Yerel

Samandağ’da emperyalist savaş politikaları protesto edildi

Hatay/Samandağ'da Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından gerçekleştirilen yürüyüşte emperyalist savaş politikaları protesto edildi.

Hatay/Samandağ'da Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından gerçekleştirilen yürüyüşte emperyalist savaş politikaları protesto edildi. 
İsrail'in Gazze ve sonrasında Lübnan'da gerçekleştirdiği katliamlara tepki gösteren yürüyüşçüler sık sık Türkçe ve Arapça slogan atarak, Ortadoğu halklarına destek mesajı verirken, İsrail, ABD, NATO olmak üzere savaş destekçilerini kınadı. Eski PTT önünde başlayan yürüyüş Abdullah Cömert Alanında yapılan basın açıklamasıyla sona erdi. Basın açıklamasını Emek ve Demokrasi Güçleri adına Samandağ Belediye meclis üyesi Ferit Diker okudu. Diker'in okuduğu açıklamada  şu ifadeler yer aldı:     “Bugün 7 Ekim, emperyalistlerin Ortadoğu’da ki ileri Karakolu olan Siyonist İsrail’e karşı Filistin direniş örgütlerinin başlattığı Aksa Tufan’ın birinci yıl dönümü! Şan olsun aşılmaz denilen duvarları aşanlara!  Geçilmez sanılan demir kubbeyi kevgire çevirenlere! Şan olsun Filistin halkının onurlu direnişine! 
Başta İngiltere ve ABD olmak üzere, emperyalizmin bölgemize bir savaş makinası olarak kuruluşunu sağladıkları siyonist İsrail,  Gazze’de çocuk, kadın, yaşlı 50 binin üzerinde insanı katletmesine, Gazze’yi harabe bir şehre döndürmüş olmasına rağmen, Filistin halkının direnişini kıramamıştır.
   Siyonist İsrail bugün hala kıramadığı direnişin en büyük destekçilerinden Lübnan direniş örgütlerine ve Lübnan halklarına yönelik benzer katliamlara girişiyor. Son günlerde Beyrut’un Güney bölgesindeki imha  saldırıları artarak devam etmekte. Siyonist İsrail, Lübnan’a yönelik başlattığı kara harekatı, direniş karşısında ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı. Hala herhangi bir ilerleme kaydedemeyen Siyonistler, Lübnan halklarına yönelik  katliamlarla bu durumun üzerini örtmek istiyor!   Ancak Lübnan ve Filistin direnişinin  tarihi göstermektedir ki bu  saldırılar direnişi bitiremeyecektir. Küllerinden doğarak 7 Ekim’de siyonist işgali varlık-yokluk denklemine sokan Filistin direnişi tüm kayıplarına rağmen gücü, iradesi ve onurlu duruşuyla dünya halklarına örnek olmaya devam ediyor. Lübnan’daki direniş cephesi İsrail’in yürüttüğü imha savaşına rağmen geri adım atmadan mücadeleyi büyütmeye devam ediyor ! Geçilmez denilen demir kubbesiyle yenilmez olduğu idda edilen İsrail, Tel Aviv’deki askeri üsleri yerle bir eden direniş cephesinin gerçekleştirdiği   karşı saldırılarla hem prestijini hem de ideolojik zeminini kaybederek zayıflıyor.
Lübnan’a dönük başlatılan işgal harekatı ve Beyrut’ta yapılan katliamlar, ABD önderliğindeki NATO’nun İsrail eliyle Ortadoğu’da bölgesel savaşı büyütme girişimidir. Lübnan ile birlikte hedef  İran ve yenilgi yaşadıkları Suriye’dir.
   Artarak devam eden bu  saldırılardan ve katliamlardan,  “Camp David’’ ve “Abraham” anlaşmalarını yaparak işbirlikçilikte sınır tanımayan bölge devletleri sorumludur! Azerbaycan’da işgalci İsrail’in savaş uçaklarını üretenlerle ortak iş yapan ve çevre ülkeleri kullanarak İsrail’le lojistik ve ticari ilişkileri devam ettiren Türkiye sorumludur! Bölgenin kan gölüne dönmesinin tescilli faili ABD-NATO başta olmak üzere Filistin’in ve Lübnan’ın  onurlu direnişine  karşı işgal ve katliamlara destek veren dünyanın tüm egemenleri sorumludur.
Bugün Türkiye'de de içeride ve dışarıda savaş politikaları devrededir. İçeride işçilere, kadınlara, öğrencilere, halklara, hayvanlara yaşam alanı bırakmayarak, her hak talebine arsızca saldırarak baskı ve şiddet politikası ile yönetmeye çalışmaktadırlar. 9 yıl önce 10 Ekim’de Ankara garında yaşadığımız katliam bunun örneğidir! Ekonomik krizin yükünü işçilere ve emekçilere yükleyerek, depremde yüzbinlerce insanı enkazda bırakarak, doğayı rant için yağmalayarak bizlere savaş açmışlardır. Dışarıda ise ABD ve NATO'nun tetikçiliğini yaparak savaşın bölgeye ve dünyaya yayılmasında rol almaktadırlar.
Hatırlayalım! 2011’de Suriye’nin başkenti Şam’da Emevi camiinde namaz kılma hayalleri kuranlar, hayallerini gerçekleştirmek için ÖSO, Nusra, IŞİD vb. selefi cihatçı çeteleri kurup, büyüterek yine katliamlar, soykırımlar gerçekleştirmişti. Bölge olarak Antakya bu savaştan en çok etkilenen yerlerden biriydi. Suriye’de büyütülen emperyalist savaş karşısında yine halkların direniş cephesi vardı. Suriye’de emperyalist işgale karşı başta Lübnan olmak üzere  dünyanın bir çok yerinden gelen enternasyonalist direnişçilerle, savaşçılarla ABD önderliğinde ki NATO ve işbirlikçileri amaçlarına ulaşamadılar. Bugün Lübnan’a yönelen işgal ve saldırıların temel sebeplerinden biri de budur.
   Özetle,  kapitalist-emperyalist sistem yıkılmadıkça savaş durmayacaktır. Kundakladıkları bu savaşa ancak bölge ve dünya ezilen halklarının, işçilerin ve emekçilerin örgütlü bir karşı duruşu set çekebilir.  Bugün Lübnan ve Filistin halklarının mücadelesini büyütmek, bölgemizde ve dünyada özgür, onurlu bir yaşamı kurmanın bir başka adımıdır. Araplar, Ezidiler, Kürtler bilcümle Ortadoğu halkları olarak kapitalist-emperyalist sisteme karşı ortak bir mücadele yürütmekten başka yolumuz yoktur. Sergilenen direniş birleşik mücadele hattının zorunluluğunun ifadesidir.
      Dün ABD önderliğindeki NATO’nun ve işbirlikçi devletlerin  Suriye’ye dönük saldırılarına karşı Antakya’da gösterdiğimiz direniş hala hafızalardadır. Gezi Direnişinde ortaya koyduğumuz mücadele hala hafızalardadır. Kobani düştü düşecek diyenlere karşı başlatılan serhildan hala hafızalardadır. Deprem sürecinde her bir dayanışma koordinasyonlarımızın mücadele alanlarına dönüşmesi hala hafızalarımızdadır. 
Bugün yapılması gerekenler açık ve nettir! Evimize bomba yağmasını beklemeden, gelişen sürecin farkında olarak direnişi büyütmek ve  örgütlenmektir! 
Katil ABD, işbirlikçi bölge devletleri, soykırımcı İsrail’in yanında saf tutarken, Ramallah’tan Gazze’ye, Yemen’den İstanbul’a, Beyrut’tan Antakya’ya, Samandağ’a direnişin dostları, bölgemizden katilleri kovmak için mücadeleyi  büyütmeye devam edecektir.
Herkesi bölgemizde artan emperyalist saldırganlığa karşı anti-emperyalist bloğu büyütmeye, örgütlenmeye çağırıyoruz!  
Şan  olsun 7 ekim  Aksa Tufanıyla İsrail’i varlık-yokluk denklemine sokan Filistin Direnişine! 
Şan olsun Lübnan halklarının Direnişine! 
Siyonizm - emperyalizm yenilecek! Direnen Halklar Kazanacak !
Nehirden Denize Özgür Filistin !
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz !
Örgütlü Bir Halkı Hiçbir Kuvvet Yenemez!”
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı