TGC’nin Hatay Ofisi Hizmete Girdi TGC’nin Hatay Ofisi Hizmete Girdi

Hatay/ Defne Orhanlı Mahallesinde kurulmaya çalışılan beton santrali mahalleliyi sokağa döktü. Geçtiğimiz pazar günü gerçekleştirilen eylemde mahalleli  beton santralinn yaşam alanlarına kurulmasına tepki göstererek, basın açıklaması yaptı.
Mahalle içerisine kurulacak beton santraline tepki gösteren vatandaşlar “Bizler biliyoruz ki şehrimiz bu kadar yıkımdan sonra elbette yeniden kurulacak, Bu yüzden de betona ihtiyacımız olacak. Biz çevreye duyarlı beton santrallerine karşı değiliz. Biz beton santrallerinin yaşam alanlarına kurulmasına karşıyız. Bu santraller şehrin dışında, tarım alanlarının dışında, su kaynaklarına yakın olmayan yerlerde kurulmalı, yaşam alanlarımızın, okullarımızın dibinde değil! “ dedi.
Defne Halk Temsilciler Meclisi ve TÖB-SEN’ in de destek verdiği eylemde basın açıklamasını Mahalleli adına TÖB-SEN Disiplin Kurulu üyesi Ahmet Urhan okudu.
“YAKIN ZAMANDA SAMANDAĞ'DA BUNUN ÖRNEĞİ YAŞANDI”
Mahalle içerisine kurulmaya çalışılan beton santrali ile ilgili daha önce Samandağ’ da da yaşananları örnek gösteren Urhan “Yakın zamanda Samandağ'da bunun örneği yaşandı. Hazır beton santralinin inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni ve çalışma ruhsatı olmadığından yıkımına karar verilmiş olmasına rağmen beton santrali çalışmaya devam etmiştir. İşletme ile ilgili hazırlanan ÇED raporunda, işletmenin saat 08:00 – 17:00 saatleri arasında çalışacağı belirtildiği halde, işletme 24 saat esaslı olarak çalışmıştır. Gürültü ve toz hiç durmamaktadır. Eğer burada bu santralin kurulmasına izin verirsek aynı senaryoyu burada da yaşamayacak mıyız?” dedi.
Basın açıklamasının tamamında şu ifadeler yer verildi:
Bugün burada köyümüzün ve okulumuzun yakınında kurulmak istenen beton santralini protesto etmek için toplandık. 
Bizler hiçbir beton santralini yaşamımızın orta yerinde istemiyoruz, ama siz şimdi bu santrali en olmadık bir yere, zeytinliklerimizin ortasına, köyümüzün, okulumuzun dibine kurmaya çalışıyorsunuz. Öncelikle zeytinliğin ortasına, köyümüzün ve özellikle okulumuzun yakınına böylesi bir santralin kurulması hem hayatımızı, tarımımızı olumsuz etkileyecek hem de gözümüzden sakındığımız çocuklarımızın, en kıymetlilerimizin önce sağlığını sonra da geleceklerini etkileyecektir. Şimdi soruyoruz size, bütün köy bu santrali istemezken hangi vicdanla bunu yapmakta ısrar ediyorsunuz? Beton ve para, köyümüzden, zeytinlerimizden, okullarımızdan, çocuklarımızdan yani hepimizden daha mı önemli??
Burada kurmak istediğiniz beton santrali köyümüz üzerinde son derece sağlıksız sonuçlar yaratacaktır. Ayrıca bu santral diğer canlılar için de tehdit oluştururken toprağın ve suyun da kirlenmesine sebep olacaktır.
Bizler 6 Şubat depreminde neredeyse tüm şehrimizi kaybettik. Bu büyük felaketin ardından enkaz kaldırma çalışmaları ile resmen bir çevre felaketi yaşıyoruz. Tüm bu çevre felaketleri yetmiyormuş gibi şimdi de yaşam alanlarının ortasında halk sağlığını tehdit eden beton santralleri kuruluyor ya da kurulmak isteniyor. 
Bizler biliyoruz ki şehrimiz bu kadar yıkımdan sonra elbette yeniden kurulacak, Bu yüzden de betona ihtiyacımız olacak. Biz çevreye duyarlı beton santrallerine karşı değiliz. Biz beton santrallerinin yaşam alanlarına kurulmasına karşıyız. Bu santraller şehrin dışında, tarım alanlarının dışında, su kaynaklarına yakın olmayan yerlerde kurulmalı, yaşam alanlarımızın, okullarımızın dibinde değil! 
Bu santraller Valilik onayını alarak ÇED raporuna da ihtiyaç duymayarak firmalar tarafından rahatlıkla kurulabiliyor. Hem de halkın sağlığı ve yaşam hakkı önemsenmeden. 
“BİZ ORHANLI HALKI OLARAK BU BETON SANTRALİNİ KÖYÜMÜZDE İSTEMİYORUZ!!”
Çünkü; beton santralleri havaya toz ve diğer zararlı gazları salar ve temiz havayı kirletir.
Çünkü; su kirliliğine, kirli suyun çevreye yayılmasına sebep olur.
Çünkü beton ve ambalaj atıkları yaratır, çevreyi kirletir. 
Çünkü beton santrallerinin gürültüsü çevredeki insanları ve özellikle burada derslerdeki çocuklarımızı nasıl etkileyeceğini varın siz düşünün!
Bunların yanında Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre hava kirliliği en çok akciğer kanserine sebep olmaktadır. Siz de kalkmış bu santrali okulun, yaşam alanımızın dibine kurmak istiyorsunuz. 
Bizler zaten 6 Şubat'tan beri toz toprak içinde bir yaşam mücadelesi veriyoruz. Bu yetmezmiş gibi bizlerin, çocuklarımızın ve çevredeki canlıların sağlığını tehlikeye atan beton santralini buraya kurmak istiyorsunuz.
Biz bunu asla kabul etmiyoruz!
Halkın tepkisine rağmen beton santrallerini şehrin ortasına kurdurmak en temel insan haklarından biri olan sağlıklı yaşama hakkının gasp edilmesi anlamına gelir.
Köy halkı olarak buna izin vermeyeceğiz!
Yakın zamanda Samandağ'da bunun örneği yaşandı. Hazır beton santralinin inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni ve çalışma ruhsatı olmadığından yıkımına karar verilmiş olmasına rağmen beton santrali çalışmaya devam etmiştir. İşletme ile ilgili hazırlanan ÇED raporunda, işletmenin saat 08:00 – 17:00 saatleri arasında çalışacağı belirtildiği halde, işletme 24 saat esaslı olarak çalışmıştır. Gürültü ve toz hiç durmamaktadır. Eğer burada bu santralin kurulmasına izin verirsek aynı senaryoyu burada da yaşamayacak mıyız? Bu senaryoyu bizim çocuklarımız ve halkımız yaşamasın diye biz bugün buradayız ve sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
Bugün sessiz kalırsak bunun bedelini bizler, çocuklarımız, köyümüz ağır bir şekilde ödeyecektir.
Buradan köylümüz, akrabalarımız olan arsa sahiplerine ve yetkililere sesleniyoruz!
İnsan sağlığını tehdit eden çevre katliamına sebep olan bu santrallerin yapımını derhal durdurun!
Sağlığımızı, geleceğimizi tehdit eden beton santrallerini yaşam alanlarında istemiyoruz!
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları