"Ülkemize Yönelik Hiçbir  Terör Tehdidine Müsaade Etmeyiz" "Ülkemize Yönelik Hiçbir Terör Tehdidine Müsaade Etmeyiz"

Hatay/Samandağ'da İnsan Hakları Derneği(İHD) Hatay Şubesi acele kamulaştırma kapsamına alınan Hıdırbey, Mağaracık, Yoğunoluk, Kurtderesi, Vakıflı Mahallelerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti.
Abdullah Cömert Alanında düzenlenen basın açıklamasına mahalle sakinlerinin yanı sıra; DEM Parti Hatay İl Eş Başkanı Naim Özbek, demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcileri destek verdi. Basın açıklamasını İHD Hatay Şube Eş Başkanı Mürsel Tonguç Salmanoğlu okudu.
İHD Hatay Şube Eş Başkanı Mürsel Tonguç Salmanoğlu, İHD’ ye gelen başvurular sonucu oluşturdukları heyet ile alanda çalışmalar ve incelemeler yaptıklarını, bu çalışmaların devam edeceğini belirtti. İHD Hatay Şube Eş Başkanı Salmanoğlu, bu ön  raporu kamuoyuyla paylaşmak için basın açıklamasını yaptıklarını belirterek, açıklamasında “6 şubat depremleri sonrası Hatay’da Acele Kamulaştırma kapsamına alınan ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca (TOKİ)  konut yapılması planlanan Hatay’ın Samandağ İlçesi’nde ki Hıdırbey-Mağaracık-Yoğunoluk- Kurtderesi, Vakıflı Mahallelerinde  hak ihlalleri bilgisi alınmış, derneğimize başvurular gerçekleşmiştir. Yapılan başvurular sonucunda  07.11.2024 tarihinde İHD Hatay Şubesi  tarafından bir heyet oluşturarak alanda  çalışmalarda ve tespitlerde bulunulmuştur.
Samandağ İlçesi’nde bahsi geçen mahalle sakinleri ile birebir ve toplu görüşmeler gerçekleştirilerek gözlemler yapılmıştır.  Heyet, yapılması planlanan TOKİ inşaatlarının yerlerini gezmiş, fotoğraflamış ve video kayıtları gerçekleştirmiştir. Heyetimiz hala raporlama çalışmalarına devam ederek Acele Kamulaştırma kapsamında arazileri istimlak edilen halkla görüşmelerine devam etmektedir. Ayrıca ilgili kurum-kuruluş ve demokratik kitle örgütleriyle görüşmek için randevu talep edecektir. 
Yaptığımız araştırmalarda Samandağ ilçesi Hıdırbey-Mağaracık-Yoğunoluk-Kurtderesi, Vakıflı  mahallerinde şu an itibari ile 1. Etap 424 Adet Konut inşaatı ile Alt yapı ve Çevre düzenleme işi,2. Etap ta aynı şekilde 750  Adet konut,3. Etapta 1112 Adet konut ve 2 adet 10 dükkanlı Ticaret merkezi ve 4. Etapta 1138 olmak üzere toplamda 3424 adet konut inşaatı Alt yapı ve çevre düzenlemesi işinin ihalesi yapılmış olup çalışmalara başlanmıştır. 6 Şubat depremleri sonucu Samandağ İlçesinde resmi rakamlara göre 10700 hak sahipliğinin olduğu da tarafımızca tespit edilmiştir.
İlgili sayılı Hatay İli Samandağ İlçesi Hıdırbey-Mağaracık-Yoğunoluk iskan alanı kamulaştırma işlemi haritasında özel mülkiyetteki taşınmazların oranı, proje alanının yaklaşık yarısına denk gelmektedir. Bu alanlardaki özel mülkiyet sahipleri ile yaptığımız görüşmelerde Acele Kamulaştırma kararı ile depremzedeler için yapılması planlanan TOKİ konutlarına karşı olmadıklarını fakat yapılması planlanan TOKİ konutlarının geçim kaynakları olan mandalina ve zeytin ağaçlarının olduğu alanlara tekabül ettiği, istimlak edilen yerlerin Samandağ ilçesindeki 1. Sınıf tarım arazileri olduğu, Acele Kamulaştırma Kararı sonucu kendi adlarına kayıtlı tapulu arazileri ile ilgili hiçbir şekilde devlet yetkileri tarafından bilgilendirilmedikleri, e-Devlet üzerinden tapu kayıtlarının düşürülmüş olduğunu, bir kısmının da hesaplarına para yatırıldığı, yatırılan paranın rayiç bedellerinin çok altında olduğu hatta dörtte biri kadar olduğu,  proje kapsamının nereleri kapsadığı nasıl gelişeceği hakkında bilgi sahibi olmadıkları, proje alanının günübirlik değiştiğini, bu yüzden arazileri istimlak edilmeyen kişilerinde tedirgin olduğu, kendi topraklarında kendi arazilerinde kendilerine hiç haber verilmeden görüşleri alınmadan yapılan bu Acele Kamulaştırmanın kamu yararı gözetmediğini, bir kısım arazi sahibinin arazilerine sulama sistemleri kurma, kuyu açma ve havuz yapma gibi yatırımlar yaptığı,  mağdur edildikleri dile getirilmiştir. Ayrıca Acele Kamulaştırma Kararı ile Hazine, Vakıf ve Belediye arazilerini her yıl kirasını ödeyerek kullanan kişilerle yaptığımız görüşmelerde aynı şekilde depremzedeler için yapılması planlanan TOKİ konutlarına karşı olmadıklarını, fakat onlarca yıldır hazine arazilerini kullanılacak duruma getirmek için emek verdiklerini ekip biçtiklerini, ağaç diktiklerini, sulama sistemleri gibi bir dizi yatırım yaptıklarını, kendilerine hiçbir şekilde haber verilmeden arazilerindeki ağaçların söküldüğünü, Bilirkişilerin arazilerinde ki ağaçların sayısı ve yaptıkları yatırımları tespit etmek için gelmediklerini, bir kısım arazi sahibinin Tarım İlçe Müdürlüğü gibi ilgili kurumlara gidip dilekçe vererek sökülen ağaçların ve yaptıkları yatırımların taraflarına verilmesini talep ettiklerini, fakat kendilerine herhangi bir şekilde dönüş yapılmadığı, mağdur edildiklerini dile getirmişlerdir.  Ayrıca yatığımız görüşmelerde ve basın taramasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ının 12 mart 2023 tarihinde Samandağ Afet Koordinasyon Merkezi’nde Samandağ’da 17 bin 331 konutun inşa edileceğini söylediği; oysa hak sahipliğinin bile 10700 olduğu hatta bir kısım hak sahibinin yerinde dönüşüme başvuru yaptığı düşünüldüğünde inşa edilecek TOKİ konut sayısının iki kat fazla olduğu, bu konutların kimlere hangi şartlarda verileceğine yönelik resmi bir bilginin olmadığı, bu yüzdende Samandağ halkında demografik yapının değiştirileceğine yönelik kaygıların olduğu tespit edilmiştir. “dedi.
Heyetin saha çalışmasında yaptığı görüşmelerden üçünü kamuoyuyla paylaşan Salmanoğlu, basın açıklamasının devamında “Günümüzde mülkiyet hakkı, temel hak ve hürriyetler arasında yer almakta; ulusal ve uluslararası insan hakları belgelerinde temel haklar statüsünde değerlendirilmekte ve ihlali durumunda insan haklarına müdahale olarak kabul edilmektedir. Ulusal açıdan en temel kaynak olan Anayasa'ya baktığımızda, mülkiyet hakkı madde 35’te düzenlenmiştir. Bahsi geçen maddeye göre: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması, toplum yararına aykırı olamaz."(Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, madde 35)
Uluslararası hukukun insan haklarına dair en önemli kaynağı olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ise mülkiyet hakkı ek protokolde düzenlenmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek Birinci Protokolün ilk maddesi uyarınca; “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığını saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.
Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez.” (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 1. Protokol, madde 1).
Buradan yetkililere, mülkiyet hakkına dair temel düzenlemelerin bu şekilde olduğunu ve bu hakkın sınırlandırılması ile durdurulmasının Anayasa’da yer alan hükümlere tabi olduğunu hatırlatarak, yaşanacak mağduriyetlerin önüne geçilmesini ve derhal bu haksız, hukuksuz "Acele Kamulaştırma" kararından vazgeçilmesini öneriyoruz. 
ACELE KAMULAŞTIRMA KARARI VE MÜLKİYET HAKKI 
6 Şubat depremleri sonrası Hatay’da acele kamulaştırma kapsamına alınan ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca (TOKİ) konut yapılması planlanan Hatay’ın Samandağ İlçesi Hıdırbey-Mağaracık-Yoğunoluk-Kurtderesi, Vakıflı Mahallelerinde 12 binin üzerinde konut İnşa edilmesi planlanmaktadır. 
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen geçici veya kesin iskân alanlarında yer alan orman vasıflı alanlar, zeytinlik ile zeytinlik sahaları sadece afetzedelerin ihtiyacı için kullanılır, ihtiyaç fazlası taşınmazlar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının talebi üzerine, imar planlarının kesinleşmesini müteakiben en geç 1 yıl içerisinde önceki vasfına göre tescil edilir.”
05/04/2023 tarihli 7452 sayılı kanunun 2. maddesinin 7. Ve 8. Fıkraları ile 7456 sayılı Torba Kanun’unun 25.  maddesi incelendiğinde Kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar ile özel mülkiyete tabi bütün taşınmazlar için devir ve acele kamulaştırma kararı alınabileceği gibi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen geçici veya kesin iskân alanlarında yer alan orman vasıflı alanlar, zeytinlik ile zeytinlik sahaları sadece afetzedelerin ihtiyacı için kullanılabilecek denilmiştir. Fakat Anayasanın 15. maddesine göre, olağanüstü hallerde temel hak ve özgürlükler sınırlandırılabilir ancak; Uluslararası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmez, Ölçülülük ilkesine uyulmalı ve 15’inci maddenin ikinci fıkrasında sayılan hak ve ilkelerden oluşan çekirdek alana dokunulmamalıdır. Bahsi geçen kanunlar Uluslararası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl ettiği gibi ölçülülük ilkesine de aykırıdır. Bunların yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) mülkiyet hakkına müdahalenin ihlal oluşturmaması için üç esaslı şartı olduğunu kabul etmektedir. Buna göre mülkiyete müdahalenin öncelikle hukukî bir dayanağının bulunması, bunun yanında kamu yararına dayalı meşru bir amacının olması ve nihayet müdahalenin ölçülü olabilmesi için kamu yararı ile bireyin hakları arasında adil bir dengenin sağlanması gerekmektedir. Ne yazık ki şuana kadar yaptığımız raporlama çalışmamızda bu dengenin sağlanmadığı tespit edilmiştir. Buradan yetkililere sesleniyoruz:
-TOKİ konutlarının inşaat alanlarında yapılan jeoloji ve jeofizik etüt raporları, ilgili kurumlarla paylaşılmalı ve TOKİ konut inşaatlarının denetimi, İnşaat Mühendisleri Odası'na açık olmalıdır.
Hâlihazırda uygulanan projeler, demografik yapıyı değiştirmeden, ekolojik dengeye zarar vermeden ve yoksullaşmaya sebep olmadan, şeffaf bir şekilde revize edilmelidir.
Acele kamulaştırma kararıyla depremzedeler için yapılması planlanan TOKİ konutlarının inşa edileceği yerlerde halk, katılım ilkesi doğrultusunda tüm sürece dâhil edilmeli ve projeler şeffaf bir şekilde yürütülmelidir.
- Hatay’ın Samandağ İlçesindeki Hıdırbey-Mağaracık-Yoğunoluk-Kurtderesi, Vakıflı Mahallelerinde Depremzedeler için yapılması düşünülen TOKİ konutlarında halkın geçim kaynağı olan Hazine Vakıf ve Belediyeye ait arazilerdeki portakal mandalina ve zeytinlik alanlara mümkün mertebe dokunulmamalı, ekolojik dengeye zarar vermeyen projeler geliştirilmelidir. Ayrıca TOKİ konutların yapımında gerçek kişiler ile hukuk tüzel kişilerin Hazine Vakıf ve Belediyeden kiraladıkları arazilerin geri alınmasıyla oluşan hak kayıpları ivedilikle giderilmelidir.
- Hatay’ın Samandağ İlçesi'ndeki Hıdırbey-Mağaracık-Yoğunoluk-Kurtderesi, Vakıflı Mahallelerinde depremzedeler için yapılması düşünülen TOKİ konutlarında halkın geçim kaynağı olan özel mülkiyete ait arazi ve konutlara müdahalenin, öncelikle hukukî bir dayanağının bulunması, bunun yanında kamu yararına dayalı meşru bir amacının olması ve nihayet müdahalenin ölçülü olabilmesi için kamu yararı ile bireyin hakları arasında adil bir dengenin sağlanması gerektiğini tekrar vurgulayarak kamulaştırma yoluna gidilmesini, hâlihazırda kamulaştırılarak TOKİ inşaatlarının yapıldığı yerlerde rayiç bedellerinin tekrar ele alınarak gerçek değerleri üzerinden hak sahiplerine ödenmesi sağlanmalı, mağduriyetler giderilmelidir.” ifadelerine yer verdi.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları