Yerel

Hatay Milletvekili Can Atalay, Cezaevinden Hatay Halkına Seslendi

AYM iki kez hak ihlali kararı vermesine rağmen cezaevinde tutulan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay, Hatay halkına mesajlarını iletti. 

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) iki kez hak ihlali kararı vermesine rağmen cezaevinde tutulan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay, Hatay halkına mesajlarını iletti. 
Bütçe görüşmelerine de değinen Atalay, " O genel bütçede deprem bölgesi yok, Hatay yok" ifadelerini kullandı.
AYM'nin iki kez hak ihlali kararı vermesine rağmen cezaevinde tutulmaya devam edilen Can Atalay, ailesiyle telefonda görüştü.
Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen Atalay'ın ailesi ile konuşması videoya kaydedildi. TİP'in sosyal medya hesabından yayınlanan videoda Atalay, Hatay halkına seslendi.
Annesi Şükran Atalay'ın "Meclis'te olabilseydin, Türkiye halklarına ve Hatay halkına ne söylemek isterdin?" sorusunu cevaplayan Atalay, ilk olarak "Son nefesine kadar Filistin halkının derdini dillendirme iradesini gösteren Hasan Bitmez'in hatırası önünde saygıyla eğiliyorum" diyerek TBMM Genel Kurul'unda kürsüde konuştuğu sırada kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Saadet Partisi Milletvekili Hasan Bitmez'i andı.
“TEK GÜNDEM, YATAĞA AÇ GİREN ÇOCUKLARDIR”
Meclis'teki bütçe görüşmelerine değinen Atalay, depremin üzerinden 10 ay geçmesine rağmen Hatay halkının sorunlarının çözülmediğini söyledi. Atalay, şöyle konuştu:
"Şimdi bu, 6 Şubat’tan sonra, yani o büyük depremden sonraki ilk merkezi bütçe, genel bütçe görüşmesi. Biraz önce buraya gelmeden Türk-İş logosu önünde bir işçinin, Türk-İş’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na temsilci olarak gönderdiği bir işçinin konuşmasını dinledim. Sadece benim değil, dinleyen herkesin ciğeri dağlanmıştır. Diyor ki o işçi kardeş, ’Çocuğum benden öğretmenler günü için yapılacak faaliyete katkı payı olmak üzere 10 lira istedi veremedim, 10 lirayı borç almaya gittim.
Türkiye’nin başka gündemi yoktur, Türkiye’nin tek gündemi budur. Türkiye’nin tek gündemi, yoksulluğun istismarıdır. Türkiye’nin tek gündemi gelirde adaletsizliktir, gelirde eşitsizliktir, vergide adaletsizliktir, vergide eşitsizliktir. Türkiye’nin tek gündemi, öğün atlamak zorunda kalan çocuklardır, yatağa aç giren çocuklardır.
“O GENEL BÜTÇEDE DEPREM BÖLGESİ YOK, GENEL BÜTÇEDE HATAY YOK”
Türkiye’nin tek gündemi kamu hizmeti kötü ifa ediliyor diye ya da piyasa koşullarına teslim ediliyor, falanca tarikata teslim ediliyor diye göz göre göre ölüme gönderilen insanlardır. Türkiye’nin gündemi budur. Şimdi derdimiz büyük ama madem Hataylılara bir şey söylemek gerekir, şunu söylemek isterim: O genel bütçede deprem bölgesi yok, genel bütçede Hatay yok. Esas olması gereken şey yok bu genel bütçede. Bu genel bütçeyle çözülmesi gereken, konuşulması gereken şeylerin hiçbirisi yok. Hatay’ı gün gün takip etmeye çalışıyorum.
 “HATAY’DA SORUNLAR ÇÖZÜLMEDİ, ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER 11 AYDIR ALINMADI”
Şimdi derdimiz büyük ama madem Hataylılara bir şey söylemek gerekir, şunu söylemek isterim: O genel bütçede deprem bölgesi yok, genel bütçede Hatay yok. Esas olması gereken şey yok bu genel bütçede. Bu genel bütçeyle çözülmesi gereken, konuşulması gereken şeylerin hiçbirisi yok. Hatay’ı gün gün takip etmeye çalışıyorum. Hatay’da çözülmesi gereken sorunlar çözülmedi. Altyapı çöktü, buna ilişkin alınması gereken tedbirler neredeyse 11 ay olacak alınmadı hala. Hatay’da enkaz kaldırmaya ilişkin, atık yönetmeliğine ilişkin sorunlar çözülmedi, giderek derinleşiyor. Üstelik Hatay’da öyle bir altyapı sorunu, öyle bir sıkıntı yaşanıyor ki; havalar soğudu, sürekli elektirler kesiliyor. Elektriği kesilen yurttaşlar ısınamıyorlar, herhangi bir faaliyet sürdüremiyorlar.
Şunu konuşmak durumundayız, depremden bu yana son 10 aydır 4 kere İskenderun çok ciddi taşkın ve sel yaşadı. Geçtiğimiz 10 ay içerisinde buna ilişkin ne tedbir alındı bunu konuşmak zorundayız. Enkaz kaldırmasına, atık yönetmeliğine ilişkin bunca zamandır alınamayan tedbirleri konuşmak zorundayız.”
“BAŞTA DEPREMİN KONUŞULMASI LAZIM, KONUŞULMUYOR”
Telefonun kesilmesi üzerine sözü yarım kalan ve daha sonra ailesini tekrar arayan Can Atalay, telefonun ikinci kez kesilmesine kadar şunları dile getirdi:
“Biraz önce annemin sorduğu soruya yanıt vermeye devam edemeyeceğim. Başta depremin konuşulması lazım, bu konuşulmuyor. Hayretle izliyorum. Durum budur. Nerede olduğum belli, koşullar belli dolayısıyla yapacak bir şey yok.”
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı