Yerlikaya: Huzur Ve Güvenliğimizden Asla Taviz Vermiyoruz Yerlikaya: Huzur Ve Güvenliğimizden Asla Taviz Vermiyoruz

Hatay SMMM Odası Samandağ Temsilcisi Gül Oruç ve Samandağ'da görev yapan muhasebeciler TÜRMOB'un Ankara'da düzenlediği mitinge katıldı. 
Hatay'da mücbir sebep halinin uzatılması başta olmak üzere yaşadıkları birçok sorun için Ankara'ya giden muhasebeciler taleplerini haykırdı. 
Samandağ Temsilcisi Gül Oruç mitingle ilgili verdiği bilgi'de şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye Serbest Muhasecebi Mali Müşavirler Ve Yeminli Mali Müşavirler  Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafında düzenlenen ve 10 bin meslektaşın katıldığı Ankara mitingine Samandağ’dan meslektaşlarla katıldık.
 Bu mitingde sadece mali müşavirlerin sorunlarını ve taleplerini dile getirmedik.. bizler mükelleflerimiz için de taleplerde bulunduk.
  YIKILMIŞ ŞEHİRDE BEYANNAME OLMAZ, MÜCBİR SEBEP UZATILSIN -HATAY İÇİN ÖZEL STATÜ 
Özelikle ilimiz için mücbir sebebin uzatılmasını talep ettik. Yıkılmış şehirde beyan bildirim olmaz olmamalı. Ankara’da masa başında oturan  Hatay ı harita bile bulamayacak olanlar bizim Hatay ile ilgili karar veremez vermemeli. Hatay için karar verecek olanlar lütfen önce Hatay da bir tur atsın. İlimizde daha yaşam koşullarımız bile iyileşmemiş nasıl beyanname verip bildirimler yapalım. Bunun  yanında Hatay özel afet bölgesi ilanı veya özel statü istiyoruz, burada zor koşullarda çalışan bir esnaf ile İzmir, Ankara’daki  tıkır tıkır çalışan bir işletme aynı kazancı sağlamıyor, bu yüzden aynı vergileri ödemesin, SGK primleri arasında fark olsun, Hatay ve deprem bölgesi için indirim ve destek talep ediyoruz. 
 Özellikle HATAY yıkıldı,  yıkılmış bir şehirde  faaliyette bulunan meslektaşlarımız konteyner kentte 21 m2 alanlık konteynerda 4 meslektaş bir arada çalışıyor, ve alt yapı bile yok, yağmur yağınca günlerce  elektrik gelmez, bakım için elektrik kesilir ..vb sebepler le gerçekten çok zor koşullarda çalışıyoruz. konteyner dışında çalışanlar dağlarda civar köylerde yakınlarına sığındı orda da internet erişim sorunu var. Her şey yolunda olsa bile deprem öncesinde bile ağır aksak çalışan beyanname gönderme sistemleri, günümüzde daha bir geliştirilerek çalışacağına aksine sistemsel sorunlardan dolayı sürekli hata vermekte , çalışmamaktadır, bir veriye saatler veya günler sonra ancak ulaşabiliyor ve iletebiliyoruz. bir çoğumuz gece saat 2-3’lere kadar bilgisayar başında beyanname onaylanmasını bekliyor. Daha kendi sistemleri bile sağlıklı, şey  çalışmazken bizden mucizeler beklemeleri doğru değil. 
ENFLASYON MUHASEBESİ YILLIK OLMALI-YIL İÇİNDE ENFLASYON DEĞERLEMESİ OLMAZ 
Diğer önemli bir talebimiz tüm bilanço yani büyük deftere tabi mükellefleri ilgilendiren enflasyon muhasebesi uygulaması, biz mali müşavirler enflasyon  değerlemesinin yıllık olmasını talep ediyoruz. bizden istenen  her 3 ayda bir  geçici vergi dönemlerinde , bilanço çıkarıp hesapları kapatıp , bilanço kalemlerini enflasyona tabi tutmak .. bu durum mükellefe vergi yükü bizlere de iş yükünden başka bir şey değil. Ve hesapları 3 ayda bir kapatmak muhasebe de dönemsellik ilkesine aykırıdır. Ancak hisseleri  halka açık tam tasdik kapsamında ve sürekli denetime tabi şirketlerin yapabileceği bir durumdur. Ama kanunu yapanlar işin mutfağından gelmedikleri için bu ayırımı yapamıyor, bilmiyorlar ,tüm şirketleri işletmeleri aynı kefeye koyuyorlar  10 bin TL sermayeli aile şirketi veya  satışlarındaki limitten dolayı bilanço tutan esnaf ile milyar sermayeli  holdingleri aynı şekilde değerlendiriyor. 
Bunu vergi açısından da bir sakıncası var size şöyle bir örnek vereyim 31 /12/ 2023 tarihinde 100 bin TL sermayeli gayri faal bir şirket düşünün,2024  yılında  hiçbir alış satış yok, kar yok; burada  sermaye hesabını değerlediğimizde haziran 2024 itibari ile sermayesi 124 bin tl oluyor, yani 24 bin tl kar elde etmiş gibi işlem görerek % 15-25 arasında değişen oranda için vergi ödenecek. Burada mükellefler çok mağdur olacak. Buna iş dünyasının da karşı çıkması lazım. Yetkililer enflasyonu düşürmek için çare aramak yerine yüksek enflasyon altında ezilen vatandaştan vergi alma derdine düştü, bir sosyal medyada bununla ilgili çok yerinde bir paylaşım yapılmıştı “ sinekten yağ çıkaracağınıza enflasyonu düşürmek için üretim, tarım , hayvancılığı artırın teşvikler , destekler verin  enflasyonu öyle düşürün “
ANGARYALARA SON
Bir diğer konu, angaryalar, bizler devletin tüm kurumlarının birer şubesi gibi çalışıyoruz, SGK, BağKur, Ticaret odası, esnaf odası, İŞKUR, KOSGEB, bankalar, TÜİK, yerel yönetimler , okullar…vb tüm özel ve  devlet kurumlarına veri aktarıyoruz. Bu belge ve veriler sonsuz defa istenebiliyor. Hatta gelir idaresine verdiğimiz bilgileri bile  gelir idaresi tekrar tekrar istiyor , ve eğer verilmezse yüklü cezalar ile karşı karşıya kalıyoruz. Oysa dijital ortamda tek bir tıkla tüm veriler  tek elden tüm bilgi ve belgelere ulaşım ve veri aktarımı imkanı var, Artık e devletten tüm verilere ulaşabilme imkanı var, vatandaş oturduğu yerden onay vererek veri aktarımı sağlanabilir.
Biz Devlete ve mükelleflere olan sorumluğumuzun farkındayız, ailelerimizden, hayatlarımızdan fedakarlık yaparak çalışmaya çalışıyoruz. Meslektaşlarımız bu kadar iş yükü ve stres altında çalışırken masa başında kalp krizinden ölüyor. Bunun içinde tepki vermek ve yaşam ve çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi  taleplerimizi dile getirdik.”
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları