“Haksızlığa, Adaletsizliğe, Keyfiliğe Direnmek Haktır!" “Haksızlığa, Adaletsizliğe, Keyfiliğe Direnmek Haktır!"

CHP'nin ekonomi konusunda yol haritasını anlatmak üzere başlattığı ekonomi turu, Hatay ziyaretiyle devam ediyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe ile Cumhuriyet Halk Partisi Ekonomi takımı Hatay'da ilk olarak İskenderun'daki iş insanlarıyla bir araya geldi.
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası'nda gerçekleştirilen, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe ile Cumhuriyet Halk Partisi Ekonomi takımının yer aldığı toplantıya, Hatay Milletvekilleri Mehmet Güzelmansur, Servet Mullaoğlu, İl Başkanı Harun Tiryaki, ilçe Başkanı Hüseyin Derin, CHP Hatay eski Milletvekili İsmet Tokdemir, Dörtyol Belediye Başkanı Bahadır Amaç ve çok sayıda iş insanı ve sivil toplum kuruluş temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını İTSO Başkanı Levent Yılmaz yaptı.
İskenderun'un güçlü ekonomik altyapısı, coğrafi konumu ve sanayi potansiyeli ile bölgenin en önemli şehirlerinden biri olduğunu vurgulayan İTSO Başkanı Levent Yılmaz, ancak son yıllarda yaşanan sel, yangın, terör saldırıları ve 6 Şubat depremi nedeniyle bölgenin büyük zarar gördüğünü söyledi.
Deprem sonrası istihdamın azaldığını, liman faaliyetlerinin aksadığını ve KOBİ'lerde ciddi iş kayıpları yaşandığını ifade eden Yılmaz işletmelerin yeniden ayağa kalkabilmesi için çeşitli kredi, vergi indirimi ve teşvik desteklerinin devreye sokulduğunu, toparlanma sürecinin devam ettiğini ancak sabırlı olunması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre değerlendirmelerini sürdüren İTSO Başkanı Yılmaz “Hatay'ın 2023 yılı dış ticaretinde 2022'ye kıyasla %30'luk bir düşüş yaşandığını ancak 2024 yılında rakamların deprem öncesi seviyelere yaklaşarak ihracatın milyar dolar seviyesine, ithalatın ise 6.2 milyar dolara ulaştığını” aktardı.
"SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA MODELİ ŞART"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, ekonomiye yönelik değerlendirmelerde bulunduğu konuşmasında Bu toplantının siyasi bir etkinlik olmadığını, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir kalkınma ile büyümesi gerektiğini vurguladı.
Son 20 yıldır uygulanan ekonomik politikaların sorunları çözmekten uzak olduğunun altını çizen Karatepe, faiz ve döviz kuru odaklı politikaların yeterli olmayacağını, Ekonomik büyümenin kapsayıcı, üretime ve paylaşmaya dayalı bir modelle sağlanması gerektiğini kaydetti.
BÖLGE EKONOMİSİNİN GELECEĞİ
Özel sektör ve kamu iş birliğiyle Türkiye'nin daha sağlam bir ekonomik yapıya kavuşması gerektiğine değinen Karatepe, iş dünyasının yaşadığı vize sorunlarına da vurgu yaparak “İhracat yapan iş insanlarının ve teknik personelin vize engeli nedeniyle yurt dışına çıkmakta zorluk yaşıyor. Bu Türkiye'nin dış politikadaki yapısal sorunlarının bir göstergesidir.  Türkiye'nin dış politikada daha etkin adımlar atması gerekir, iş dünyasının önündeki bürokratik engelleri kaldırılmalıdır. Ayrıca İskenderun'un ekonomik potansiyeli yüksek bir şehir. Ancak altyapı ve destek mekanizmaları güçlendirilmesi gerekir. İş dünyasının temsilcileri, toparlanma sürecinin hızlanması için daha fazla teşvik ve destek beklentisi içerisindedir.” ifadelerine yer verdi.
CHP HEYETİ ANTAKYA' DA 
CHP Hatay İl Başkanlığına geçen Yalçın Karatepe, burada basın açıklaması yaptı. Karatepe, sorunları yerinde tespit etmek için Hatay'da olduklarını, bu açıklamayı da şaşalı bir salonda değil, çadırda yaptıklarını, sadece kendilerinin değil, Hatay'da birçok yerin bu şekilde olduğunu söyledi. 
Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen hala çadırda, konteynerde hayat mücadelesi veren çok sayıda Hataylı olduğunu vurgulayan Karatepe, "Ekonomik sorunlar ciddi boyuta ulaşmış durumda. 21 metrekareye sıkışan esnafla bir aradaydık, sorunları dinledik. Hatay'daki esnaf, tarımla uğraşanlar, diğer şehirlerde yaşayanlarla bir tutulup mücbir sebep sonlandırılması kabul edilemez. Bu ülkenin maliyesi, hazinesi Hatay'da zor koşullarda çalışan esnaftan gelene muhtaç değildir" diye konuştu.
"HATAY'DA 155 BİN HAK SAHİBİ VAR, ÇOĞU EV HALA TESLİM EDİLMEDİ"
Yaşam alanları anlamında da ciddi sorunlar olduğuna dikkat çeken Karatepe, "Hatay'da hak sahibi sayısı 155 bin 429. Kurası çekilen konut 46 bin 140 bin. Kurası çekildiği zaman içinde yaşanılır gibi gösteriliyor ama öyle değil. Elektrik, su altyapısı tamamlanmamış, oturuma hazır olmayan çok sayıda ev var. Bu konutların ve iş yerlerinin bir an önce yapılması gerekiyor" dedi.
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN OLMADIĞI YERDE EKONOMİ OLMAZ"
Yalçın Karatepe, ifade özgürlüğünün olmadığı bir ülkede ekonomik sorunların da çözülemeyeceğini, iş adamları, gazeteciler, akademisyenler başta olmak üzere kimseye söz hakkı verilmediğini belirten Karatepe, iktidara geldiklerinde bu sorunları çözeceklerini kaydetti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Hatay'da mücbir sebep halinin sona ermesini eleştirerek, "Hatay'daki esnaf, tarımla uğraşanlar, diğer şehirlerde yaşayanlarla bir tutulup mücbir sebep sonlandırılması kabul edilemez. Bu ülkenin maliyesi, hazinesi Hatay'da zor koşullarda çalışan esnaftan gelene muhtaç değildir." dedi.
KARATEPE, HESOB'DA ESNAFLA BİR ARAYA GELDİ
Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, CHP Hatay Milletvekilleri Servet Mullaoğlu, Mehmet Güzelmansur, Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Hatay il ve ilçe örgütünden partililer, Hatay'da Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nde, kentteki emek ve meslek örgütleri ile bir araya gelerek sorunları dinledi.
CHP olarak sorunları dinlemek, çözüm önerileri bulmak için Hatay'da olduklarını vurgulayan Karatepe, "Ben de esnaf çocuğuyum. Esnafın ne tür zorluklarla mücadele ettiğini, nasıl ayakta kalmaya çalıştığını biliyorum. Eskiden kredi kartları yerine hatır senetleri vardı. Esnaf komşular birbirine kefil olur, zor zamanlarında destek çıkardı. Şimdi ise ekonomik koşullar, belirsizlikler ve finansmana erişim zorlukları esnafı daha da büyük sıkıntılar içine sokmuş durumda" diye konuştu.
"HATAY'DA ESNAFA DESTEK OLUNMASI GEREKİYOR"
Deprem felaketinin yarattığı yıkım da göz önüne alındığında, Hatay esnafının ne kadar büyük bir yük taşıdığını çok iyi bildiklerini belirten Karatepe, konuşmasında "Ancak biz devletin gücüne inanan bir anlayışa sahibiz. Türkiye'nin potansiyelini düşündüğümüzde, şimdiye kadar yapılmış olanlardan çok daha fazlasının yapılabileceğini biliyoruz. Özellikle esnafımızı doğrudan ilgilendiren mücbir sebep uygulamasına değinmek istiyorum. Deprem sonrası büyük kayıplar yaşadınız ama SGK primlerinizi, vergilerinizi eksiksiz ödemeniz bekleniyor. Oysa bu yüklerin hafifletilmesi, borçların faizsiz ertelenmesi ve destek mekanizmalarının devreye sokulması gerekiyor. Bu konuyu Meclis'te ve ilgili platformlarda ısrarla dile getiriyoruz. Henüz istediğimiz sonucu alamamış olsak da mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz."
"HATAY ESNAFININ YÜKÜNÜ BİLİYORUZ"
Hatay esnafının ne kadar büyük bir yük taşıdığını çok iyi bildiklerini, konteyner çarşılarda, daracık alanlarda esnafın iş yapmaya çalıştığını belirten Yalçın Karatepe, bugün talep edilenlerin yarın CHP iktidarında hayata geçirileceğini vurguladı.
"TARIMI GIDA GÜVENLİĞİ İLE ELE ALMAK GEREKİR"
Antakya Organize Sanayi Bölgesi'nde iş insanlarıyla da buluşan Yalçın Karatepe ve beraberindeki CHP'li milletvekilleri, mevcut tarımsal desteklemelerin yetersiz olduğuna dikkat çektiler.
Tarım politikalarını yalnızca destekleme mekanizmalarına indirgemediklerini, sanayi ile bütünleşik, planlı ve sürdürülebilir bir tarım ekonomisi yaratmayı hedeflediklerini vurgulayan Karatepe, tarımın yalnızca çiftçilerin üretim yaptığı bir sektör değil; aynı zamanda sanayi, gıda güvenliği ve ihracat açısından da kritik bir alan olduğunu vurguladı.
Mevcut sistemde tarımsal desteklemelerin yetersiz ve düzensiz bir şekilde uygulandığını dikkat çeken Yalçın Karatepe "Milli gelirin Yüzde 1'inden daha az bir bütçeyle tarım desteklenmeye çalışılıyor. Ancak bu oran, üreticiyi ayakta tutmaya yetmiyor. Tarım sektörünün güçlü olması için yalnızca çiftçiye doğrudan destek vermek değil, aynı zamanda tarımsal girdileri daha ulaşılabilir hale getirmek ve sanayi ile bütünleşik bir üretim modeli kurmak gerekiyor. Üretimde katma değeri artıracak yatırımlara da odaklanmalıyız. Türkiye, dünyanın en büyük portakal üreticilerinden biri olmasına rağmen, sadece taze meyve olarak ihracat yapmak yerine, işlenmiş tarım ürünlerine yatırım yapmalıyız. Brezilya gibi ülkeler, portakal suyu, kabuklarından elde edilen esans ve diğer yan ürünlerle tarımsal üretimi sanayi ile entegre hale getirerek yüksek katma değer sağlıyor. Oysa bizde bu süreçler planlanmadığı için üretici ürününü yok pahasına satarken, aylar sonra fiyatlar fahiş seviyelere ulaşıyor."  dedi.
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları