İSTE’li Rozerin Sarı “Sürdürülebilir Geleceği Tasarla”dı İSTE’li Rozerin Sarı “Sürdürülebilir Geleceği Tasarla”dı

Hatay Depremzede Derneği 6 Şubat depremlerinin 19. ayında Hatay’daki son durumu aktardığı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. 
Hatay/ Defne Uğur Mumcu Meydanında 6 Ağustos Cuma  günü saat 18.00 'de gerçekleştirilen basın açıklamasını Hatay Depremzede Derneği Yönetim Kurulu üyesi Servet Alkan okudu.
Alkan, geçen 19 ayda Hatay halkının en temel ihtiyaçlarının giderilmediğini söyleyerek, eğitimden sağlığa, hukuki belirsizliklerden ulaşıma, elektrik ve temiz sudan barınmaya kadar birçok sorunun hala çözülmediğini vurguladı. Alkan, “Hatay halkının sesi duyulana kadar mahkum edildiğimiz koşullarla mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Depremin üzerinden 19 ay geçti. Hatay halkı olarak en temel ihtiyaçlarımızın dahi giderilmediği 19 ay! Eğitimden sağlığa, hukuki belirsizliklerden ulaşıma, elektrik ve temiz sudan barınmaya kadar sorunlarımız çözülmedi, ihtiyaçlarımız giderilmedi.
Çok uzun zamandır unutulan, yüz çevrilen bizler, yaşadıklarımızı buradan bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Hatay halkının sesi duyulana kadar mahkum edildiğimiz koşullarla mücadele etmeye devam edeceğiz.
Yeni eğitim-öğretim yılı öğrencilerimiz için pazartesi günü başlıyor. Çocuklar, veliler ve öğrenciler olarak heyecan duymamız gereken bu günlerde büyük kaygılar içindeyiz.19 aydır yıkılan okulların yerine yenisinin yapılmadığını ve hasarlı okulların bir bölümünün tadilatlarının ihalesinin ağustos ayında yapıldığını gördük. Birçok öğrenci kendi okul binasında eğitim öğretime başlayamayacak. İkili eğitim devam edecek,30 dakikalık derslerden kaynaklı ders saati kayıpları sürecek. Sabah karanlığı ve akşam karanlığında yolda, okulda olmak zorunda kalacaklar. Okulların çoğunda temizlik personeli alımı yapılmadığı bilgileri bizlere ulaşmakta, kentte sağlık sorunları bu denli yoğunlaşmışken okullarımızda da hijyenin sağlanamaması ihtimali ile karşı karşıyayız. Depremde orta hasar alan bazı okulların öğrencileri bu sene de eğitime konteynerde devam edecek, fakat bir farkla. Bu sene eğitim sürerken aynı bahçede okulun tadilatı yapılacak. Öğrenci ve öğretmenler gürültü, toz ve asbeste maruz kalacak. Bütün bu eşitsiz ve sağlıksız koşullarda ortak ve merkezi sınavlarla boğuşacak. Ekonomik kriz deprem bölgesinde çok daha derinden hissediliyorken çocuklarımız için bir öğün ücretsiz yemek ve içme suyu talebimizi yineliyoruz. ”Deprem bölgelerinde eğitim sorunsuz başlayacak” şeklinde açıklama yapan Milli Eğitim Bakanlığı’nı uyarıyoruz. Çocuklarımızı bu sağlıksız ve güvensiz koşullara teslim etmeyeceğiz.
1. Basamak aile hekimlerinin hasta sayıları azaldığı için maaşları yarıya düştü. Merkezde çalışılan Aile Sağlık Merkezleri’nin neredeyse hepsi konteyner.19 ay geçmesine rağmen yıkılan 66 Aile Sağlık Merkezi’nden sadece 3’ü yapıldı. Klimasız çalışılan konteyner Aile Sağlık Merkezleri’nin çalışma koşulları hasta ve hekimleri yaz aylarında da kış aylarında da çok zorluyor. Son açılan aile hekimliği kurasında 41 birim boş olmasına rağmen nüfuslar düşük olduğundan sadece bir birime yerleştirme yapılabildi. Ayrıca bu boş birimlerin neredeyse hiçbirinde yardımcı sağlık personeli, hemşire veya ebe yok. Hemşireler düşük maaşlardan kaynaklı düşük nüfuslu birimlere gelmek istemiyorlar. Diğer memurlarda olduğu gibi aile hekimliği çalışanları vergi dilimlerine çok hızlı giriyorlar, yılın son 3 ayı alınan zamlardan çok daha fazlası kesintilere gidiyor. Hastaların kendi aile hekimlerine ulaşımları zor olduğundan aşılama ve izlemler aksıyor. Şehir dışındaki nüfuslara ulaşmak ayrı bir zorluk oluşturuyor. 
2 ve 3. basamak sağlık hizmetlerinde hekim yetersizliğinden dolayı randevu alınamıyor. Hastane koridorları tıka basa dolu. İl Sağlık Müdürü son iki aydır burada olmadığından sorunlar çözülemiyor. Ameliyatlar malzeme eksikliği nedeniyle aksıyor. Çoğu hekim koşullardan kaynaklı istifa veya tayin düşünüyor. Yeni eğitim araştırma hastanesi binası yapılmasına rağmen binada eğitim salonu ve doktor, hemşire dinlenme odaları düşünülmemiş. Hem hastalar hem hasta yakınları hem hekimler için süreç işkenceye dönüştürülmüş durumda. İl Sağlık Müdürü başta olmak üzere bütün birimleriyle İl Sağlık Müdürlüğü’nü görevinin başına çağırıyoruz.
Her gün kaza yapmakla ya da ölümle burun buruna gelmemize sebep olan sorunlarımızın başında yolların mevcut durumu var. Yollar mayın tarlasına dönmüş durumda. Yapımına başlanmasında bu denli gecikilmiş yollar; trafiğin aksamasını, kitlenmesini ve buna bağlı sorunları doğuruyor. Depremin üzerinden 19 ay geçmiş olmasına rağmen toplu taşıma hizmeti alamayan bizler için ulaşım da ciddi bir sorun. Okula, hastaneye ulaşmak çok zor; güzergahlar sınırlı. Belediyeler toplu taşıma imkanlarını ivedilikle iyileştirmeli, güzargahları ihtiyaca göre düzenlemelidir.
Kent koca bir çöplüğe dönmüş durumda. Yüzünüzü ne yana çevirseniz çöp yığınları görmeniz mümkün. Defne ilçesine bağlı Çekmece ve Hancağız Mahallesi sakinleri başta olmak üzere birçok mahallede kanalizasyon sorunları yaşanıyor. Doğası ve yeşiliyle örnek gösterilen memleketimizin bu kötü koku ve görüntüye mahkum edilmesini kabul etmiyoruz. Hatay Büyükşehir Belediyesi’ni klimalı odalarından çıkıp sokağa çıkmaya davet ediyoruz!” dedi.
“BETON SANTRALLERİ KALDIRILSIN”
Hatay’da birçok beton santralinin çalışma izni olmadan faaliyete başladığını belirten Alkan, “Yerleşim yeri içerisinde bulunan bu beton santralleri çevremizi ve sağlığımızı ciddi oranda olumsuz etkiliyor. Santralden yayılan çimento tozu ve içindeki diğer tozlar birçok hastalığa hatta kansere yol açabiliyor. Başta zeytinliklerimiz olmak üzere birçok yeşil alanımızın talan edilmesi ve kontrolsüz yıkımların sebep olduğu hava kirliliği; sayıları hızla artan beton santralleri ile de pekiştiriliyor. İlgili yasada yerleşim yerlerine en az üç bin metre uzak olması gerektiği belirtilen beton santralleri yaşam alanlarımızdan ve yeşil alanlarımızdan hızlıca kaldırılmalıdır.” dedi.
HATAY HALKI TAM 19 AYDIR BARINAMIYOR”
Hatay Depremzede Derneği Yönetim Kurulu üyesi alkan açıklamasının devamında Hatay’ da ki barınma sorununun hala çözülmediğine dikkat çekerek “İşsizlik, artan kiralar ve fiyatlar, zaten yetersiz olan kira desteğinin kesilmesi bizleri ekonomik zorluklara sürüklüyor. Deprem bölgesine milli bütçeden destek sağlanması talebimiz sürüyor.
Hatay halkı tam 19 aydır barınamıyor. Barınmanın türlü sorunlarına mahkum edilmiş durumdayız. Hâlâ çadırda kalanlar var. 21 metrekarelik konteynerlerde yaşamaya da tahammülümüz kalmadı. Bizler kalıcı konutlarımızın teslimini beklerken sağlam olan evlerimiz yıkılmaya çalışılıyor. Kira desteklerimiz kesiliyor. Kalıcı konutların yeri, borçlandırma koşulları tartıştırılmaya başlanmadan önce nitelikli geçici barınmanın sağlanması gerekmiyor muydu? Ne zaman ve ne koşullarda teslim edileceği belli olmayan konutlarımıza erişene kadar mahkum edildiğimiz bu koşulları kabul etmiyoruz.
Yaz aylarını türlü zorluklarla atlatmışken önümüzdeki kış ayları için herhangi bir önlem alındı mı, hazırlık yapıldı mı? Yetkilileri verdikleri sözleri tutmaya, koşullarımızın iyileşmesi için gerekeni yapmaya çağırıyoruz.
Memleketimiz topyekun bir talan altında. Bizler temel ihtiyaçlarımız için dahi devamlı bir mücadele içindeyiz. Nitelikli geçici barınma koşullarından bu denli uzakken rezerv alan tartışmalarına, daha nice yasayla belirsizliğe sürükleniyoruz. Yetkilileri uyarıyoruz! Bizleri türlü tartışmalarla oyalamaya çalıştığınızın farkındayız. Bu kentte, bu memlekette yaşayan biziz, gelecekte de biz yaşayacağız. Bizi yok sayarak inşa etmeye azmettiğiniz kent, bizim değil, sizin ve ihaleleri pasladıklarınızın hayalindeki kenttir. Buradayız, muhatabınız biziz, Hatay’ın gerçek sahibi Hataylılardır. Ya bizi muhatap alırsınız ya da bize rağmen yapamazsınız! Buradayız, gitmiyoruz!” ifadelerine yer verdi.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları