"Hatice - Mithat Can  Aynı Denizde Buluşan Irmaklar" "Hatice - Mithat Can Aynı Denizde Buluşan Irmaklar"

Hatay/ Samandağ'da Emek Ve Demokrasi Güçleri kayyım uygulamalarına tepki göstererek basın açıklaması gerçekleştirdi.       
Abdullah Cömert Alanında gerçekleştirilen basın açıklamasına Samandağ Belediye Başkan Yardımcısı Adnan Eryılmaz ve Belediye Meclis Üyeleri de destek verdi.
Emek ve Demokrasi Güçleri adına ortak açıklamayı DEM Parti Hatay İl Eş Başkanı Naim Özbek okurken, kurumlar adına sırasıyla CHP Samandağ İlçe Başkanı Nadir Kimyon, TİP Hatay İl Başkanı Hasan Yılmaz, Eğitim Sen Samandağ Şubesi Yönetimi adına Salih Esmer birer konuşma yaptı.
"Kayyum uygulaması demokrasiye darbedir" pankartının açıldığı açıklamada sık sık, "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganı atıldı.
 “KAYYUM DARBESİNDE ISRAR ETMEK, SİYASİ TÜKENMİŞLİĞİN GÖSTERGESİDİR”
DEM Parti Hatay İl Eş Başkanı Özbek, Emek ve Demokrasi Güçleri adına yapılan ortak açıklamada, gerçekleşen kayyum atamaları ile iktidarın demokratik meşruiyetinin bittiğini açıkladı. “AKP-MHP iktidarı Hakkari ve Esenyurt’tan sonra da Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Urfa Halfeti Belediyesini gasp etti. Bu darbenin, 4 Kasım 2016 da gerçekleştirilen Meclis darbesinin yıldönümünde gerçekleşmiş olması da manidardır. 
Bu saldırı bütün Türkiye halkının iradesine yönelik gerçekleştirilmiş açık bir darbedir. Daha önce gerçekleştirilen kayyım darbeleri halk tarafından her defasında reddedilmiş, kayyım pratiği seçimlerde büyük bir yenilgiye uğramış ve halk kendi iradesini yerel yönetimlere taşımıştır. Her seçimde yenilgiye uğrayan kayyım darbesinde ısrar etmek, siyasi tükenmişliğin göstergesidir. 
AKP-MHP iktidarı, seçimle kazanamadığını yargı ve kolluk marifetiyle ele geçirme alışkanlığını ve kayyım darbesini bir rejime dönüşmüştür. Bu saldırı, aynı zamanda Kürt halkının seçme ve seçilme hakkına büyük bir saldırıdır. Halkın doğrudan katılımının olduğu yerel yönetimlerin, belediyelerin ablukaya alınması ve adeta karakola çevrilmesi, mevcut siyasi rejimin demokratik meşruiyetinin bittiğinin açık ilanıdır.
Vesayetle ve darbelerle mücadele ettiğini söyleyenlerin bizzat katıksız birer darbeciye dönüşmüş olması ibretlik bir durumdur. Bu topraklarda zorbalık ve zulümle hiçbir iktidar abat olmamıştır, olmayacaktır da. Türkiye halkları bu zorbalığa asla boyun eğmeyecektir. Son yerel seçimlerde, iktidar bu pratikleri nedeniyle büyük oy kaybetmiştir ve bu yöntemde ısrar ettikçe de daha büyük kayıplar yaşayacaktır. 
Kayyım darbesi 85 milyon için demokrasi ve özgürlük sorunudur ve önü alınmazsa ne sadece Kürt illeriyle ne de şimdiye kadar gasp edilen belediyelerle sınırlı kalacaktır. Hangi partiden ve düşünceden olursa olsun, bu darbe artık bütün Türkiye halklarının seçme ve seçilme hakkına, siyasi iradesine yönelmiş açık bir tehdittir.
Bu yöntem ve saldırılar, her türlü çözüm arayışını ve yaklaşımını zehirlediği gibi, iktidarın samimiyeti konusunda da daha büyük şüpheler doğurmuştur. Asla boyun eğmeyeceğiz, asla mücadeleden geri durmayacağız. Eğer iktidar iflas etmiş bu yöntemlerle başarılı olacağını düşünüyorsa çok büyük yanılacaktır. Çünkü biz emek ve demokrasi güçleri bu antidemokratik yaklaşımları asla kabul etmeyeceğiz. Bugüne kadar her tür hak gaspına karşı nasıl sokaklarda mücadele ettiysek bundan sonra da haksızlığa karşı her zaman sokaklarda olacağız. 
Direne Direne Kazanacağız, Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” ifadelerine yer verdi.
“BİR KEZ DAHA DEMOKRASİYE VE HALKIN İRADESİNE SAHİP ÇIKIYORUZ”
CHP Samandağ İlçe Başkanı Nadir Kimyon, yaptığı konuşmada “Bugün burada, Batman, Halfeti, Mardin ve Esenyurt gibi halkın iradesiyle seçilmiş belediyelere atanan kayyumlar hakkında derin üzüntü ve endişemizi ifade etmek için toplandık. Halkın oylarıyla seçilen yerel yöneticilerin görevde alınarak yerlerine kayyum atanması, demokrasinin ve halk iradesinin hiçe sayılması anlamına gelmektedir. Bu uygulamalar, demokrasinin temel ilkelerin aykırı olup, halkın iradesine yapılan bir müdahaledir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman demokrasiyi, adaleti ve halkın iradesine saygıyı savunduk. Yerel yönetimler, halkın sesini, ihtiyaçlarını ve taleplerini yansıtan en önemli demokratik araçlardan biridir. Ancak son dönemde, hukuki gerekçelere dayandırılmadan yapılan kayyum atamaları, halkın seçme ve seçilme hakkına ciddi bir darbe vurmaktadır.
Bizler, Samandağ halkı adına, seçilmiş yöneticilerin halk iradesine uygun şeki görev yapmasının demokrasinin gereği olduğunu savunuyoruz. Halkın iradesi yapılan bu müdahalelerin keyfi ve antidemokratik olduğunu, toplumda kutuplaşmaya yol açtığını görüyor ve endişeyle karşılıyoruz.
Bu sebeple, bir kez daha demokrasiye ve halkın iradesine sahip çıkıyoruz. Halkımızı da demokrasiye, adalete ve özgürlüğe olan bağlılığını korumaya da ediyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak her platformda bu hukuksuz uygulamalara karşı duracağımızı, halkın iradesini savunmaya devam edeceğin tüm kamuoyuna duyuruyoruz.
Halkın iradesine, demokrasiye ve adalete yapılan bu müdahalelere karşı çıka hepimizin görevidir. Bu mücadelede halkımızla yan yana, omuz omuza olacağımızı belirtir; hukukun üstünlüğünün, demokrasinin ve adaletin her savunucusu olacağımıza söz veriyoruz.
“CAN ATALAY'I TUTSAK EDENLER, BUGÜN KÜRT HALKININ VE ESENYURT HALKININ İRADESİNİ GASP EDENLERDİR
TİP Hatay İl Başkanı Hasan Yılmaz, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in sipariş gerekçelerle tutuklandığını belirterek, bu uygulamaları yapanlar depremzede Hatay Halkının oylarıyla seçtiği Can Atalay’ı tutsak edenler olduğunu belirterek  "Esenyurt halkının iradesi hiçe sayılarak yerine kayyum atanmıştır. Takip eden süreçte Batman’ da, Mardin’ de, Halfeti’ de yine Kürt Halkının iradesi gasp edilerek yerlerine kayyum atanmıştır. Bu yeni değil. Daha önce de her sıkıştığında kayyum ve hukuk darbesiyle halkların iradesini gasp edenler yine köşeye sıkıştıkları için halkların iradesini gasp etmektedirler. Bu yeni değil. Daha önce, 76 bin depremzedenin oylarıyla seçilmiş Can Atalay'ı tutsak edenler, bugün Kürt halkının ve Esenyurt halkının iradesini gasp edenlerdir. Bizler, bunun farkındayız. Saray rejimi çürümüş, saray rejimi yıpranmıştır. İçeride ve dışarıda kurmaya çalıştığınız oyunların farkındayız. Bu oyunlara Hatay Halkı, Esenyurt Halkı, Kürt Halkı çomak sokacak ve asla başaramayacaksınız. Topyekün Mücadeleye devam edeceğiz. Kayyumlar gidecek, biz kalacağız.” dedi.
“BU MESAJI CİDDİYE ALMAK LAZIM. ALACAĞIZ DA...”
Eğitim Sen Samandağ Şubesi Yönetimi adına Salih Esmer, konuşmasında ”Kayyum bir itiraftır. Burjuva 
Anayasal düzenin bile keyfiliğin önünde engel olduğunun ve lağvedilmesi gerektiğinin itirafıdır.
Anayasal hakların kağıt üzerinde olduğunun, yaşamda hükümsüz olduğunun itirafıdır.
Yeni sömürge ülkelerde hukukun bir aparat, demokrasinin egemenin keyfince göreli olduğunun itirafıdır.
Fakat aynı zamanda istemeden de olsa halka " beni durdurabilmenin tek yolu senin örgütlü duruşundur" mesajı içeren de bir itiraf. Bu mesajı ciddiye almak lazım. Alacağız da...” dedi.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları