Lütfü Savaş Durmuyor Lütfü Savaş Durmuyor

Hatay/ Samandağ'da Suriye'de yaşanan Alevi katliamına ve son günlerde kaçırıldığı belirtilen kadınlar için Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin çağrısıyla basın açıklaması gerçekleştirildi. 
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Samandağ Şubesi önünde Emek ve Demokrasi güçlerinin katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklamasını Nil Meydanoğulları okudu.
Meydanoğulları, açıklamasında, Suriye' de sadece son üç gün içinde 100'den fazla Alevi kadının kaçırıldığı, katledildiği veya tecavüze uğradığı bilgisi ulaştığını ve kaçırılan kadınların akıbetinin bilinmediğimi belirtti.
Meydanoğulları, açıklamasının tamamında şu ifadelere yer verdi:
Dünyanın dört bir yanında insanlık dışı uygulamalar giderek artmakta, hak gaspları, adaletsizlikler ve baskılar olağanlaştırılmak istenmektedir. Halkların iradesini yok sayan, hukuku ayaklar altına alan bu sistem, her geçen gün daha da derinleşen bir krizle karşı karşıyadır. Ülkemizde yaşanan siyasi, ekonomik ve toplumsal kriz de bu sürecin bir parçasıdır. Artık sokaklara taşan halk tepkisi, sadece belirli isimler veya olaylarla sınırlı değildir; yıllardır biriken hukuksuzluklara, baskıya ve yönetememe krizine karşı yükselen haklı bir isyanın ifadesidir. 
Ancak bugün bizim için en acı verici meselelerden biri, Suriye'de yaşanan Alevi katliamlarıdır. Emperyalist güçler tarafından eğitilip silahlandırılan selefi-cihadist çeteler, aylardır Alevi halkını sistematik bir kıyıma tabi tutmaktadır. Köyler yakılıp talan edilmekte, çocuklar, yaşlılar ve kadınlar katledilmekte, erkekler topluca infaz edilmekte ve Aleviler zorunlu göçe zorlanmaktadır. Ne yazık ki, Türkiye'de belirli figürler için gösterilen duyarlılık, Suriye'de katledilen Alevi halkı için gösterilmemektedir. Oysa burada yaşanan, etnik ve mezhepsel kıyım politikalarının en ağır örneklerinden biridir. 
“BU KATLİAM SESSİZLİKLE ÖRTÜLEMEZ!”
Dünya üzerindeki en ufak gelişmeleri takip eden emperyalist güçlerin, Suriye'de yaşanan vahşeti görmezden gelmesi bir "körlük" değil, bilinçli bir politikadır. 
Alevi halkı, emperyalizmin ve Siyonizmin taşeron örgütleri olan Colani ve çeteleri eliyle, planlı bir şekilde hedef alınmaktadır. Amaç, bölgede Alevi varlığını tamamen ortadan kaldırmak ve emperyalist planlara hizmet eden bir düzen kurmaktır. 
Savaşların en büyük bedelini her zaman siviller öder. Ve en ağır yükü de her zaman kadınlar taşır! Sadece son üç gün içinde 100'den fazla Alevi kadının kaçırıldığı, katledildiği veya tecavüze uğradığı bilgisi ulaşmıştır. Kaçırılan kadınların akıbeti bilinmemektedir. Kadını bir savaş ganimeti olarak gören barbar zihniyet, yalnızca Suriye'de değil, Türkiye'de de destekçi bulmaktadır. Bu gerici zihniyet, mezhepçi düşmanlıkları kışkırtarak, bir halkın yok edilmesini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. 
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi' nin raporuna göre, yalnızca 25 Mart günü Lazkiye, Tartus, Hama ve Humus' ta 31 sivil katledilmiştir. Bu katliamları gerçekleştirenler HTŞ ve onları eğiten, kollayan güçlerden başkası değildir. Tartus üzerinden Lübnan'a kaçmaya çalışanların üzerine ateş açılması, bölgedeki etnik kıyım politikasının bir parçasıdır. Selefi çeteler. Kendileri gibi olmayanları yok etmeyi bir "hak" olarak görmekte, "Esad kalıntılarını temizliyoruz” yalanlarıyla katliamları meşrulaştırmaya çalışmaktadır. 
Gazze, Arakan ve Uygur Özerk Bölgesi için sözde duyarlılık gösterenler, mesele Aleviler, Yemenliler ve Lübnan halkı olunca üç maymunu oynamaktadır. Bu, ikiyüzlü bir sahtekârlıktır. Tarih, halkların acısını araçsallaştıranları unutmayacaktır! 
“KADINLAR VE EZİLEN HALKLAR KADERLERİNİ KENDİ ELLERIYLE YAZACAKTIR!”
Humus ve Hama kırsalında Alevilere yönelik kitlesel katliamlar gerçekleştirilmiş, bölgedeki Alevi nüfus zorla göç ettirilmiştir. Küçük bir bölgede sıkışan Alevi halkına her türlü işkence ve zulüm uygulanmaktadır. Uluslararası Alevi örgütleri, batılı devletlere bu katliamları durdurmaları için çağrıda bulunsa da, emperyalist güçler Colani yönetimini fonlamayı kendi çıkarları açısından daha uygun görmektedir. Bizim de mensubu olduğumuz Arap Alevi halkı, emperyalist hesaplar uğruna kurban edilmektedir. 
Ancak bilinmelidir ki, bizler bu katliam ve imha politikalarına karşı asla sessiz kalmayacağız! Halklarımızın, kadınların, mazlumların ve direnenlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Kadınları ve tüm ezilen halkları bu zulümden kurtaracak tek gerçek güç, örgütlü mücadeledir! Kadının mücadelesi, tüm halkların özgürlüğünü ileriye taşıyacak lokomotif güçtür. 
Hangi ulustan, inançtan, cinsiyetten olduğuna bakılmaksızın, tüm ezilenlerin yanında, Pir Sultan'ın cesaretiyle duracağımızı ilan ediyoruz! Yaşasın örgütlü mücadelemiz!” ifadelerine yer verdi.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları