Eğitim Emekçileri Samandağ’da Haykırdı: Yoksulluğa Teslim Olmayacağız Eğitim Emekçileri Samandağ’da Haykırdı: Yoksulluğa Teslim Olmayacağız

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformu (DAÇE), Hatay'da hava kirliliğinin sınırın dört kat üzerinde kirli olduğunu belirterek yetkililere çağrıda bulundu.
DAÇE, Hatay'daki çevre sorunlarına ve bu konudaki davalara dikkat çekmek ve adaletin sağlanması talebiyle basın açıklamasını Hatay Adliyesi önünde gerçekleştirildi.
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformu Ortak Sekreteri Sabahat Aslan tarafından okunan basın açıklamasında 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından Hatay'da bilimsel ve çevresel koşullara uyulmadan yapılan bina yıkımlarının, büyük bir çevre felaketine sebep olduğunu dile getirdi.
DAÇE Ortak Sekreteri Aslan, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından Hatay'da bilimsel ve çevresel koşullara uyulmadan yapılan bina yıkımlarının, büyük bir çevre felaketine sebep olduğunu belirterek “Yıkımlardan çıkan molozlar arasında asbest, silika, kurşun, civa, kadmiyum gibi tehlikeli maddeler ayrıştırılmadan dere yataklarına, deniz kenarına, tarım alanlarına ve yaşam alanlarına dökülmüştür. 
Bu durum, insan ve çevre sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir.” dedi.
Aslan, yetkililerin molozların yaratmış olduğu sorunları bilmesine rağmen hiçbir önlem almadığını, hava kirlilik limitinin 4 katı fazla kirli havayı Hatay halkının solumasına neden olduklarına dikkat çekti.
Aslan, molozların; Altınözü, Koçören ve Samandağ'daki döküm alanlarına ayrıştırılmadan taşınmaya başlanılması sonucu ve bu alanlarda oluşan ayrıştırılmamış moloz atıklarının insan ve çevre sağlığını tehdit ettiği için başta Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri, Türk Tabipler Birliği, Çevre Mühendisleri Odası, Hatay barosu olmak üzere birçok kurum ve kişilerce konu ile ilgili görevini yapmayan Hatay Valiliği ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığına dava açıldığını söyledi.
"MÜCADELEMİZ YAŞAM HAKKI MÜCADELESİDİR"
Hatay'da hava kirliliği sınır değerlerinin üstünde iken, depremin yarattığı birçok sorun devam ederken, Anayasanın 56. maddesindeki "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir" ilkesinin yerine getirilerek, bir buçuk yıldır süren davanın lehlerine sonuçlanmasını talep eden Aslan, "Ayrıca Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri olarak Samandağ ilçesi Atatürk mahallesinde, insan ve çevre sağlığını hiçe sayarak çalıştırılan beton santraline ve Döver mahalle sınırında olan ve Bozlu mahallesini çok olumsuz etkileyen taş ocağına karşı açılan davaların olumlu sonuçlarının derhal yerine getirilmesini istiyoruz. 
Mücadelemiz yaşam hakkı mücadelesidir. Herkesi yaşam hakkı için mücadele etmeye davet ediyoruz." ifadelerine yer verdi.
 Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları