GÜNDEM

TÜRKAN ELÇİ, 29 KASIM'DA DURUŞMASI YAPILACAK TAHİR ELÇİ DAVASINA İLİŞKİN KONUŞTU: "CEZASIZLIKLA SONUÇLANACAĞI YÖNÜNDE BİR YARGIYA ULAŞTIK DİYEBİLİRİM ARTIK. GERÇEK FAİLLERİN CEZALANDIRILMAYACAĞI YÖNÜNDE BİR KANAATE VARDIK”

Haber: DİLAN KUTLU- Kamera: DURSUN ALKAYA  

 

CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, öldürülen eşi Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi davasının 29 Kasım’da yapılacak duruşması için “dosyanın cezasızlığa doğru gittiğini” söyledi. Türkan Elçi, “Nasıl bir sonla karşılaşabileceğimizi kimi zaman kestiremiyoruz fakat dosyanın gidişatı bunu gösteriyor ki bu da Türkiye’deki birden fazla dosya gibi cezasızlıkla sonuçlanacağı yönünde bir yargıya ulaştık diyebilirim artık. Çok umutlu olmak isterdim umutlu olduğumu söylerken aynı zamanda umudun topluma da sirayet etmesini isterdim fakat her zaman iyi vaatlerle toplumun karşısına çıkayım gibi şeyi de yaratamıyorsun. Neticede gidişatta iyi bir yöne doğru gidilmiyorsa bunu da rahatlıkla söyleyebilmeli. İlk başta bizim açımızdan şahsi olarak çok acıtıcı bir durum. Cezasızlığa doğru giden bir dosyanın da artık bunu bir önyargıyla değerlendirmiyoruz. Kanaatimiz sonrasında, devam eden mahkeme sonrasında, kanaatimizin neticesinde bunun artık olumlu bir sonuçla veya gerçek faillerin cezalandırılmayacağı yönünde bir kanaate vardık diyebiliriz” diye konuştu.

CHP, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi suikastının incelenmesi için Meclis araştırma önergesi verdi ve önergenin dün Meclis’te görüşülmesi için grup önerisi getirdi. CHP’nin önerisi AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Türkan Elçi, Tahir Elçi cinayetiyle ilgili dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun ifadesine başvurulması taleplerinin reddedildiğini söyledi.

Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare önünde 8 Kasım 2015’te basın açıklaması yaparken öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi davasının sekizinci duruşması 29 Kasım’da yapılacak.

Türkan Elçi, eşi Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili açılan davanın Türkiye’deki bazı davalar gibi “cezasızlıkla” sonuçlanacağı kanaati taşıdığını söyledi. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Türkan Elçi şunları söyledi:

“MECLİS’TE ÜRETİLEN POLİTİKALARIN YARGI ÜZERİNDEKİ TEZAHÜRÜNÜ BİLİYORUZ”

Grup önerisi olarak sunmuştuk Meclis’e AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bu bizim açımızdan çok sürpriz olmadı. Beklediğimiz bir şeydi. Devam eden mahkeme süreci gibi dün gece orada nasıl bir umutsuzluk yaşamışsak orada da aynı bir umutsuzlukla karşılaştık. İşin doğrusu ‘Evet’ deselerdi ben orada şaşıracaktım çünkü Meclis’te üretilmiş olan politikalarının hem toplum hem yargı üzerinde nasıl bir tezahürü olduğunu biliyoruz. Yargının şu anda kararlarında objektif, bağımsız kararlar veremediğini hatta bazen objektif ve bağımsız kararlar veremedikleri gibi biz bazen onların vicdanlarına da kendimizi teslim etmek istiyoruz fakat bir noktadan sonra pek bir vicdanın olmadığını da görebiliyoruz.

“BİR KİŞİ SADECE KURŞUNLA KATLEDİLMİYOR”

Bir kişi katledildiği zaman sadece bir kurşunla katledilmiyor. Aynı zamanda yargının esas failleri hakkında gerekli işlemi yapmayıp failleri cezalandırmayınca mağdurları veya adalet arayanları ikinci kez katledebiliyor, o da ayrı bir katliamdır. O da ayrı bir katliamdır, adalet katliamıdır. O açıdan bizim yolculuğumuz devam eden ve zor bir yolculuk. Nasıl bir sonla karşılaşabileceğimizi kimi zaman kestiremiyoruz fakat dosyanın gidişatı bunu gösteriyor ki bu da Türkiye’deki birden fazla dosya gibi cezasızlıkla sonuçlanacağı yönünde bir yargıya ulaştık diyebilirim artık.

“CEZASIZLIĞA DOĞRU GİDEN BİR DOSYA…”

Çok umutlu olmak isterdim umutlu olduğumu söylerken aynı zamanda umudun topluma da sirayet etmesini isterdim fakat her zaman iyi vaatlerle toplumun karşısına çıkayım gibi şeyi de yaratamıyorsun. Neticede gidişatta iyi bir yöne doğru gidilmiyorsa bunu da rahatlıkla söyleyebilmeli. İlk başta bizim açımızdan şahsi olarak çok acıtıcı bir durum. Cezasızlığa doğru giden bir dosyanın da artık bunu bir önyargıyla değerlendirmiyoruz. bunun kanaatimiz sonrasında, devam eden mahkeme sonrasında kanaatimizin neticesinde bunun artık olumlu bir sonuçla veya gerçek faillerin cezalandırılmayacağı yönünde bir kanaate vardık diyebiliriz.

“BENİM İÇİN İKİ DÖNÜM NOKTASI VARDI…”

Benim için iki dönüm noktası vardı. İlki cinayetin işlendiği ilk dönem. İkinci bir cinayetin yaşanması da benim mahkeme salonunda 4,5 yıl aradan sonra duruşmalara başlandığı dönemin ilk başlangıcında ilk duruşmada mahkeme heyeti tarafından konuşmama müsaade edilmemesi. Ben orada işin vahametini biraz daha anlayamaya başlamıştım. Orada ikinci bir cinayetle karşılaştım diyebilirim. Orada farklı bir srüeç başladı benim açımdan. 4,5 yıldır o şekilde devam ediyor. Belli bir umut da barındıran bir yolculuk da değil.

"TAHİR'DEN ALDIĞIMIZ MİRAS..."

Biz hukuka, insan haklarına inanan insanlarız. Mücadelemizin her zaman hukuki yollarla ilerlemesine inanan insanlarız ben bunu her zaman söylerim. Bu Tahir’den aldığımız bir mirastır. Onun mirasını devam ettiren hukukçu arkadaşlarımız da var, onun mirasını devam ettiren bir vakfımız da var. Adalet için mücadele verilmesi gereken bir toplumu hayal eden biri olarak siyasette mücadelemi devam ettireceğim.”