Odunpazarı Belediyesi, 24 Ocak 1993'te Ankara'daki evinin önünde uğradığı bombalı suikastte hayatını kaybeden gazeteci ve yazar Uğur Mumcu’yu unutmadı.

31 yıl önce katledilen Uğur Mumcu için bombalı suikasta uğradığı “06 YR 245” plakalı aracının bulunduğu Uğur Mumcu Parkı’nda anma töreni düzenlendi. 

Anma törenine, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Eskişehir Milletvekilleri Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hasan Ünal’ın yanı sıra çok sayıda gazeteci ve vatandaş katıldı.

Anma töreninde, törene katılanlar, Uğur Mumcu’nun saldırıya uğradığı “06 YR 245” plakalı aracının sergilendiği kaideye kırmızı karanfil bırakarak, barış güvercini uçurdu.

Törende Odunpazarı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü sanatçısı Aydın Ünal “Yiğidim Aslanım” ve “Uğurlar Olsun” ağıtını söyledi. Anmaya katılanlar Ünal tarafından seslendirilen ağıtlara hep birlikte eşlik etti.

“BU BİR SİYASİ CİNAYETTİR”

Anma etkinliğinde konuşan Başkan Kurt, Uğur Mumcu cinayetinin siyasi bir cinayet olduğunun altını çizdi. Uğur Mumcu’nun katillerinin aradan geçen 31 yıla rağmen bulanamadığına dikkat çeken Başkan Kurt, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Her 24 Ocak'ta bu katliamı lanetliyoruz. Ama duymuyorlar. Anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar. Siyasi cinayetin sağı solu olmaz. Siyasi cinayettir bu. Bu siyasi cinayete, sağcılar ses çıkarmadığı için sağcılar öldü. Solcular ses çıkarmadığı için solcular öldü. Bu bir politikadır. İnsanları susturmak, sömürüyü, zulmü devam ettirmek için uygulanan bir politikadır. Ve bu politikanın sebeplerini bilenler asla ve asla çözmek istememektedirler. Bizim de bunu unutmamızı beklemektedirler. Unutmayacağız. ‘Vurulduk ey halkım unutma bizi’ diyoruz. Unutmayacağız. Unutturmayacağız.

Bu cinayetler çözülünceye kadar biz direneceğiz. İtiraz etmeye devam edeceğiz. Çünkü demokratik, sosyal bir hukuk devleti oluncaya kadar mücadele etmek zorundayız. Bu mücadeleden vazgeçtiğimiz anda hepimizi susturacaklar. Ve o zaman işte istediklerine ulaşacaklar. Buna izin vermemeliyiz. Buna izin verdiğimiz takdirde pek çok cinayetin aydınlanma ihtimali olmayacaktır ve yeni cinayetler ortaya çıkacaktır. Geçen yıl burada konuşurken Sinan Ateş cinayetinin sorduk hesabını. Sinan Ateş cinayetinin ne hesabı soruldu, ne faili bulundu, ne de rahatsız olundu. Bu memleketin sağcıları, solcular öldürüldüğü zaman sustu. Şimdi konuşacak adamları kalmadı. Biz ona da itiraz ediyoruz. Hiç kimse düşüncesinden, siyasi etkinliğinden, siyasi eyleminden dolayı susturulamaz. Biz Türkiye'nin solcuları, Türkiye'nin aydınları buna itiraz etmeye devam etmeliyiz. Etmediğimiz takdirde yeni cinayetler gelir. Yenileri geldikçe bunlar palazlanır. Ve bu palazlanma sürdükçe sömürü, açlık, yoksulluk devam eder.

“EMNİYET MÜDÜRÜNÜ KORUYAMAYAN BİR DEVLET, DEVLET OLAMAZ”

Bugün Türkiye'de çalışanlarımızın yüzde 70’i asgari ücret düzeyinde ya da altında gelir elde etmektedir. İşte bu cinayetler bunun içindir. Birileri daha çok para kazansın, birileri daha çok köşeyi dönsün diye, ama buna itiraz etmeye devam edelim. Her 24 Ocak'ta sesimiz daha da gür çıksın. Sesimiz daha da büyüsün ama dikkat ederseniz her 24 Ocak'ta bunlara yenileri ekleniyor. Emniyet müdürünü koruyamayan bir devlet, devlet olamaz. Gaffar Okan'ı katledenlerden hesap sormayanlar, onları bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekili yapanlar, bu hesapları soramaz. Biz hukukun üstün olduğu demokrasinin işlediği bir sosyal devlet istiyoruz. Bunun temeli de laik, demokratik eğitimden geçer. Bunu engelledikleri sürece daha çok siyasi cinayet olacaktır. Bunlara şimdiden tedbirli olmalıyız. Şimdiden uyanık olmalıyız. Önümüzde 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri var. Bu yerel seçimlerde hükümeti frenlemek, tek adamı zincirlemek için kazanmaktan başka çare yok. Birleşeceğiz, birleşe birleşe kazanacağız ve elimizdeki belediyelere yenilerini ekleyeceğiz.”

“TÜRKİYE İLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ SÖYLEMLERİ VARDI”

Başkan Kurt’un ardından Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç bir konuşma yaptı. Uğur Mumcu katliamından sonra Eskişehir’de 56 örgütün bir araya gelerek ‘Demokrasi Platformu’ kurduklarını anlattı. Ardından da Vilayet Meydanı’nda on binlerce insanın yaşanan bu olayları

protesto ettiğini söyleyen Ataç, ancak bunlar sürdürülebilir olmayınca cinayetlerin devam ettiğini ifade etti.

“90'lı yılların başında Sivas'taki toplu katliamlardan sonra, 93 ile 99 arasında Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Metin Göktepe, Ahmet Taner Kışlalı gibi çok değerli yazar, demokrat, halkın yanında olan insanları, laik Cumhuriyet değerlerini kaybettik” diyen Ataç, Uğur Mumcu'nun silah ticareti, uyuşturucu, din ticareti ve tarikatla ilgili birçok kitapları ve değerli yazıları olduğunu söyledi. Uğur Mumcu’nun 2000’li yıllar ile ilgili bir yazısına değinen Ataç, Uğur Mumcu'nun Türkiye ile ilgili çok ciddi söylemleri olduğuna dikkat çekti.

“UĞUR MUMCU’NUN BUGÜNÜN TÜRKİYE’SİNİ TEZGAHLAYANLAR TARAFINDAN KATLEDİLDİĞİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ”

Uğur Mumcu’nun yıllar öncesinden bugünkü Türkiye’nin profilini çizdiğini söyleyen CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, “Bunu o kadar net bir biçimde açıklamış ve anlatmıştır ki bu uğurda da şehit edilmiştir. Uğur Mumcu karanlık güçler tarafından şehit edildi. Bu cinayet aydınlanacak, bu cinayetin failleri ortaya çıkacak denildi, ama bunlar yapılmadı. Uğur Mumcu’nun bugünün Türkiye’sini tezgahlayanlar tarafından katledildiğini çok iyi biliyoruz” dedi. Yalaz, Kazım Kurt’a bu anma törenini düzenlediği için teşekkür etti.

“KATİLLER ARAMIZDA GEZİYOR”

Uğur Mumcu ve katledilen diğer aydınların katillerinin aradan geçen zamana rağmen bulanamadığına dikkat çeken CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, “Süreç zaman yayıldı. Kimi davalar zaman aşımına uğratıldı. Kimileri tuğlayı çekersek yıkılacak bir sistemden söz etti. Ama aradan geçen onca zamanda ne tuğla çekildi, ne sistem çöktü. Faillerde aramızda elini kolunu sallaya salya geziyor” diye konuştu.

“BİZE BUNLARI YAŞATMAYA ÇALIŞANLARA GÜN GELDİĞİNDE DERSİNİ VERECEĞİZ”

Uğur Mumcu’nun bugünün Türkiye’sini o günlerde gördüğünü anlatan CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Uğur Mumcu katledildiğinde parçalananın Mumcu’nun aracı olmadığı, parçalanın Türkiye’nin geleceği olduğunu söyledi. Türkiye’nin çok sayıda demokrasi şehidi verdiğini belirten Süllü, “Yüreğimiz yanıyor. İsteriz ki bu ülkenin usta kalemleri cezaevinde olmasın. İsteriz ki bu ülkenin usta kalemleri ülkemizin güzel dağlarını, ovasını, kuşlarını yazsın. O günleri yaşayana kadar mücadelemizi bırakmayacağız. O günleri hep birlikte yaratacağız. Umutsuz değiliz. Bize bunları yaşatmaya çalışanlara gün geldiğinde dersini vereceğiz” dedi.

Törende konuşma yapan bir diğer isim de Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Ünal oldu. Ünal, konuşmasında 24 Ocak 1993’te Ankara’da yaşananları anlattı.

Kaynak: anka