Basın, yayın ve yazar meslek örgütlerinden iktidara çağrı; “GAZETECİYİ VE MEDYAYI TEHDİT ETMEKTEN VAZGEÇİN!” Basın, yayın ve yazar meslek örgütlerinden iktidara çağrı; “GAZETECİYİ VE MEDYAYI TEHDİT ETMEKTEN VAZGEÇİN!”

İstanbul'daki Hataylı 16 STK, 6 Şubat depreminin 2.yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen panelde Hatay'ı yeniden ayağa kaldırmak için birlik ve dayanışma kararlığı gösterdi.

İBB'nin ev sahipliği ve katkılarıyla Asi-Der ve Kadim Antakya Dostları Platformu (KADOP) öncülüğünde İstanbul'daki Hataylı 16 STK 6 Şubat depreminin ikinci yıldönümünde bir araya geldi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çırpıcı Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen anma etkinliği, 6 Şubatta yaşanan deprem felaketinin yıkımlarını konu alan belgesel film gösterisinin ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.
Sunumunu Asi-Der yönetiminden İsmail Cem Doğru'nun yaptığı anma etkinliği programının açılış konuşmasını Asi-Der Başkanı Tevfik Usluoğlu yaptı.
Usluoğlu, etkinliğe katılanları selamlayarak başladığı konuşmasında 17 Ağustos 1999 depremi hatırlatmasında bulunarak, “hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacaktı ama ihmaller devam etti” diyerek yaptıkları çalışmalar sonucunda yaşanan sorunlara dikkat çekerek halkın taleplerini sıralayan konuşmasında “06 Şubat Deprem Anması Programını Şu cümleyle açıyorum.. Unutmadık, Unutturmayacağız..! Lütfen hatırlayınız!
17 Ağustos 1999 tarihinde Marmara Bölgesinde gerçekleşen büyük depremin afete dönüşmesi nedeniyle 24 yıl önce yaşanmış bu büyük felaketi unutmamak ve unutturmamak için depremlere karşı hazırlıklı olacaktık. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Kent planlamasına ve kentsel tasarıma, imar planlarına, inşaatlarda kullanılan malzemelerin kalitesine üretim ve denetim süreçlerine, inşaat eğitimine ve hukukuna, kullanımına özel önem verilecekti. Yapı stoku-envanteri çıkaracaktık. Afet riski olan yerleşim bölgelerini daha güvenli olan yerlere taşıyacaktık.
“BİNALARIMIZI DAYANIKLI HALE GETİRMEYİ İHMAL ETMEYECEKTİK”
Dere yatakları, su havzaları, dolgu alanları, ormanlar, deniz kıyıları, fay hatlarının yakınları imara açılmaya devam edilmeyecekti ve imar planları rant elde etme alanları dışına çıkarılacaktı.
Yetkililer bunları unutmuşçasına, yapı denetimi gibi kilit önemdeki hizmetleri ve kentsel dönüşüm gibi önemli uygulamaları piyasanın, müteahhitlerin insafına terk ederek ticarileştirmeyi tercih ettiler. Çarpık kentleşmeyi ve kaçak yapılaşmayı 'imar barışı' adı altında meşrulaştırdılar. Böylece can kaybına ve afetlere zemin hazırlayıp davetiye çıkardılar.
“25 YILDIR YAŞANANLARDAN DERS ÇIKARMAYI İHMAL ETMEYECEKTİK”
Ne yazık ki aradan geçen 25 yıl boyunca farklı illerimizde hatırı sayılır büyük depremler yaşamış olmamıza rağmen, unuttuk ve yukarıdakiler de dahil, gerekli hazırlıkları yapmayı, dersler çıkarmayı ihmal ettik. Yetkililer göz boyamayı ve günü kurtarmayı tercih ettiler. Bilimi de, tedbir almayı da tevekkülü de ihmal ettiler! Hazırlık yapılması ve tedbir alınması konusunda ne merkezi yönetimde ne de yerel yönetimlerde güçlü bir siyasi irade göremedik. Bilimin, mimarlığın ve mühendisliğin gereklerini de ihmal ettik. 17 Ağustos'tan 6 ve 20 Şubat'a giden yolu bu ve benzeri ihmaller ve istismarlar zinciriyle döşedik.
“SORUN STOĞUMUZ ÇOK BÜYÜK”
Bilim insanlarının ifade ettiği üzere, deprem riski nedeniyle İstanbul çok ciddi ve büyük bir yıkım riski ve tehdidi altında. Bu konuları konuşmak ve bunlara dikkat çekmek için buradayız.  Bugün İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin bu konudaki hassasiyeti umut veriyor ama, geçmiş yılların biriktirdiği, 'üzeri örtülmeye çalışılmış' çok büyük bir sorun stokumuz var.
HATAY'DA PLANSIZLIK VE BELİRSİZLİK SÜRÜYOR”
6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri ve 20 Şubat Hatay Depremi hepimizi çok daha fazla yıkıcı biçimde sarstı. Ne var ki depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen, Anayasal hak niteliğinde olan geçici dahi olsa barınma, sağlıklı çevre, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlar ve talepler, gelir elde edememe sorunları devam ediyor, piyasalar işlemiyor. Hatay'da plansızlık ve belirsizlik hüküm sürüyor. Bu konularda, yetkililerin kameralar karşısında verdikleri sözlerin arkasında durması, ilgili kamu idarelerinin sürece daha acil biçimde müdahale etmeleri bekleniyor.
“ÖLMEK VE ACILAR ÇEKMEK İSTEMİYORUZ”
Her büyük depremde yaşam haklarımız elimizden alınmakta, milli servetimiz heba olmakta, ülke ekonomisi istikrarsızlaşmakta, mülkiyet haklarımız kısıtlanmaktadır. Her depremde ölmek ve daha fazla acılar yaşamak istemiyoruz. Amaç ve çabamız budur.
Hal böyle iken, merkezi yönetimden ve yerel yönetimlerden depreme ve diğer afetlere karşı bir an önce riski ve tehdidi telafi eden tedbirler almalarını arz ve talep ediyor ve bekliyoruz.
Lütfen unutmayınız! Unutturmayınız! Olası depreme hazırlıklı olunuz!
Bizler deprem bölgesi ve özelikle memleketimiz Kadim Antakya adına, Hatay adına taleplerimiz olacak:
1) Hatay ve özelikle depremden etkilenen kısım “Kalkınma Öncelikli Şehir İlan Edilmelidir.” Sayın Cumhurbaşkanımızdan arz ve talep ederiz.
2) Deprem bölgesinde 13.5 milyon insan bu felaketten bir şekilde etkilendi. Hatay'dan, memleketimiz dışına yaklaşık 550 bin kişi göç etti. 500 bine yakın insanda il içinde yer değiştirdi. Buna dikkat çekmek isterim.
3) Milli Eğitim Bakanlığından, İl Milli Eğitim Müdürlüklerinden, Çıraklık Eğitim Merkezlerinden daha işlevsel sonuçlar bekliyor, kalifiye eleman yetiştirilmesi ve yerinde istihdamın gerçekleştirilerek deprem bölgesindeki insanların geçim derdinin çözülmesi konusunda somut sonuçlar ortaya koyacaktır.
4) Depremde uzuv kaybı ve ebeveyn kaybı yaşayan öğrencilere dönük sosyal destek ve rehabilitasyon çalışmalarının geniş çaplı yürütülmesi.
5) Depremin başında başvurusunu yaptığımız ve bakınlık tarafından uygun görülen; depremzede öğrencilere pozitif ayırımcılık çalışmasının en az 5 yıl uygulanması ve kapsamının genişletilmesi (Çünkü sadece Hatay'da 275 okul yıkılmıştı. Bundan kaynaklı olarak eğitim sürecinde çeşitli aksaklık ve sıkıntılar olmakta. Yeniden okullar imar edilip süreç normalleşinceye kadar uygulamanın sürdürülmesi.)
6) Deprem bölgesinde çalışan öğretmen ve memurlara teşviklerin uygulanması/ kapsamının genişletilmesi. Kıdem, zorunlu hizmet, maaş vs.
7) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ülke çapında ve özelikle deprem bölgesinde, depremzede çalıştırma zorunluluğunun getirilerek, firmaların özeliklede inşaat firmalarının çalıştırdıkları işçi ve kalifiye eleman oranına göre depremzede çalıştırmaları zorunluluğu kanun ve kararnamelerle düzenlenmesi önemli sorunların aşılmasını geliştirecektir.
8) İş- Kur üzerinden firmalar ile projelerim geliştirilerek, istihdam sağlanması. SGK teşvikleri uygulanarak firmaların depremzede çalıştırmalarının artırılması. Bölgede yatırım yatırım yapılması için gerekli çabaların artırılması. Bu konularda yetkili kurumların daha sonuç alıcı çalışmalar yapması konusu acil bir durum olarak önümüzde durmaktadır.
9) Esnafın sürdürebilir olması için, KOSKEB destekleriyle uzun vadeli ve ucuz kredilerin verilmesi
10) Çiftçilerin, tarım ve hayvancılık çalışımlarında: elektrik indirimi, yem desteği, mazot desteği ve ürünlerin satışı için Bakanlık direktifiyle Büyükşehir Belediyeler ya da Tarım Kredi Kooperatifleri gibi farklı kurum ve kuruluşlar üzerinden desteklenmesi.
11) Bugün hala resmi rakamlara göre 640 bin 700 kişi konteynırlarda yaşamaktadır.
12)Popülerlik peşinde koşan kişilerin, liderlik egosu olanların değil, liyakatin, bilimin, uzmanların konuşması, yetkilendirilmesi ahlaki ve hayati bir zorunluluktur.
NE YAPMALI? NASIL YAPMALI?
Antakya Stratejik Kalkınma Konseyi Kurulmalıdır.
Proje Uygulama ve Geliştirme Birimi Kurulmalıdır.
Kültür Mirası Koruma Konseyi Kurulmalıdır.
Şehrin Envanteri Çıkarılmalıdır.
Kentin tarihsel bağları ile yeniden buluşması için kent belleği oluşturulmalıdır.
Nedenlerini yitirmiş bir sonuç toplumu yerine, geleceğini sağlam kuran, dirençli kent ve dirençli toplum oluşturulmalıdır.
Ülkemizde İhtiyaç duyulan en önemli şey: deprem gerçeğinin ve depremden zarar gören Hatay'ın, Maraş'ın, Adıyaman'ın yada ülkemizdeki herhangi bir yerin sorunlarını güncel siyasi çekişmelerin ve rekabetini aşan bir düzlemde sorun tespiti ve çözüm önerilerini konuşmak. Bu nedenle siyaset yerine bilim konuşsun diyoruz. Bundan dolayı da:
Kentsel eşitsizlikler ve deprem gerçeği her yönüyle masaya yatırılmalıdır.
Türkiye kentsel dönüşüm uygulamaları yeniden düşünülmelidir.
Kentsel dönüşüm, riskli alan, rezerv alan, yeniden dönüşüm gibi başlıklar, gerek hukuksal çerçevede gerek imar ve uygulamada boşluk bırakmadan net ve insan merkezli olmalıdır. Ekoloji, mahalle ilişkileri, dinsel- kültürel kimlikler, kültürün yeniden üretilmesi ve bu minvaldeki sorunlar gözden geçirilmelidir. Bakanlığın yazılı açıklamaları ile mülkiyet meselesi halkın nazarında netleştirilmelidir.
Hak sahipliği için başvuruda verilecek inşaat hibe ve kredi tutarları yeterli değil. Enflasyon oranında artırılmayı bekliyor.
Oluşa bilecek depremlere karşı “Acil Eylem Planı” oluşturulmalı, Devlet Kurumları, Yerel Yönetimler, Ordu, STK'lar her daim hazırlıklı olmalı ve Ülkemizde Afet Bakanlığı kurulmalıdır.
İBB BAŞKANI İMAMOĞLU VE PANELİSTLERE TEŞEKKÜR
Takdir edersiniz ki depremin en umutsuz anında, destekleri ile Hatay'ın umudunu yeşerten, tavırları ile memleketimizi kaderine terk etmeyi reddeden, toplum ile kurdukları güven ilişkisi ve destekleri ile İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Av. Erdal Celal Aksoy il aramızda sarsılmaz bir sevgi bağı oluşmuştur. Hatay halkının sevgi ve selamlarını iletmek isteriz.
Takdir edersiniz ki felaket anlarında insanların liderlikleri ortaya çıkar. Hatay halkı açısından da Başkan İmamoğlu doğal bir lider olarak gönlümüzde taht kurmuştur.
Başkan İmamoğlu'nun görevlendirmesi ile Babasının 1. ölüm yıl dönümü münasebeti ile memlekette bulunan Sayın Erdal Celal Aksoy, başımıza gelenleri bir depremzede olarak hızlı bir şekilde fark edip, aksiyon alınması konusunda bürokratik tecrübesi ve memleket sevdası ile hareket ettiğine yakinen şahidiz. Alanda defalarca görüştük, akıl danıştık, İBB' nin imkan ve desteklerini bizlere sundular. 06 Şubat deprem anması için iki otobüsün bizlere tahsis edilmesini ve bugünkü programın gerçekleşmesinde kendi yetki alanını bizlere dostumuz, hemşerimiz olarak sunan Sayın Erdal Celal Aksoy'a buradan bir kez daha şükranlarımızı sunarız. Sayın Aksoy, depremin ilk gününden itibaren Hatay halkının üstündeki umutsuzluk iklimini kaldırmak için tüm olanakları seferber eden İBB ve Sayın Ekrem Başkanın varlığını her daim bizlere hissettirmiştir.
İBB'nin tüm personeline, Sayın Gülay Demirel'e, Sayın İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün'e yüreği ile bizlerle bir olan herkese teşekkürler.
Bugün bu programın gerçekleşmesinde bizleri kırmayarak, bilgi birikimleriniz ve destekleriniz ve bugün burada bilimi önceleyerek ortaya koyacağınız sonuç için Sizlere müteşekkiriz.
Sayın Prof. Dr. Tarık Şengül hocan ailevi sağlık problemleri nedeni ile aramızda bulunamadılar. Selam ve özürlerini iletti. Sayın Prof. Dr. Şükrü Ersoy Hocam bir bilim insanı olmasının ötesinde bir hemşerimiz olarak hep yanımızda oldular. Sağ olsunlar. Sayın Doç. Dr. Zeynep Eres hocam ve Mimarlar Odası ile 2008 den beri olan hukukumuz ile özelikle deprem sürecinde tüm imkanları ile yanımızda oldular. Sayın Gürkan Başkanım, her kendilerine başvurduğumuzda gerekli tüm desteği sundular.
Sayın Prof. Dr. Pınar Saip hocam ve tabipler birliği ile olan hukukumuz deprem sürecinde taçlandı. Onlarca Doktorumuz tüm öz verileri ile büyük bir dayanışma ile bizler için çalıştılar.
Sayın Dr. Ali Çerkezoğlu her daim başvurduğumuz kişi, dostumuz, abimiz, danışmanımız. Hepimize müteşekkiriz.
Bu çalışmanın gerçekleşmesine emeği olan, İBB, Asi- Der, Altınözü, Tokaçlı, Kırıkhan, Reyhanlı, Hassa, Samandağ, Kadop, Ortak Akıl, Hatay Dayanışma Der.,Tüm Hataylılar Ferderasyonu ve diğer tüm STK lara teşekkür ederiz.
Her daim desteklerini sunan CHP Beşiktaş İlçe Başkanı Emre Karayiğit ve Bakırköy Belediyesi Fen İşleri Müdürü Belgin Oflazoğlu Orkunoğlu'na, Yoncakaya Eski Başkanı Mehmet Deveciye teşekkürlerimizi sunarız. Depremle büyük şanssızlık yaşayan kentimiz, bu şansızlığı ihya için değerlendirmeli: Tarım- Turizm- Ticaret kalkınma hamlesi yapmalıdır.
Sözlerime son verirken, Sizleri bahhur, reyhan ile selamlar; vefat edenlere Allahtan Rahmet,
Halkımızın böyle bir acı yaşamaması için bilimin rehberliğini mesele edinmesini umuyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.” ifadelerine yer verdi.
PANELİSTLER DEPREM GERÇEĞİ VE HATAY'DA Kİ SORUNLARA DİKKAT ÇEKİ
ASİ- DER BaşkanıTevfik Usluoğlu'nun konuşmasının ardından konuşan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Celal Aksoy, geceyi düzenleyenlere, deprem anında büyük fedakarlıklarla çalışmalarda bulunanlara teşekkür etti. Aksoy, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun selamlarını ileterek başladı ve Hatay'da İBB olarak yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgilendirmede bulundu.
Programın panel kısmında konuşan ve deprem aralığının arttığına dikkat çeken Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Marmara'da en son 1766'da bir yıl içinde 7'den büyük iki deprem oldu. Bunların tekrarlanma aralığının dolduğunu ve gelecek Marmara depreminin yaklaştığını buradan söylüyoruz.” uyarısında bulundu.
Mimarlar Odası Genel Başkanı Zeynep Eres Özdoğan, 6 Şubat Depremleri sonrasında yaşanan belirsizliklerle dolu ortamın, bireyin mülkiyet ve barınma hakkının tartışmalı bir hale dönüştürdüğünü belirtti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip ise “Depremin 2. Yılında Deprem Bölgesinde Sağlık ve Sağlık Hizmetleri” başlıklı konuşma yaptı. Şubat 2023 depremleri döneminde yapılan çalışmalar ile deprem bölgesindeki geç dönem çalışmalar, hazırlanan raporlar ve TTB Afetlerde Sağlık Hizmetleri Yönetimi Akademisi'nin yürüttüğü çalışmalardan bahsetti. 
İBB Genel Sekreter Yardımcısı, şehir plancısı Gürkan Akgün, yaptığı konuşmada, “6 Şubat 2023'te, 11 kentimizi etkileyen depremler hepimizi derinden sarsan büyük bir felaket oldu.
Kaybettiğimiz on binlerce vatandaşımızın yası hala taze. Bu acı bize bir kez daha gösterdi ki deprem değil, yanlış yapılaşma öldürür. Bilime ve akılcı planlamaya dayalı, dirençli şehirler inşa etmek zorundayız.” dedi.
KATKIDA BULUNANLARA PLAKET…
Etkinlikte konuşmacı olarak bulunan ve sürece alanlarında bilgilendirmelerle katkı sunan Prof. Dr. Şükrü Ersoy'a, Mimarlar Odası Genel Başkanı Doç. Dr. Zeynep Eres'e, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün'e, Türk Tabipler Birliği (TTB) 2. Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip'e,  İBB Genel Sekreter Yardımcısı Av. Erdal Celal Aksoy’a ve Asi-Der Danışma Kurulu Üyesi Dr. Ali Çerkezoğlu’na birer plaket takdim edildi.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları