Yerel

“Yaşasın kadın dayanışması!“

Hatay/ Samandağ'da Mor Dayanışma Derneğinden Kadınlar Kadın Cinayetlerine Karşı Tepkilerini Yürüyüş Yaparak Gösterdi.

Hatay/ Samandağ'da Mor Dayanışma Derneğinden Kadınlar Kadın Cinayetlerine Karşı Tepkilerini Yürüyüş Yaparak Gösterdi.
Yürüyüşün ardından toplanan kadınlar slogan atarak basın açıklaması yaptı. 
İstanbul Sözleşmesinin feshedip 6284 sayılı yasayı tartışmaya açmanın, failleri cezasızlıkla ödüllendirmek olduğu vurgulanan  açıklamada şu ifadelere yer verildi.  
“Bu ülkede biz kadınlar her gün katlediliyor, tacize ya da tecavüze uğruyoruz. AKP İktidara geldiğinden beri artan şiddetle kadınlar, lgbti+’lar, çocuklar, hayvanlar yani anlayacağınız ülkedeki hiçbir canlı güvende değil! Kadın düşmanı politikalarla hayatımızı kuşatmaya devam ediyorlar. Failleri cezasızlık politikaları ile ödüllendirip cesaretlendiren ‘’erkek adaletin’’ ellerinde katledilen kadınların kanı var. Sokaklar, otobüsler, okullar hatta evlerimiz bile suç mahalli! 
Geçtiğimiz günlerde Semih Çelik isimli erkek 19 yaşında Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner adlı iki genç kadını, İstanbul’un ortasında gündüz vakti yarım saat arayla vahşice katledip intihar etti. Manisa’da hamile olan eski eşini öldüresiye döven fail dün serbest bırakıldı. Binlerce erkek gibi bu fail de AKP-MHP rejiminin erkek egemen hukuksuzluk ve cezasızlık rejiminden cesaret alıyor. Yasaları uygulamayarak failleri serbest bırakarak, insanları şiddeti izlemeye iten bu çürümüş düzene teslim olmayacağız. 
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Mahinur Özdemir Göktaş, katledilen kadınların ardından ‘’sıfır tolerans’’ diyor. Buradan soruyoruz, İstanbul Sözleşmesini feshedip 6284 sayılı yasayı tartışmaya açmak failleri cezasızlıkla ödüllendirmek mi sizin sıfır tolerans dediğiniz? Kadınların nasıl doğum yapacağına müdahale edip bedenlerini denetim altına almaya çalışmak mı? Siz konuştukça biz ölüyoruz. 
2021 yılının mart ayında tek adamın imzası ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesinden bir gecede geri çekildi. İstanbul Sözleşmesinden geri çekildiğinden beri yaklaşık 1200 kadın erkekler tarafından katledildi. Yaklaşık 850 kadın şüpheli şekilde öldürüldü. Sözleşmeden çıkılmasaydı, 6284 etkin bir şekilde uygulansaydı şimdi yüzlerce kız kardeşimiz aramızda olacaktı. Biz hala soruyoruz Narine ne oldu? Rojin kabaişe ne oldu? Yaklaşık 5 yıldır bulunamayan Gülistan Doku nerede? Üstü örtülen erkek şiddetine, kayıplara, ölümlere, istismarlara alışmayacağız. Susmayacağız ve bize hesap vereceksiniz! 
Kutsal Aile diyerek kadınları ve çocukları hapsetmeye çalıştığınız ailenizde şiddet var, istismar var! kadınlar Boşanmak istedikleri erkekler tarafından öldürülüyor! Defalarca şikayet ettiği, uzaklaştırma kararı aldırdığı erkekler tarafından öldürülüyor! 
Bugün aileyi korumak için elinden geleni yapan AKP iktidarı kadınlar öldürülürken ne yapıyor? Hangi önlemleri alıyor? Biz söyleyelim, kadınlar öldürülüyorken bizleri koruyacak tek yasa olarak kalan 6284’e saldırıyor! Narin ve katledilen diğer kadınlar için adalet sağlamıyor! Adalet sağlanmadığı gibi narin için verilen araştırma önergesi mecliste reddediliyor! Van da ölü olarak bulunun rojine ne olduğunu söylemiyor! Kadın cinayetlerine karşı sokaklarda olan kadınlara barikat kuruyor! Her gün yeni bir af yasasıyla karşımıza geliyor! Hiçbirini kabul etmiyoruz! Kadınlar televizyon karşısında verilen sözlere değil, uygulanan yasalara bakıyor! Önleyemediğiniz cinayetlere, sağlamadığınız adalete bakıyor. 
Bunlar cani, sapık, hasta ve münferit değil devletin önlemediği erkek şiddetidir. Ayşenur’un ve İkbal’in katili sadece Semih Çelik değil, kadın düşmanı AKP-MHP ittifakı da bu cinayetin suç ortağıdır. Öfkeliyiz! Yaşamak istiyoruz! Bu ülkede kadınlar, lgbti+’lar, çocuklar, hayvanlar özgürce var olana kadar bütün, tacizciler, katiller hak ettikleri cezayı alana kadar kız kardeşlerimizle el ele, omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Bu erkek düzenin, bu erkek iktidarın karşısında yalnız değiliz, çaresiz değiliz. Birbirimiz ve geleceğimiz için örgütlenmeli, 25 kasımda yan yana gelmeliyiz. Mücadeleyi yaratmış ve güçlendirmiş olan kadınlardan, birbirimizden aldığımız cesaret ve haklılıkla 25 kasımda erkek şiddetine karşı en gür sesimizle pankartımızla yan yana gelelim. 
Yaşasın örgütlü sosyalist feminist mücadelemiz!
Yaşasın kadın dayanışması! "
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları