki durum, bu bölgedeki Arap Alevilerin yaşadığı zorlukları daha da artırıyor. Ehlen Dergisi, bu zorlukları ve kimlik mücadelesini anlatmaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
“EHLEN DERGİSİ BU HALKIN SESİDİR”
Ehlen Dergisi’nin kurulma sürecini anlatarak bu halkın mücadelesini anlatmaya devam edeceklerini vurgulayan Sivri, “Ehlen Dergisi, bu topluluğun sesini duyurmak ve tarihlerini kayıt altına almak amacıyla kuruldu. İlk sayıları hızla tükendi ve gençlik meclisleri dergiyi sahiplendi. Ancak yaşanan sor günler nedeniyle dergiye ara verilmişti. Ehlen Dergisi, Arap Alevi gençlerin kimliklerini ve tarihlerini savunmak için önemli bir platform oldu. “Kayda geçin, ben Aleviyim” sloganıyla çıkardığımız sayıda Arap Alevilerin kimliklerini açıkça ifade edilmeye başlandı. Bu kimlik, Suriye’deki savaş ve katliamlar sırasında daha da önemli hale geldi. Bugün bile bölgedeki birçok genç, göç etmek zorunda kalıyor. Suriye’deki ekonomik zorluklar ve altyapı sorunları, mültecilerin geri dönüşünü zorlaştırıyor. Bu süreçte, emperyalist güçlerin bölgedeki çıkarları, Arap Alevilerin geleceğini de etkiliyor. Filistin’deki saldırılar ve Suriye’deki durum, bu bölgedeki Arap Alevilerin yaşadığı zorlukları daha da artırıyor. Ehlen Dergisi, bu zorlukları ve kimlik mücadelesini anlatmaya devam ediyor.” diyerek belirtti.
Panel izleyicilerin soru ve katkılarıyla sona erdi.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları