Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür, emekli maaşlarında yapılacak yüzde 37,56’lık zam oranına tepki gösterdi. Gür, “SGK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 37'lik zam bizi tamamen hayal kırıklığına uğratarak, devletimize olan güveni sarsmıştır. Biz en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinde seyretmesini istiyoruz. Son açıklanan rakam bunun çok altında kaldı” dedi.

Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür, TÜİK’in aylık enflasyon verilerini açıklamasının ardından emekliye yapılacak olan yüzde 37,56’lık zam oranına tepki gösterdi.

"BU ZAM ORANI EMEKLİLERE 'YAŞAM HAKKINIZ ELİNİZDEN ALINMIŞTIR' DEMEKTİR"

Emeklilere yapılacak olan yüzde 37,56 oranındaki zamla emeklilerin yaşam şartlarının çok daha zorlaşacağını ifade eden TÜED Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür, hükümetten emeklilerin yaşam şartlarını iyileştirecek bir düzeltme beklediklerini belirtti. Gür şunları söyledi:

"Maalesef 3 Ocak tarihinde, TÜİK denen kurumun aylık bazdaki açıklamasından sonra, bize verilen SGK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 37'lik zam bizi tamamen hayal kırıklığına uğratarak, devletimize olan güveni sarsmıştır. Kaldı ki bu bizlerde böyle iken dul ve yetim maaşlarının nasıl verileceği şeklinde herhangi bir açıklama yetkiliden duymadık. Zaten onların aldığı maaş 5 bin 800 lira. Tahmin ederim onların kök maaşı 3 bin 800 - 4 bin lira arası. Kök maaşları 6 bin lira olup da, 7 bin 500'e tamamlanan insanların kök maaşlarına yüzde 37'lik zam eklenirse, bugün Türkiye'de 16 milyon emeklinin yüzde yetmişine ‘artık yaşama hakkınız elinizden alınmıştır’ gibi bir ifade ortaya çıkmaktadır. Yani bunların günlük yaşamlarını idame edecek bir gelirlerinin olmadığı görülüyor. Bu durumda bu insanlar ne yapacak? Yaşam mücadelesi vermeye başlayacaklar. Hastaların bu hastalıktan nasıl kurtulurum düşüncesi gibi, bu insanlar da evime nasıl ekmek götürürüm hesabı ile yaşamaya başladılar."

“EMEKLİYE ÇAĞ ATLATMIŞ GİBİ KARŞIMIZA ÇIKIYORLAR. AMA EMEKLİNİN MAAŞI 2000 YILI ÖNCESİ ASGARİ ÜCRETİN 3 BUÇUK KATIYDI”

En düşük emekli maaşı konusunda beklentilerinin asgari ücret seviyesinde olduğunu belirten Vedat Gür, 2000 öncesi emekli maaşlarının asgari ücretin 3 buçuk  katı olduğunu hatırlatarak şu şekilde konuştu:

"Biz en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinde seyretmesini istiyoruz. Son açıklanan rakam bunun çok altında kaldı. Ama devletimiz parlamento çatısı altında bu konunun üzerinde hassasiyetle durduğunu bugün öğrendik. İnşallah bu mağduriyet giderilir ve en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine, en azından ona yakın bir şartlarda olur diye tahmin edebiliyoruz. Hepimizin bildiği gibi 2000 öncesi ben emekli olduğumda 2010 yılında emekli olduğumda asgari ücretin 3 buçuk katı maaş alıyordum. Bu gün benim maaşımı 3 kat ile çarptığımız zaman benim maaşımın 51 bin lira olması lazım. Ben bugün 16 bin lira maaş alıyorum. Herhalde yapılan bu yüzde 37'lik zamlarla 22 -23 bin lira olur diye düşünüyorum. Devletimiz her platformda diyor ki ‘Emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Biz emeklimizin maaşını nerelerden aldık nerelere getirdik.’ Emekliye çağ atlatmış gibi düşüncelerle karşımıza çıkıyorlar. Ama benim 2000 öncesi alım gücüm bugün yok maalesef.

“BUGÜN EMEKLİNİN EKONOMİK ŞARTLARI AYAKLAR ALTINDA”

Hiç kimse boşuna birbirini avutmasın, aldatmasın. Bugünkü emeklinin ekonomik şartları tamamen ayaklar altında. Pazara çarşıya çıkın, akşam pazar bittikten sonra orada çürük sebze meyve toplayanların yüzde 60'ı emeklidir. Daha önce bunlar garibanlar ya da dışarıdan gelen vatandaşlardır diyorduk, değillermiş. Özellikle Elazığ'daki pazartesi, salı pazarında alışveriş yapıyorum. Çoğu emeklilerimizi orada boynu bükük, sebze ve manavların arkasında beklediğini görüyorum. Bu ne demektir? Yüzde 60'ının bittiğini görüyorum. Hiçbir zaman devletin üvey evlatları olma sınıfından çıkamadık. Her zaman devlet babamız bize üvey evlat gözüyle baktı. Biz bundan kurtulmak istiyoruz, biz de öz evlat sınıfına girmek istiyoruz. Devletin, gelişen ülkenin gelirinden, milli payından bizde faydalanmak istiyoruz. Devletimiz bizi unutmasın. Emekliler bu ülkenin kalkınmasında katkısı olan insanlardır. Yıllarını vermişlerdir, cefa çekmişlerdir. Ama bugün öyle ters bir olay var ki. Bu gün 4 yılda ya da 5 yılda bir yapılan milletvekilleri seçimlerine bakın. Seçenin maaşı 7 bin 500 lira, seçilenin maaşı 175 bin lira. Bu nasıl adalet? Adalet bunun neresinde?”

 

Kaynak: anka