Depremzedelerin yaşadığı ekonomik zorlukların üstesinden gelmesi için başlatılan uygulamalardan biri de AFAD- Kızılay Esen Kart.
Esen kart depremden etkilenen afet bölgesinde yaşayan afetzedelerin temel ihtiyaçlarını kendi tercihleri doğrultusunda karşılamaları amacıyla veriliyor. Ayrıca bu kartla afetzedelerin afet bölgesindeki esnaflardan alışveriş yapılması sağlanarak yerel ekonomiye katkı sağlanması hedeflenmiş.
Samandağ’da bu karttan faydalanabilmek için AFAD’a başvuru yapan birçok depremzede vatandaş, konteyner kentte yaşamadığı gerekçesiyle başvuru yapamayarak bu yardımdan faydalanamıyor. Evleri yıkılan fakat bireysel konteynerlerde kalan vatandaşlar “afetzedeler arasında bile ayrım yapılıyor bu nasıl bir mantık.” diyerek duruma tepki gösterdi.
Tepkisini dile getiren depremzede vatandaşlarımızdan biri de Gönül Selçuk. Evi yıkılan Gönül Selçuk, anne ve babasıyla birlikte kirasını kendilerinin ödediği bir arazide kurdukları bir konteynerde barınıyor. Selçuk, “ Biz kimseye yük olmadan, kendi çabamızla kendimize ufak da olsa bir yer yaptık. Yaşlı annem ve babamla burada kalıyoruz. Evim yıkıldı. Esenkart uygulamasını duydum. Biz de bu uygulamadan faydalanabilir miyiz diye AFAD’a gittim. Bana ilk sordukları “Konteyner kentte mi kalıyorsunuz?” sorusu oldu. “Hayır” cevabını verdiğimde, yardımcı olamayacaklarını söyleyip geri gönderdiler. Ben böyle saçma bir gerekçeyle geri çevrildiğime inanamıyorum. Benim de evim yıkıldı ve üstüne üstlük yaşlı annem ve babamla bir arada yaşıyoruz. Karttan faydalanacakların duyurusu yapılırken böyle bir açıklama yapılmazken, uygulama böyle olmuyor. Depremzedeler arasında bile Konteyner kentte kalanlar ve kalmayanlar diye ayrım mı yapılıyor? Niye bizler de bu yardımdan faydalanamıyoruz? Konteyer kentte kalmıyorsak depremzede olmuyor muyuz? Yetkililerin bir an önce bu sorunumuza çözüm üretmelerini bekliyoruz. Ayrım yapılmasını kabul etmiyoruz. Kart verilecekse başta evi yıkık, ağır hasarlılar olmak üzere bütün depremzedelere verilmeli.” dedi.
Bir diğer depremzede aile Hicran ve Mehmet Bezgin de depremzede olarak ayrıma maruz bırakılmalarını doğru bulmadıklarını ifade ederek “Konteyner kentte kalmıyorsak depremzede değil miyiz? Bu nasıl bir mantık anlamakta zorluk çekiyoruz? Zaten deprem dolayısıyla bunca emeğimiz yerle bir oldu, üstüne yaşadığımız ekonomik krizle belimizi doğrultamaz haldeyiz. Bari bu yardımı alalım dedik. Bunu bile verirken ayrıma uğruyoruz. Biz de bu uygulamadan faydalanmak istiyoruz. Yetkililerin bu sorunumuza çözüm üretmesini istiyoruz.” ifadelerine yer verdiler.
Görüştüğümüz ve isminin verilmesini istemeyen bir depremzede “Yıkıldık, öldük, çadır bulamadık, soğuktan donduk, sular altında kaldık, güneşten yandık. Bunca yıl çalışıp çabaladık devlete vergimizi verdik, faturalarımızı zamanında ödedik. Ama şimdi ihtiyacımız var dilenci gibi o kapı bu kapı koşturuyoruz. Bir Esen kart bile alamıyorum. Neymiş konteyner kentte yaşamıyormuşum. İhtiyacım olmazsa neden kart talep edeyim. Bu ayrıma bir an önce son verilmesini istiyorum.” dedi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı
“Konteyner Kentte Kalmıyorsak Depremzede Değil Miyiz?”
Depremzedelerin yaşadığı ekonomik zorlukların üstesinden gelmesi için başlatılan uygulamalardan biri de AFAD- Kızılay Esen Kart.
Bunlar da ilginizi çekebilir