MUSTAFA USTA
Sinop Arıcılar Birliği Başkanı Metin Oktay Fındık, "Sadece rekoltenin düşük olması değil, aynı zamanda üreticilerimizin girdi maliyetlerinin de yükselmesi bunda kestane balının fiyat artışında ana neden olarak karşımıza çıkıyor. Balın rekoltesi zaten düşüyor. Yüksek fiyatlarda bal satışları da düşüyor. Dolayısıyla tüketici bu anlamda örneğin 10 kilogram bal tüketmek istiyorsa, ne yazık ki bal fiyatlarının yüksek olması nedeniyle bal alış miktarında düşüş söz konusu oluyor. Şu anda birçok arıcı birkaç yıl daha böyle giderse arıcılığı bırakmakla yüz yüze kalacak ne yazık ki" dedi.
Sinop Arıcılar Birliği Başkanı Metin Oktay Fındık, bal rekoltesinin bu sene de iyi olmasını beklemediklerini söyledi. Rekoltedeki düşüşün ekonomik kriz, iklim değişikliği ve ağaçlara dadanan gal arısından kaynaklandığını kaydeden Fındık, "Ekonomik boyutta baktığımız zaman özellikle kırsal kesimdeki insanlar bal üretimiyle ya da diğer arı üretimi üretimiyle ekonomik gelir sağlayan insanların ekonomik kaybına sebebiyet veriyor. Sinop Kestane balı özellikle aranan bir bal ama ne yazık ki, rekolte yıldan yıla çok farklı boyutlarda olduğu için insanların gelir kaybı söz konusu oluyor" diye konuştu.
"ÖZELLİKLE KESTANE BALI ÜRETİMİNDE ÖNEMLİ SIKINTILAR YAŞIYORUZ"
Metin Oktay Fındık şunları söyledi:
“Son yıllarda arıcılık aslında Sinop ekonomisine ciddi katkı sağlayan bir tarımsal faaliyet olarak görülüyor. Özellikle kestane balı Sinop Üniversitemiz de sağ olsunlar, akademisyenler arkadaşlarımızın da katkılarıyla hem coğrafi işaret alan hem de bal kalitemiz Sinop Üniversitesinin kurmuş olduğu laboratuvarlarda tahliller sonucu ortaya çıktı ve aranan bir bal haline geldi. Tıbbı nitelikli bir baldır. Yerel ekonomiye de ciddi bir katkısı var kırsal kesimde. Özellikle kestane balı üretiminde önemli sıkıntılar yaşıyoruz. Şöyle ki; Çin’den, İtalya’ya İtalya’dan da ne yazık ki, bizim ülkemize gelmiş bir böcek. Kestanenin yapraklarına ve çiçeklerine larvalarını bırakıyor bu da dolayısıyla gelişimini engelliyor. Bal oluşumunu ve meyve oluşumunu engelleyen bir böcek. Kestanelerde böyle bir rahatsızlık söz konusu olunca da bu bal üretiminin rekolte düşüşünü de sebebiyet veriyor. Aynı zamanda son dönemlerdeki küresel iklim değişimleri de arıcık sektörüne ülkemizde ciddi zarar veriyor. Kış mevsimi ılık ve sıcak geçtiği için arılar uyuyamıyor, bahar mevsiminde yağışlı geçmesi arıların çoğalmasının önüne engel olarak çıkıyor. Böyle olunca da bal rekoltesinde ciddi düşüş oluyor. Bu da üreticimiz için önemli kayıplara sebebiyet veriyor.
"YÜKSEK FİYATLAR BAL SATIŞLARINI DA DÜŞÜRÜYOR"
Ekonomik boyutta baktığımız zaman özellikle kırsal kesimdeki insanlar bal üretimiyle ya da diğer arı üretimi üretimiyle ekonomik gelir sağlayan insanların ekonomik kaybına sebebiyet veriyor. Sinop Kestane balı özellikle aranan bir bal ama ne yazık ki, rekolte yıldan yıla çok farklı boyutlarda olduğu için insanların gelir kaybı söz konusu oluyor. Kestane balı geçen yıl 600-700 liralardan satılırken, bu yıl kestane balı bin 500, bin 750 liralara kadar çıktı. Bu bal arısından dolayı ya da iklimlerdeki değişimlerden dolayı kestane rekoltesinin düşmesi kadar aynı zamanda üreticinin girdi maliyetlerinin de artması bunda etkili. Sadece rekoltenin düşük olması değil, aynı zamanda üreticilerimizin girdi maliyetlerinin de yükselmesi bunda kestane balının fiyat artışında ana neden olarak karşımıza çıkıyor. Balın rekoltesi zaten düşüyor. Yüksek fiyatlar bal satışlarını da düşürüyor. Dolayısıyla tüketici bu anlamda örneğin 10 kilogram bal tüketmek istiyorsa, ne yazık ki bal fiyatlarının yüksek olması nedeniyle bal alış miktarında düşüş söz konusu oluyor. Bu da üreticiye yansıyor. 'Bu sene hiç bal alamadım' lafını çok duyduk. Alamayan da satamıyor doğal olarak. Şu anda birçok arıcı birkaç yıl daha böyle giderse arıcılığı bırakmakla yüz yüze kalacak ne yazık ki. Bu da tabi yöre ekonomisinde ciddi bir kayıp olacak."