Muğla’nın Milas ilçesinde İkizköylülerin mücadelesine rağmen kesilen Akbelen Ormanı'nda maden çalışmaları başladı. Zeytin hasadına başlayan İkizköylü Nejla Işık, dinamitlerin patlatıldığını belirterek, “Burnumuzun dibinde dinamit patlatılıyor. 5-6 kez patlatıldı, bir haftadır bu şekilde. Zeytin Kanunu’na göre 3 kilometre yakınında toz çıkaramaz deniliyor. Nerede kaldı Zeytin Kanunu nerede kaldı 3 kilometre. 500 metre yok burada patlattıkları yer" diye tepki gösterdi.
Köylüler, çalışma yapılan maden ocağının yakınında 45 bine yakın zeytin ağacının olduğuna işaret ediyor. Zeytinliklerle ilgili yönetmelikteki “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede zeytin ağaçlarının bitkisel gelişimini engelleyecek kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez” hükmüne dikkat çeken köylüler, maden ocağı için dinamitle yapılan çalışmaları görüntüledi.
İkizköylü Esra ışık, “Buradan gitmemiz için dinamitler patlatılırken biz yine de burada yaşamaya inat ediyoruz. Biz böyle nasıl yaşayabiliriz ya. Şurada evimiz var ya. Kaçıncı oldu biz sayamıyoruz artık. Arka arkaya dinamitler patlatılıyor. Her yer toz duman. Biz şu anda zeytinliklerimizdeyiz. Nerede bu Zeytin Kanunu nerede? Bu ülkede Zeytin Kanunu kimlere işliyor? Özel ve ayrıcalıklı birileri varsa biz de bilelim. Limak ve İçtaşa’a işlemiyor bu Zeytin Kanunu” dedi.
Zeytin hasadına başlayan İkizköylü Nejla Işık ise dinamitlerin patlatıldığını belirterek, “Burnumuzun dibinde dinamit patlatılıyor. 5-6 kez patlatıldı, bir haftadır bu şekilde. Zeytin Kanunu’na göre 3 kilometre yakınında toz çıkaramaz deniliyor. Nerede kaldı Zeytin Kanunu nerede kaldı 3 kilometre. 500 metre yok burada patlattıkları yer. Biz bu zeytinleri kolay mı yetiştiriyoruz ya. Bu zenginlere mi işlemiyor bu kanun. Köylüye herkese var bu kanun sadece Nihat Özdemir’e İbrahim Çeçen’e mi yok? Köylüden başka ezdikleri hiç kimse yok ya. Buranın ölüm fermanını veren her kimse iki cihanda ellerimiz yakasında olacak.
Çiftçiye ‘sen üretme’ diyor. Elektrik daha önemli çünkü. Zeytinden, gıdadan, sudan elektrik daha önemli. ‘Kamu yararı’ diyorlar. Nerede kamu yararı? Halk sağlığını tehlikeye atmak mı kamu yararı?”