Hep başkalarından birşeyler istiyoruz, seçilmişlerden, atanmışlardan, iş insalarından, STK’lardan, komşulardan, çevreden, doğadan...
Herkesin-herşeyin bize borçlu olduğundan eminiz ve hakkımızı istiyoruz! Ama, biz kendimize bakmaktan imtina ediyoruz.
Biz birey olarak ne kadar tam olabilmişiz, çocuklarımızı ne kadar insan olarak yetiştirebilmişiz, asgari insan olabilme şartlarını ne kadar yerine getirebiliyoruz.
Bu şartlar uzun uzadıya yazılır, ama bireylerin 0-6 yaş arasında öğrenebilecekleri hal ve davranışlar var. Aileler, ebeveynler, öğretmenler, abiler, ablalar, amcalar, dayılar, halalar, teyzeler, komşular, yani BİZ!
Çocukluk döneminde asgari insan olabilme şartlarını kazanabilmişsek; “çöpünüzü çöp kutusuna atınız” “sigara izmaritlerini yere atmayınız” “yüksek sesle konuşmayınız” “ortak merdiven - alanlarda çöpünüzü bırakmayınız” “çekirdek kabuklarını yere atmayınız” çok uzar gider... Bu uyarılara gerek kalmazdı ve biz bu utanç verici manzaraları görmek zorunda kalmazdık.
Toplumsal yaşamın gerekleri tabi ki sadece bunlar değil, ama bu bilinci aşıladığımız (eğer başarırsak) yeni nesille birlikte yaşamın daha kolaylaşacağından eminim.
Düşünün bir kere; çevre kirletilmiyor, doğa tahrip edilmiyor, kimse kimsenin özgür alanını gasp etmiyor ve bunlar, yasaklar-cezalar olmadan doğal yaşamda oluyor.
Bölgemizde deprem sonrası yaşadığımız travma, kayıplar, hayatta kalma mücadelesinde barınma, beslenme, eğitim, bir çok sorun ve ihtiyaç var farkındayım.
Bunula birlikte artan ekonomik sorunlar, savaş çığırtkanlığı yapan istilacı güçler, kadına ve çocuklara yönelik artan şiddet ve istismar, hayvanlara eziyet, kazanılmış birçok hakkın gaspı, işsizlik, çalışanın emek sömürüsü, çalanlar, talancılar doymayanlar ... hepsi maalesef artarak varlar farkındayım.
Olumsuz haksız her şeye her olaya karşı çıkalım sesimizi yükseltelim diyecem “elimizden bir şey gelmez” düşüncesi kaplayacak sizi, ama biz elimizden geleni yapalım, neyi nereden iyi yöne değiştirebilirsek oradan başlayalım. Lütfen, çevremize, çocuklarımıza insan olmanın asgari koşullarını öğretelim.
Foto-Haber:Nezahat Fırıncıoğulları