GÜNDEM

MGK BİLDİRİSİ: "GERGİNLİKLERİN KRİZE DÖNÜŞMESİNE MÂNİ OLMAK VE ÇATIŞMALARI YAYILMADAN DURDURMAK İÇİN ÖN ALICI BİR ANLAYIŞLA İNİSİYATİF ÜSTLENMEYE DEVAM EDİLECEK"

Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının ardından yayınlanan bildiride, "Uluslararası güvenlik ortamına menfi yönde tesir eden gelişmelerin, Türkiye’nin Karadeniz’den Afrika’ya, Kafkasya’dan Balkanlar’a uzanan geniş bir coğrafyada barış ve istikrar ikliminin hâkim olmasına yönelik gayretlerinin haklılığını teyit ettiğine işaret edilmiş; gerginliklerin krize dönüşmesine mâni olmak ve çatışmaları yayılmadan durdurmak için ön alıcı bir anlayışla inisiyatif üstlenmeye devam edileceği belirtilmiştir" ifadesine yer verildi.

Cumhurbaşkanlığı’nda bugün yapılan ve yaklaşık 3 saat süren MGK toplantısının ardından 7 maddelik bir bildiri yayınlandı. İletişim Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından paylaşılan bildiride şunlar kaydedildi:

"TERÖRİSTLERİ MÜDAFAAYA YÖNELİK VE MÜTTEFİKLİK HUKUKUNU TEMELLERİNDEN SARSAN EYLEMLERİN DİKKATLE NOT EDİLDİĞİ VURGULANMIŞTIR"

"1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur.

2. Türkiye’ye yönelik tehditleri 'kaynağında yok etme stratejisi' kapsamında, siviller ile dost ve müttefik unsurların emniyeti gözetilerek Suriye ve Irak’taki PKK/KCK-PYD/YPG hedeflerine düzenlenen harekâtlar neticesinde bölücü terör örgütünün geliştirmeye çalıştığı kabiliyetlerin ciddi şekilde tahrip edildiği belirtilmiştir. Teröristleri müdafaaya yönelik ve müttefiklik hukukunu temellerinden sarsan eylemlerin dikkatle not edildiği ve hiçbir gayretin ülkemizi hedef alan terör örgütlerinin akıbetini değiştiremeyeceği vurgulanmıştır.

"KALICI BARIŞ ANCAK 1967 SINIRLARI TEMELİNDE, BAŞKENTİ DOĞU KUDÜS OLAN BAĞIMSIZ BİR FİLİSTİN DEVLETİ’NİN KURULMASI İLE MÜMKÜN"

3. İsrail’in Gazze’de işlediği ve tarihe kara bir leke olarak geçen insanlık dışı suçların neticeleri ile er ya da geç yüzleşmek zorunda kalacağı ifade edilmiş; masum sivilleri topyekûn yok etmeye yönelik saldırıların ve Gazze topraklarının işgalinin gecikmeksizin durdurulmasının, uluslararası toplumun müşterek mesuliyeti olduğunun ve Türkiye’nin bu hususta her türlü girişimde bulunmaya devam edeceğinin altı çizilmiştir. İsrail yönetimi ile katliamı destekleyen aktörlere; bu menfur eylemlere bir an evvel son verilmemesi hâlinde etkileri nesiller boyu sürecek ve bölge dışına sirayet edebilecek bir şiddet sarmalını tetikleyebilecekleri ve kalıcı barışın ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması ile mümkün olabileceği hatırlatılmıştır.

4. Komşumuz Irak’la iş birliğimiz, başta güvenlik boyutu olmak üzere tüm veçheleriyle gözden geçirilmiş; Filistin meselesinden kaynaklanan gelişmelerin Irak’ın ve bölgenin istikrarına muhtemel tesirleri etraflıca değerlendirilmiştir. Kerkük’teki son gelişmeler ile Türkmen soydaşlarımızın durumu ele alınmış; ülkedeki tüm unsurların huzur içinde bir arada yaşamasına atfettiğimiz öneme, yaklaşan vilayet meclisi seçimleri öncesinde bir kez daha dikkat çekilmiştir.

"GERGİNLİKLERİN KRİZE DÖNÜŞMESİNE MÂNİ OLMAK VE ÇATIŞMALARI YAYILMADAN DURDURMAK İÇİN ÖN ALICI BİR ANLAYIŞLA İNİSİYATİF ÜSTLENMEYE DEVAM EDİLECEK"

5. Azerbaycan-Ermenistan müzakerelerinin kalıcı barış anlaşmasıyla sonuçlanması ve bu çerçevede, Ermenistan ile ilişkilerimizin normalleştirilmesine ilişkin hususların yanı sıra bölge dışı aktörlerin meseleye müdahil olma gayretleri değerlendirilmiş; Ermenistan dâhil bölgedeki tüm ülkelerin huzur ve refahına katkı sağlayacak kalıcı barışın tesisine yönelik her türlü samimi gayreti destekleyeceğimiz kaydedilmiştir.

6. Rusya-Ukrayna savaşının bölgemize ve dünya siyasetine etkileri ile maliyetleri artarken barışı tesis edecek adımların gecikmeksizin atılmasının önemi vurgulanmıştır.

7. Uluslararası güvenlik ortamına menfi yönde tesir eden gelişmelerin, Türkiye’nin Karadeniz’den Afrika’ya, Kafkasya’dan Balkanlar’a uzanan geniş bir coğrafyada barış ve istikrar ikliminin hâkim olmasına yönelik gayretlerinin haklılığını teyit ettiğine işaret edilmiş; gerginliklerin krize dönüşmesine mâni olmak ve çatışmaları yayılmadan durdurmak için ön alıcı bir anlayışla inisiyatif üstlenmeye devam edileceği belirtilmiştir."