Yıldırım Kara: Amik Ovası Çiftçisi Kaderine Terk Edilmiş Durumda Yıldırım Kara: Amik Ovası Çiftçisi Kaderine Terk Edilmiş Durumda

Hatay/Defne’de Ekin Koleji yanında kurulmaya çalışılan beton santraline tepki gösteren veliler öğrencilerin katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.                                                 
Hatay’da depremin yaralarını sarmaya çalışan halk her geçen gün yeni sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Depremzede halk şimdi de Hatay’ın dört bir yanında, yaşam alanlarının içinde kurulan beton santralleri ile mücadele etmek zorunda kalıyor.
Her geçen gün sayıları artan beton santrallerinin çoğu; insanların yaşadığı yerlere, tarım alanlarına, su kaynaklarına ve en önemlisi çocukların eğitim gördüğü okullara yakın yerler seçilerek kuruluyor.
“YAŞAM ALANLARIMIZDA, OKULUMUZUN YANINDA BETON SANTRALİ İSTEMİYORUZ!”
Defne Ekin Koleji velileri düzenledikleri basın açıklamasında yetkililere seslenerek “Sağlığımızı, geleceğimiz olan çocuklarımızı tehdit eden beton santrallerini yaşam alanlarında istemiyoruz!” dedi.
Ekin Koleji velileri adına Nazlı Daskapan Baklacı’nın okuduğu basın açıklamasına Türkiye Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN) Genel Sekreteri ve Defne Halk Temsilcileri Meclisi sözcüsü Hizam Hasırcı, Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu destek verdi.
Ekin Koleji velisi Baklacı, okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Bugün burada okulumuzun hemen dibinde kurulmak istenen beton santralini protesto etmek için toplandık. 
Bizler hiçbir beton santralini yaşamımızın orta yerinde istemiyoruz, ama siz şimdi bu santrali en olmadık bir yere, bir okulun hemen dibine kurmaya çalışıyorsunuz. Bir okulun yanında böylesi bir santralin olması gözümüzden sakındığımız çocuklarımızın, en kıymetlilerimizin önce sağlığını sonra da geleceklerini etkileyecektir. Şimdi soruyoruz size bu çocuklar burada beton santralinin dibinde tozun toprağın gürültünün arasında nasıl bir eğitim alsınlar? Beton, eğitimden, çocuktan ve insandan, insanlıktan kıymetli olamaz olmamalıdır.
Burada kurmak istediğiniz beton santrali çocuklarımız, öğretmenlerimiz ve bölge halkı üzerinde son derece sağlıksız sonuçlar yaratacaktır. Ayrıca bu santral diğer canlılar için de tehdit oluştururken toprağın ve suyun da kirlenmesine sebep olacaktır.
Bizler 6 Şubat depreminde neredeyse tüm şehrimizi kaybettik. Bu büyük felaketin ardından enkaz kaldırma çalışmaları ile resmen bir çevre felaketi yaşıyoruz. Tüm bu çevre felaketleri yetmiyormuş gibi şimdi de yaşam alanlarının ortasında halk sağlığını tehdit eden beton santralleri kuruluyor ya da kurulmak isteniyor. 
Bizler biliyoruz ki şehrimiz bu kadar yıkımdan sonra elbette yeniden kurulacak, Bu yüzden de betona ihtiyacımız olacak. Biz çevreye duyarlı beton santrallerine karşı değiliz. Biz beton santrallerinin yaşam alanlarına kurulmasına karşıyız. Bu santraller şehrin dışında, tarım alanlarının dışında, su kaynaklarına yakın olmayan yerlerde kurulmalıdır. Okulların dibinde değil! 
Bu santraller Valilik onayını alarak ÇED raporuna da ihtiyaç duymayarak firmalar tarafından rahatlıkla kurulabiliyor. Hem de halkın sağlığı ve yaşam hakkı önemsenmeden. 
Okulumuzun hemen yanında açılmak istenen bu santralden hem çocuklarımız hem öğretmenlerimiz hem de çevre halkı olumsuz etkilenecektir.
Çünkü; beton santralleri havaya toz ve diğer zararlı gazları salar ve temiz havayı kirletir.
Çünkü; su kirliliğine, kirli suyun çevreye yayılmasına sebep olur.
Çünkü beton ve ambalaj atıkları yaratır, çevreyi kirletir. 
Çünkü beton santrallerinin gürültüsü çevredeki insanları ve özellikle burada derslerdeki çocuklarımızı nasıl etkileyeceğini varın siz düşünün!.
Bunların yanında Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre hava kirliliği en çok akciğer kanserine sebep olmaktadır. Siz de kalkmış bu santrali okulun, yaşam alanlarının yanına kurmak istiyorsunuz. 
Bizler zaten 6 Şubat'tan beri toz toprak içinde bir yaşam mücadelesi veriyoruz. Bu yetmezmiş gibi bizlerin, çocuklarımızın ve çevredeki canlıların  
sağlığını tehlikeye atan beton santralini şehrin ortasına kurdurmak istiyorsunuz 
Biz bunu asla kabul etmiyoruz!
Halkın tepkisine rağmen beton santrallerini şehrin ortasına kurdurmak en temel insan haklarından biri olan sağlıklı yaşama hakkının gasp edilmesi anlamına gelir.
Buna izin veremeyiz!
Yakın zamanda Samandağ'da bunun örneği yaşandı. Hazır beton santralinin inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni ve çalışma ruhsatı olmadığından yıkımına karar verilmiş olmasına rağmen beton santrali çalışmaya devam etmiştir. İşletme ile ilgili hazırlanan ÇED raporunda, işletmenin saat 08:00 – 17:00 saatleri arasında çalışacağı belirtildiği halde, işletme 24 saat esaslı olarak çalışmıştır. Gürültü ve toz hiç durmamaktadır. Eğer burada bu santralin kurulmasına izin verirsek  aynı senaryoyu burada da yaşamayacak mıyız? Bu senaryoyu bizim çocuklarımız ve halkımız yaşamasın diye biz bugün buradayız ve sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
Bugün tepkisiz kalırsak yeniden kurulması planlanan şehrimizde adım başı bu tip santraller kurulacaktır. 
Bugün sessiz kalırsak bunun bedelini bizler, çocuklarımız, halkamız ağır bir şekilde sağlıklarıyla ödeyecektir.
Buradan yetkililere sesleniyoruz!
İnsan sağlığını tehdit eden çevre katliamına sebep olan bu santrallerin yapımını derhal durdurun!
Sağlığımızı, geleceğimiz olan çocuklarımızı tehdit eden beton santrallerini yaşam alanlarında istemiyoruz!”
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları