SERRA TAYLAN

Mersin'de yaşayan Murtaza Budak, 2019 yılında geçirdiği ameliyatta bacağında şiş unutulduğunu, sonrasında yapılan ameliyatlarda yanlış müdahale sonucu karnında şişlik ve yırtıklar oluştuğunu ileri sürdü. Açtığı davanın mahkeme tarafından “Hastanın riskler konusunda bilgilendirildiği” gerekçesiyle reddedildiğini belirten Budak, “Büyük bir mağduriyet yaşıyorum” dedi.

Mersin'de 2019 yılında sağ bacakta yürüme sıkıntısı, sol bacakta hiç yürüyememe şikayeti ile Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Hastalıkları Bölümü’nde ameliyat olan Murtaza Budak, doktor hatası ve yanlış müdahale nedeniyle mağdur olduğunu ileri sürdü. Budak, şunları söyledi:

“Bir gün yolda yürürken sağ bacağımda hafif ağrılar hissettim. Mersin Şehir Hastanesi’ne başvurdum. Orada sekreterler beni bir doktora yönlendirdi. Bu doktor Mersin Şehir Hastanesi’nde görevli kalp ve damar doktoru M.A.Y. dedi ki; seni ameliyat yapacağım. Tamam dedim ben de. Ameliyatın çok basit ve sıkıntısız olacağını söyledi bana. Sonuçta karşımdaki bir uzman doktor. Ona güvenmeyeceğim de kime güveneceğim? Beni ameliyata aldı. Ameliyattan çıktıktan sonra yoğun bakımda  kendime geldim. Kendime geldiğimde sol bacağımda çok şiddetli tarifi mümkün olmayan, kaldırılamayacak bir ağrı vardı. Doktora ulaşmak için elimden geleni yaptım. Bir şekilde doktora ulaşmam sağlandı. Doktor geldi sağ ayağımı muayene etti. 'Senin bu ayağında ne var ki' dedi. Elini benim bacağıma attığında hızlı bir şekilde, panik atak bir şekilde elemanlarına dedi ki; 'Derhal ameliyathaneyi hazırlayın'. Ameliyathane hazırlandı beni de sedyeye koyup götürdüler. Ameliyathaneye götürüldüm, ben ameliyat masasına yatırıldım, kendisi de orada bisküvi yiyordu.

"GÜN BE GÜN ÖLÜME YAKLAŞIYORUM"

Ben ameliyata hazırlanırken doktor hızlı bir şekilde, sert bir şekilde kavga edecekmiş gibi elindeki telle benim başımdaki erkek elemanlardan birine çok kaba bir tabirle, 'Hani lan, bu telin biri nerede' dedi. O onun, o onun gözüne baktı, 'Şu an ameliyat bitsin seninle çok kötü bir şekilde görüşeceğim' dedi.  Ondan sonra ben anladım ki bacağımda tel var. Beni ameliyat ettikten sonra, önceki kestiği yerleri kesemediği için karnımın sol tarafından girmiş. Burası da genel cerrahi bölümü olduğu için bu şahıs buraya girmesini çıkmasını beceremediği için karnımı dikmeden, karnımın patlamasına sebep oldu. İçimde kalan teli buradan aldılar beni de bu hale getirdiler. Sonra da hiçbir doktor, hiçbir yetkili benimle ilgilenmedi. Gün be gün ölüme bir adım yaklaşıyorum. Nefes alamıyorum yatamıyorum, kalkamıyorum. Gecelerin olmasını istemiyorum."

"ÖZENE RAĞMEN KOMPLİKASYONLAR GÖRÜLEBİLİR"

Murtaza Budak'ın Mersin 2. İdare Mahkemesi'nde açtığı dava, 'Hastanın riskler konusunda bilgilendirildiği, yapılan müdahalelerin tıbbi olarak kusurlu bulunmadığı” gerekçesiyle reddedildi. nedeni ile reddedildi. Kararda, şöyle dendi:

"Kişinin dava dilekçesinde belirttiği sol tarafında yer alan kesinin, söz konusu ekstra anatomik by-pass ameliyatı için yapılması zorunlu bir kesi olduğu, taburculuk sonrası kişinin greftinde tekrar tıkanıklık izlendiği ve bu durumun dava konusu ameliyatın her türlü dikkat ve özene rağmen görülebilen komplikasyonu olarak değerlendirildiği, by-pass ameliyatları sonrasında sigara içilmeye devam edilmesi gibi bazı kişisel faktörlerin greftin yeniden tıkanmasına katkı sağladığının bilindiği, komplikasyon yönetimi kapsamında tıkalı greft bölgesine trombolitik verilerek tekrar akım sağlanmasının tıbben uygun olduğu, kişinin insizyon bölgesinde gelişen herni gelişmiş olduğu ve insizyonel herninin yapılan ameliyatın her türlü dikkat ve özene rağmen görülebilen komplikasyonu olarak değerlendirildiği, kişinin insizyonel herni şikayetiyle tedavisine başka bir sağlık merkezinde devam ettiği, ilgili hekimin komplikasyonu yönetme imkanı kalmadığı, dolayısıyla kişinin Mersin Şehir Hastanesi’nde tedavisini düzenleyen Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. M.A.Y.'nin eylemlerinin tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu, hizmeti sağlık çalışanları aracılığıyla yürüten idarenin organizasyon hatası bulunmadığı yönünde tıbbi görüş bildirildiği görülmektedir.

MAHKEMEDEN 'HASTA BU İŞLEME RIZA GÖSTERMİŞTİR' KARARI

Bilindiği üzere sağlık hizmetleri, bünyesinde risk taşıyan, tıbbi ve teknik bilgiyi gerektiren hizmetlerdendir. Sağlık hizmetinden yararlanan bir kişinin zarara uğraması halinde, zararın doğmasında idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığı da ancak konusunda uzmanı olan kişi ya da kuruluşlarca yapılacak detaylı incelemeler sonucunda ortaya konabilecektir. Öte yandan, Mahkememizin 12.07.2023 tarihli ara kararı ile ‘Davacıya 09/04/2019 tarihinde yapılan bypass ameliyatı öncesinde ameliyatın sonuçlarının ve olası komplikasyonlarının anlatıldığına ve davacının bu işleme rıza gösterdiğine dair yazılı ve imzalı aydınlatılmış onamının alınıp alınmadığının sorulmasına, var ise onaylı bir örneğinin Mahkememize istenilmesine’ karar verilmiş olup, alınan cevabi yazının ekleri olarak sunulan onam belgelerinin incelenmesinden davacının tarafına uygulanacak tıbbi işlemlere ilişkin onay verme hakkına dair yapılan müdahalenin söz konusu olmadığı, davacının ameliyatın riskleri hususunda yeterli bilgilendirmenin onam formlarının imzalatılması suretiyle sağlanmış olduğu görülmektedir." 

Hastanın unutulduğunu iddia ettiği şiş için ise mahkeme kararında; "Ayrıca, davacının ameliyat esnasında bacağında 55 cm'lik ameliyat şişinin (çubuğunun) unutulması şeklindeki iddiasını destekler mahiyette somut bir bilgi veya belgenin dosya kapsamında bulunmadığı, böylelikle söz konusu iddianın soyut nitelikte olduğu gözlenmektedir" ifadeleri yer aldı. 

"HAKKIMI ARAMAK İÇİN ÇALMADIĞIM KAPI KALMADI"

Bu kararı Adana Bölge İdare Mahkemesi'nde İstinaf Mahkemesi’ne temyiz eden Murtaza Budak, şunları söyledi:

“Ben büyük bir mağduriyet yaşıyorum. Hakkımı aramak için çalmadığım kapı kalmadı. Mahkemeye veriyorum, televizyoncular geliyor engelliyorlar. Mahkeme tek taraflı karar veriyor, doktor suç dosyasını kapatıyor beni görmeden. Doktorlar grubu kendi kendine bir şeyler söylüyor beni görmeden. Benimle ilgili Adli Tıp’a gitmem engelleniyor. Beni görmeden doktorlar kurulu kendi kendine karar veriyor. Adli Tıp’a gitmem engelleniyor en son avukatlarıma söyledim daha yüksek bir mahkeme için. Mersin'in içindeki istinaf mahkemesinden beni aldılar Adana 4. İstinaf Mahkemesi’ne getirdiler. Şu anda bilmiyorum ortada vahim bir durum var. Avukatlarım suspus bir cevap vermiyorlar, sürekli kaçamak cevaplar veriyorlar. Mahkemem yerinde sayıyor. Hangi hastaneye gittiysem beni ameliyat yapmadılar. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Antalya Akdeniz Üniversitesi, Antalya Kepez Devlet Hastanesi, Mersin şehir Hastanesi, Adana Şehir Hastanesi, Mersin Tıp Fakültesi Üniversitesi Hastanesi... Bana envai türlü muamele yapıyorlar. Benim üzerimden hükümetten prim yapıyorlar ama kimse bana bir iğne bile yapmıyor. Benim karnım şu durumda patlamak üzere. Sağlık Bakanlığı da beni arıyor, 'Doktoru arama, tek kelime söyleme' diyor. Peki, ben derdimi kime anlatacağım? Ben nereden kendimi savunacağım?"

 

Kaynak: anka