Samandağ Ziraat Odası tarafından İlçemizde Narenciye üreticileri başta olmak üzere çiftçilerimizin yaşadığı sorunlar üzerine basın açıklaması düzenlendi.
Samandağ Ziraat Odası Bakanı Selim Kamacı tarafından okunan basın açıklamasına, muhtarlar ve çok sayıda çiftçi destek verdi.
Abdullah Cömert Alanında gerçekleştirilen basın açıklamasında Ziraat Odası Başkanı Kamacı
bu toplantının; siyasi olmadığını ve birileriyle kavga etmek niyetiyle yapılmadığını ve herhangi bir siyasi tarafı yermek amacıyla yapılmadığını vurgulayarak, amaçlarının sorun ve sıkıntılarını anlatarak, çözüme ulaşmaya yönelik yapıldığını belirtti.
Kamacı, açıklamasında “Sayın yetkililer: Ülkemizde yaşanan ve Asrın felaketi olarak adlandırılan, yıkan, yaralayan, öldüren, depremlerden kaynaklı en fazla yıkım, ölüm ve kayıpların yaşandığı Hatay İlimizin Samandağ ilçesi ve halkı olarak içinde bulunduğumuz olumsuzluklarla dolu durumumuzun zaruriyeti ile sizlere sesleniyoruz. Yaşadığımız deprem felaketinden kaynaklı, halkımızın çoğunluğu canlarını, çocuklarını, sevdiklerini, evlerini, işlerini, iş yerlerini, ahırlarını, işletmelerini, varlıklarını, birikimlerini yitirmiş bulunmaktadırlar.
Halkın çoğunluğu, barınma, beslenme, giyinme, iş bulabilme sorunu yaşamaktadır.
Halkın büyük kısmı aşırı stres yükü altında ve umutsuzluk içerisinde haşere, sinek, asbest, sıcak, toz ve hastalıklara maruz kalmak sureti ile halen çadır ve konteynırlarda yaşamak zorunda kalmış bulunmaktadırlar.
“ÖNÜMÜZ KIŞ YAĞMUR, ÇAMUR, SOĞUK İÇİNDE YAŞAMAK ZORUNDA KALACAKLAR”
Deprem felaketinden sonra kaybettiğimiz iş yerlerimizden baki kalan ve devam ettirmeye çalıştığımız en önemli gelir ve istihdam kaynağı ve normalleşmemizin önünü açacağını düşündüğümüz tarımsal üretim sektörü mensupları olan çiftçilerimizin, başta barınma sorunu olmak üzere, gübre, zirai ilaç, diğer girdi temininde yaşadıkları zorlukların yanında D.S.İ'nin depremde kanaletlerimiz kırıldı, pompalarımız zarar gördü." 2023 yılında sizlere sulama suyu verilmeyecek başınızın çaresine bakın" gibi devleti aciz duruma düşüren, kabul edilemez açıklamasının tartışmaları içerisinde Çiftçi ve üreticilerimiz yeteri kadar sulama suyuna ulaşamamış 2023 yıl üretim sezonunda sulama suyunu genel anlamda kendi imkanları ile temin etmek sureti ile üretim yapabilmişlerdir.
Buna rağmen D.S.İ 2023 yılına ait, üreticiye yeterince vermediği sulama suyu ücretine %50 zam yapmak sureti ile dekar başına 1.200 TL gibi kabul edilemez meblağı icra tehditleri ile tahsil etmek sureti ile çiftçilerimize zulmünü devam ettirmiştir.
Aynı D.S.İ 6. Bölge Müdürlüğü halkımıza, çiftimize uyguladığı zam ve tehdit içeren zulmü ile yetinmemiş çiftçilerimizin kullanmakta oldukları tarımsal amaçlı su kullanım hizmet bedelinin %50'si hibe olmak üzere desteklenmesine ilişkin 25.04.2023 tarihli ve 7179 no’lu Cumhurbaşkanlığı kararnamesine uymaktan imtina olmuştur. Zira; D.S.İ 7179 no'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uygulama tebliğinde tahdiden 2023 yılına ait ÇKS kaydı aranmamış olmasına rağmen destekten faydalanmak üzere Yarseli sulama birliğine müracaat eden çiftçilerimizden tahdiden 2023 yılına ait ÇKS kaydı şartı dayatmak sureti ile üreticilerimizin %50 indirim desteğinden faydalanmalarının önü tıkanmış bulunmaktadır.
Oysa D.S.İ'nin bağlı olduğu tarım, orman, hayvancılık, Su İşleri Bakanlığı ÇKS müracaat tarihlerini belirleyen konumdadır.
Bu minvalde Cumhurbaşkanlığı 7179 no'lu kararnamesi yayınlandığı tarih 2023 yılı ÇKS kayıtlarının kapanmış olduğu tarihe denk geldiği Ortada olmasına rağmen D.S.İ’nin 2023 yılı ÇKS kaydı dayatmasının kabul edilebilecek bir yönünün olmadığı, aleni bir şekilde çiftçinin aleyhine alınmış art niyet taşıyan bir karar olduğu düşüncesindeyiz.
Olması gerekenin; sulama birliklerinin her yıl olmak üzere baskı ve tehdit unsuru kullanmak sureti ile sulama suyu ücreti tahsil ettiği, kendi Birlik üyelerine ait kayıtlarını esas almak sureti ile çiftçinin müracaatına dahi gerek kalmadan desteklemeye tabi tutulması gerektiğine dair kanaatimiz tamdır. Sosyal ve adil devlet anlayışına yakışan da budur.
Sayın yetkililer;D.S.İ 6. Bölge Müdürlüğü'nün Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin üstüne kendince karar alıp uygulamasında dayatmak sureti ile çiftçilerimizi mağdur eden cüretinden son derece rahatsızlık duymaktayız.
Bütün bu olumsuzlukların üstüne, depremden sonra son gelirimiz olarak Binbir emek ve Maliyetler harcadığımız ve taşıma su kullanmak sureti ile ürettiğimiz, son umudumuz mandalinamızın ağacında kalmış olmasının stresi ve bunalımı ile boğuşmaktayız.
Ayrıca; düşünülmeden, altyapısı hazırlanmadan alelacele alınan bir karar ile emekli çiftçilerimize ikramiye verilemeyeceğine dair açıklamaları fevkalade talihsizlik olarak nitelendirmekteyiz.
Bu konu ile alakalı sehven alındığınını düşündüğümüz kararın ADALET kavramı doğrultusunda düzeltilerek uygulanacağının temennisi ve beklentisi içinde olacağız.
3-5 dekar alanda geçimine katkı sunmaya çalışan Çiftçi ile binlerce dekar araziye sahip üreticileri bir tutmanın adil olmadığı yönündeki kanımızı yineliyoruz.
Emekli ancak; çok varlıklı olan ile 7.500 TL ile geçinmeye çalışan emekli çiftçiyi bir tutmanın adil olmadığını yineliyoruz.
Emekli ve varlıklı olan ancak; üzerine işletme kaydı olmadığı için ikramiye alan ile, elleri nasırlı geçimini sağlamaya çalışan çocuğunu okutmak için ek iş yapanları bir tutmanın Adil olmayacağı kanısındayız.
Yıllar önce herhangi bir sebep ile ÇKS kaydı yapmış ancak yıllardır ÇKS'yi yenilememiş olmasına rağmen hala işletme sahibi olarak görülüp ikramiyeden mahrum edilmesinin Adil olmadığını düşünmekteyiz.
Dürüst bir şekilde devletine saygı duyarak İşletmesini kayıt altına alan yoksul Çiftçi ile kayıt dışı çalışan, vergi kaçıran, kara Para aklayan, uyuşturucu ticareti yapan, Devleti dolandıran, rüşvet yiyen, halkı dolandıran ihtiyacı olmayanları bir tutmanın Adil olmayacağına dair düşüncelerimizden vazgeçmeyiz.
Sayın yetkililer: Türkiye'de hak etmediği halde,hasta veya engelli olmadığı halde sahte raporlarla yıllardır ve her ay olmak üzere maaş alan Bakıcı parası alan on binlerce kene misali şahıslar varken yılda bir kere 5 bin TL ikramiyeyi çiftçiye fazla görmenin adil olmadığını düşünmekteyiz.
Sayın Cumhurbaşkanım: üretim ordusuna mensup olan biz Çiftçiler, başta belirttiğimiz gibi amacımız derdimizi anlatmak ve çare bulmaktır.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar ile etrafımızda yanan yangınların, savaşların, entrikaların farkındayız.
Ülkemizin üstlendiği dış politika dengelerinin zorluğunun bilincindeyiz. Ülkemizin her an sıcak bir savaşta sürüklenebileceğinin de farkındayız.
TÜRKİYE Cumhuriyeti Devleti bilimum Kendi iç dinamikleri kendi halkı, kendi vatandaşlarının birliği ile güçlenir.
Bunu sağlamanın yegane yolu; ayrım, Kayrım yapmadan eşitlik ve adaleti sağlamakla olur düşüncesindeyiz.
Sayın Cumhurbaşkanım amacımız asla ve katta ajitasyon yapmak hakkımız olmayanı talep etmek yalvarmak veya hakkımız olduğunu düşündüğümüzü dilenmek değildir.
Başımız dik ve onurlu bir duruş ile vatandaşı olduğumuz her daim yanında olduğumuz vergilerimizi Ödediğimiz, askeri olduğumuz, canımızı feda etmeye razı olduğumuz devletimizden içine düştüğümüz bu zor günlerimizde bu sefer vatandaşları olarak;
Bir an önce normalleşmek, üretmek sureti ile ülkemize Katkı sağlamak arzusu ve heyecanı içinde devletimizden yanımızda olmasını bekliyoruz.
Devlet yetkililerinden Bu yıl satılmayan mandalinamızı satabilmemizin yollarını açmamızda yanımızda olmanızı bekliyoruz.
Bu minvalde devlete yük getirecek ihracatçıya ihracaat desteği gibi amacına ulaşmayan çiftçiye yansımayan bir uygulama yapılması yerine direkt çiftçiye destek veya Belediyeler, Kurumlar üzerinden mandalinamızın satın alınması gibi önerilerimizi dikkate almamızı, depremzede çiftçilerimizden esasta olmayan 2023 yılı sulama suyu ücretlerinin tahsilatından vazgeçmenizi, tahsil edilenlerin Önümüzdeki yıla mahsup edilmesini,
Elektrik fiyatları arttı Dolayısı ile sulama suyu ücretlerini artırmak zorundayız veya su veremeyeceğiz başınızın çaresine bakın gibi zayıflık, çaresizlik içeren bahanelerle çiftçinin üzerine yüklenmek sureti ile Elektrik Dağıtım firmalarını çiftçinin emeğinden zengin etme anlayışı yerine maliyetleri azaltacak çözümler üretmek sureti ile ekonomiye katkı sunmanızı ve çiftçimizin işini kolaylaştırmanızı beklenti içerisindeyiz.
Samandağ’ında yapılan Karaçay Barajı önemsediğimiz bir yatırım olup ülkemize, ilimize hizmet etmekte, ekonomik katkı, içme ve sulama suyu, elektrik sağlama sağlanmakta olan fevkalade faydalı ve rantabıl bir yatırım ve hizmet olduğunu kabul ediyor ve bu yatırımı ilçemize kazandıranlara teşekkür ediyoruz.
Bu minvalde sulama suyu sorunu ile temiz suya ulaşabilme sorunumuzu temelden çözebilecek olan Samandağ ilçesi sınırları dahilinde bulunan Karaçay barajından ilçemizin sulama şebekesine Cazibe ile akabilecek temiz sulama suyu hattı verilmesinin beklentisi içerisindeyiz.
Geçim sıkıntısı ve borç yükü altında ezilen iki yakasını bir araya getiremeyen, geleceğinden kaygılı, umutsuz gerçekten ihtiyacı olan ve hak eden ÇİFTÇİMİZE emekli ikramiyesinin ödenmesini fevkalade önemsemekteyiz.
Türkiye’nin üretim ordusu olan çiftçisini küstürmemeli, Zira; ülkemizin güvenliği sadece askeri anlamda güçlenmek ile sağlanmayacağını Türkiye'nin gıda temin güvenliğini kendi toprağı ve kendi çiftçisi vasıtası ile sağlamasının ehemmiyeti ortadadır.
Gıda temininde dışa bağımlı olmak her halükarda teslim olmak demek olacağı ortadadır.
Türkiye'mizin Cumhuriyetin ilk kurulduğu tarihlerde Atatürk'ün çizdiği yol olan bağımsız sanayisi tarımı tersaneleri fabrikaları uçakları teknolojisi milli olan halkının bütün renkleri ile birleşmiş bir vaziyette birbirlerine sevgi ve saygıyı eksik etmeyen Ulus bilincine ulaşmış Hak hukuk ve adalet ile yönetilen gelir seviyesi yüksek gelişmiş ve kalkınmış bir vaziyette eşitlikçi barışçıl bir Türkiye'ye tesis etme yörüngesine oturtulmalı düşüncesi ve temennesiyle, Sevgi ve saygılarımızla.”ifadelerine yer verdi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı