(İZMİR)- CHP İzmir İl Başkanlığı bayramlaşma programı düzenledi. Bayramlaşma töreninde konuşan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, partisinin iktidara yürüdüğüne dikkat çekerek "Seçim sandığı ne zaman konursa konsun, Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olacaktır" dedi.
İzmir'de CHP'liler Kurban Bayramı dolayısıyla arife gününde bir araya gelerek bayramlaştı. CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından Konak ilçesinde bulunan Kültürpark'ta düzenlenen bayramlaşma törenine CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, İzmir Büyükşehir Belediyesi Birinci Başkanvekili Altan İnanç, CHP İzmir Kadın Kolu Başkanı Nurdan Uçar, Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, meclis üyeleri ve partililer katıldı.
Törende konuşan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, "Türkiye'nin birinci partisi olmamızdan bu yana bu ikinci bayramlaşmamız. Hemen seçimlerin ardından yine burada bir bayramlaşma töreninde bir arada olmuştuk. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'nin birinci partisi olması aslında ülkenin normalleşmesine de çok büyük katkılar sağladı. O gün 1 Nisan sabahı hepimiz 'Türkiye artık bir umuda, mutluluğa uyanıyor' demiştik. O günden bugüne gördüklerimiz bunu doğruluyor. Maalesef Türkiye'nin bu umutlanma tablolarına engel olmak isteyen ya da haddini aşan çok insanlar var. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanına hakaret etmek, tehdit etmek kimsenin haddi değildir. Cumhuriyet Halk Partililer olduğu sürece buna izin verilmez. O yüzden o iri, iki arkadaşımıza söyleyeceğimiz; Cumhuriyet Halk Partililer buradadır, genel başkanlarının yanındadır" dedi.
"Seçime çok daha güçlü hazırlanacağız"
Aslanoğlu sözlerinin devamında ise şunları kaydetti:
"Bir önceki bayramdan bu yana danışma kurullarımızı yapıyoruz. Hemen hemen birçok ilçede tamamladık. Kalan birkaç tanesini de bayramdan sonra tamamlamış olacağız. 3 Temmuz'da da il danışma kurulumuzu yapacağız. Danışma kurullarına gelen katkı koyan, önerilerde bulunan tüm yol arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum. Burada edindiğimiz bilgilerle bundan sonraki seçime çok daha güçlü hazırlanacağız. Bu arada ilçelerde ilçe kadın kolları başkanlık seçimlerimizi, yönetim seçimlerimizi yapıyoruz. Onları da hemen hemen tamamlamak üzereyiz. Büyük bir olgunlukla bu seçimleri tamamlayan ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni bundan sonra daha güçlü adımlar atması için emek koyan tüm kadın yol arkadaşlarıma da canı gönülden teşekkür ediyorum. Seçilen arkadaşlarımızın hepsini tebrik ediyoruz, başarılar diliyorum.
"Seçim sandığı ne zaman konursa konsun, CHP iktidar olacaktır"
Her bayramda bayramların öneminden bahsediyoruz. Birlik olmaktan, beraberlikten bahsediyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak iktidara yürüyoruz. İktidara yürürken bizi bundan alıkoyabilecek tek şey; bizim birbirimize düşmemiz, birbirimizi kırmamız, birbirimizi dökmemiz. O yüzden her gittiğim ilçede uzun uzun anlatıyorum. Biz Büyük bir aileyiz. Bu aileyi koruduğumuz, bu aileyi yücelttiğimiz, birbirimizi yücelttiğimiz sürece biz iktidara doğru yürüyoruz. İnşallah, ne zaman olur bilmiyoruz seçim. Seçim zamanında mı olur? Zamanından önce mi olur? Erken seçim mümkün müdür, değil midir bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var; seçim sandığı ne zaman konursa konsun, Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olacaktır. Yaz, sıcak dinlemeden bugün örgüt bayramlaşmasına gelen her birinizin ayaklarına sağlık, her birinizin bayramını tek tek kutluyorum. Mutlu günlerde bir arada olmak dileğiyle."
Polat: "CHP Genel Başkanı'nı kimsenin tehdit etmeye haddi yoktur"
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ise "İkinci bayramımızı yaşıyoruz, birinci parti olduktan sonra. Umarım, erken bir seçim olur ve iktidar olarak burada bir dahaki bayramı kutlarız. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'de bir destan yazdı bu seçimlerde. Uzunca bir zaman sonra alamadığımız çok önemli yerleri aldık. Şimdi çalışma zamanı. Şimdi belediye başkanlarımızın ve belediye bürokrasimizin, meclis üyelerimizin yaratacağı hizmetlerle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi iktidarının önünü açacaklarına olan inancım tam. Bu konuda hepsinin arkasında olduğumuzu örgüt olarak belirtmek isterim. Cumhuriyet Halk Partisi tarihini, Cumhuriyet Halk Partisi'ni kuranların tarihini bilmeden bu ülkede vatansever olunmaz. Ulusalcı da olunmaz. Hele hele milliyetçi hiç olunmaz. Cumhuriyet Halk Partisi mücadele Kurtuluş Savaşı'nda meydanlarda savaşarak vermiş bir kadronun partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi, Lozan'da müzakere ederek kuruluş senedini cebine koymuş, insanların partisidir. Bunu bilmeden, yüzükle, müzikle mesaj verenleri ciddiye almamak gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanını kimsenin tehdit etmeye haddi yoktur. Hakkı da yoktur. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi gücünü bu örgütünden ve tarihinden alır. 'Hodri meydan' diyoruz onlara. Devlet ciddiyetiyle ülkenin sorunlarını çözmeye davet ediyoruz. Evet hakkımız, 9 gün dinleneceksiniz, tatil yapacaksınız, kırdıklarımızı kucaklayacak bayramlaşacağız. Hep birlikte bir dinleneceğiz. Sonrasında da rehavete kapılmadan iktidar yolunda birlikte çalışacağız" ifadelerini kullandı.
İnanç: "Kent gündeminin sorunlarını içtenlikle tartışacağız"
İzmir Büyükşehir Belediyesi Birinci Başkan Vekili Altan İnanç da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın bayram tebriğini ileterek "Biz 75 günlük belediye başkanı, belediye meclis üyesi arkadaşlarımız olarak hem İzmir halkına hem de partimizin ilkelerine ve önceliklerine uygun davranışlar ve uygulamalar yapacağız. İzmir, kent gündeminin sorunlarını içtenlikle tartışacağız. Halkımızı bilgilendireceğiz" dedi. İnanç konuşmasını kent gündemi üzerinden sürdürerek şunları kaydetti:
"Üç önemli konu var İzmir'in gündeminde. Bize seslerini duyuran arkadaşlarımın sorunları var. Memur arkadaşlarımızın sorunları var. En önemlisi de İzmir'de toplu ulaşımı kullanan hemşehrilerimizin, yurttaşlarımızın sorunları var. Türkiye'nin en can alıcı ve yakıcı sorunu işsizliktir. Genç işsizliktir. Belediyelerimiz, yerel yönetimlerimiz bu sorunu çözebilecek güçte değildir. Bunu devleti yönetenlerin çözmesi gerekir. İşsizlik sorununun çözümünde mücadele eden, hakkını arayan bütün emekçi kardeşlerimizin yanındayız. Biliyorsunuz memurlarımız için denge tazminatı denilen bir uygulama var. Devletin belirlediği bir üst sınır var. En son Sayıştay raporunda zimmetin dışında başkanlarımıza ve harcama yetkilisi olan arkadaşlarımıza ceza davası açılacağı raporu var. Bu sorunun çözümü de sadece belediyelerimizle ilgili değil. Bu sorun sadece bugünün sorunu değil. Bu sorun sadece İzmir'in sorunu değil. Bu sorunu çözmek istiyorsak ben Çarşamba günü meclis başkanı olarak orada da söyledim. Biz emek mücadelesi veren, sendikalarımızın yanındayız. Yasal sınırlar içerisinde kaldığı sürece bu hak meşrudur. Bunu da meclis kürsüsünden, meclis başkanı olarak ifade ettim. Eğer bu sorun çözülmek isteniyorsa dün belediye başkanımız Sayın Cemil Tugay da Çeşme'deki meclis toplantımızda ifade etti. Arkadaşlar sorun çözülecekse merkezi hükümet, yasa koyucu belediyelerimizi bu cezai duruma düşürmeyecek çözüm bulmak zorundadır.
"90 dakika İzmirlinin anasının sütü kadar hakkıdır"
Seçim vaatlerimizden birisi daha önce olan 90 dakikanın İzmirli hemşerilerimize yeniden sunulmasıydı. Bu konuda UKOME'ye iki kez sunum yapıldı ve talepte bulunuldu. Önergelerimiz her ikisinde de geri döndürüldü. Amerika'yı yeniden keşfetmiyoruz. 90 dakika İzmir'de uygulanıyordu, örnekleri vardı. Sosyal bir denge için yurttaşlarımızın kesesine, cebine olsun diye yapılmıştı. Dolayısıyla toplu ulaşım kullanan yurttaşlarımız da ev ekonomisine katkı sağlıyordu. Şimdi bize dün biliyorsunuz UKOME'de sadece belediye yok. Devlet kurumları var. İzmir'de devleti temsil eden kurumların temsilcileri var. Dün bize deniliyor ki efendim ulaşımda ücretsiz hak veremezsiniz. Değerli İzmirliler, her yerde göğsünüzü gererek söyleyiniz. 90 dakika İzmirlinin anasının sütü kadar hakkıdır. Bu hak verilecektir. Bu hak bugün engellense bile verilecektir. Biz ücretsiz ulaşım vermiyoruz. Çok basit ve açık, anlaşılamayacak bir şey de yok. Birinci binişte abonman ücreti ödeniyor kullanan yurttaşımız 90 dakika içerisinde bütün toplu taşıma araçlarında ikinci ve üçüncü bilet basımlarında ücret ödemiyor. Bunun adı ücretsiz ulaşım değildir. İzmirliler adına hemşehrilerimiz adına, toplu taşım kullanan yurttaşlarımız adına bu mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz."
Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden işten çıkarılan bir grup işçi de CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen törene katılarak işten çıkarılmalarını protesto etti, pankart açtı.