İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesi, 12 Eylül Darbesi’nin 44’üncü yıldönümünde basın açıklaması yaptı.                                                              

TGC’nin Hatay Ofisi Hizmete Girdi TGC’nin Hatay Ofisi Hizmete Girdi

Açıklamada, “Otoriterleşme yolundaki ısrarına rağmen, darbe karşıtı olduğunu söylemekten vazgeçmeyen hükümeti; 12 Eylül’e ve darbelere karşı olduğunu ispata çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.
İHD Konteynerında yapılan açıklamaya insan hakları savunucuları ve Emek ve Demokrasi Güçleri de katılırken açıklamayı dernek Eş Başkanı Ayten Kılınç okudu.  
12 Eylül zihniyeti halen iş başında” diyerek sözlerine başlayan Kılınç, “12 Eylül darbesine karşı olmakla övünen AKP hükümeti, uzun iktidar dönemi boyunca; sadece kısmi anayasa değişikliklerine imza attı ve darbelerle hesaplaşmayı göstermelik bir 12 Eylül yargılaması ile sınırlandırdı. İşlenen insanlığa karşı suçları göz ardı eden bu göstermelik yargılamada, işkence ile öldürülenlerin hesabı sorulmadı, gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır, Mahmut Kaya, Hüseyin Morsümbül, Nurettin Öztürk, Zeki Altunbaş, Hayrettin Eren, Nurettin Yedigöl, Süleyman Cihan, Mustafa Hayrullahoğlu, Maksut Tepeli ve idam edildikten sonra bedenleri kaybedilen İlyas Has ve Veysel Güney için adalet arayışına dahi girilmedi. 12 Eylül zihniyetinin yarattığı 90’ lı yıllar kâbusu ve 12 Eylül 1994 günü Kenan Bilgin’in kaybedilmesi ile darbe arasında bir bağ kurulmadı” diye konuştu.

“15 Temmuz darbe girişimi” sonrasında ilan ettiği ve iki yıl süren OHAL ve sonrasındaki hak ve özgürlüklere getirilen yasak uygulamalarını hatırlatan Kılınç, “Anayasa ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı, hak ve özgürlükleri yok sayan yeni düzenlemeler yapılmış, hak ve özgürlüklerin ihlaline karşı siyasi iktidarı durduracak, denetleyecek mekanizmalar tamamen ortadan kaldırılmış, halk hukuk güvenliğinden yoksun bırakılarak hak ihlalleri, keyfiyet/ hukuk dışılık adalet ve emek mücadelesi alanına, ekoloji mücadelesine, LGBTİ’lere ve kadınlara genişletilerek devam ettirilmiştir” dedi.
Kalıcı bir otoriter rejimin yapılandırıldığından söz eden Kılınç, son olarak şunları kaydetti:
“Darbeleri önlemek için yapılması gereken bellidir; darbe kurumlarını kapatmak, hak ihlallerine neden olan yasaları tüm sonuçları ile ortadan kaldırmak; darbecileri ve darbe sürecinde işlenen suçları cezalandırmak, darbe nedeniyle doğan zararların giderimini de kapsayacak şekilde onarıcı adaleti sağlamak, hak ve özgürlükleri evrensel ölçülerde genişletmek ve baskıdan kurtarmak; demokratik ve özgürlükleri esas alan yeni bir anayasa yapılması, demokratikleşme yanında çatışma çözümü ve pozitif  barışı sağlamak ve kurumsallaştırmak. Otoriterleşme yolundaki ısrarına rağmen, darbe karşıtı olduğunu söylemekten vazgeçmeyen hükümeti; 12 Eylül’e ve darbelere karşı olduğunu ispata çağırıyoruz.” dedi.
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları